Bazı şeyler zamanında yazılmalıdır.

Zamanında uyarılar yapılmaz ise anlamını yitirir.

Anlam yitince, ortaya çıkacak her olumsuz sonuç, arkasından ağıtları, hüzün destanlarını, hayıflanmaları, savunmaları, karşılıklı suçlamaları getirir.

Yiten hayatlar geri gelmez.

Deprem sonrası Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü denetimde 300-350 Mühendis ve teknik eleman ile deprem sonrası hasar tespit çalışmaları yürütülüyor.

Umarız bu tespitler usulüne uygun yapılıyordur.

Biz bu felaket ortamında, iyi niyetli ve sükunet ile düşünmek zorundayız.

Bizim sakin ve iyi niyetli olmamızın pek kıymeti yok.

Önemli olan afet zadelerin sakin ve yapılan çalışmalardan tatmin olmasıdır.

Olmadıklarını gözlemliyoruz.

Hasar tespit çalışmalarında, ilk etapta gözle yapılan incelemeler önemlidir.

Bu gözle görülen kolon ve kiriş kırılmalarına, içe çökmelere, fazladan bir inceleme yapmaya gerek yoktur, binanın tahliyesi istenir ve en kısa sürede yıkılır.

Gözle görülmeyen ama yıkılma riski oluşturan kolon ve kirişlerin, iç tahribatları, yorgunlukları, hassas ve teknik çalışmalar ile ancak tespit edilebilir.

Bu iç tahribatlar, ölüm tuzaklarıdır, kendiliğinden ve artçı sarsıntılar ile yıkıma sebep olabilir, daha önceki depremlerde örnekleri vardır.

Elazığ zemin itibarı ile çok farklı bir jeolojik yapıya sahiptir, bırakalım adaları, mahalleleri, bölgeleri, parseller arasında bile zemin farklılıkları olan bir kenttir.

Her zemin farklı inceleme ister.

Elazığ da sadece karkas, yani taşıyıcı eleman olarak kolon ve kirişlerin kullanıldığı binalar yok, Elazığ da çok sayıda, duvarların taşıyıcı eleman olarak kullanıldığı bina var.

Bu yığma binalar, hem çok eski hem de depreme çok dayanıksız yapılardır.

Bu yazdığım bilgiler, Devletin ilgili birimlerinde var.

Niye yazdığıma gelince.

Depremden sonra sürekli sahadayız, gazeteci olarak sahadayız, dert dinliyor, gözlem yapıyoruz.

Bizim dinlediğimiz vatandaşlar arasında en çok şikayet, hasar tespit çalışmalarına geliyor.

Vatandaşın ifadesi ile söyleyelim.

''Elemanlar geliyor, önce gözle kontrol ediyorlar, çok nadir karot alıp cihaz kullanıyorlar, giderken bize, siz de kontrol yapabilirsiniz, elinize bir çekiç alıp kolon ve kirişlere vurun, eğer çekiç vuruşlar, sert ve tok ses çıkarıyor ise sorun yoktur, yok eğer çekiç vuruşlar yumuşak ve zayıf sesler veriyor ise binalara girmeyin'' şeklinde imiş.

''Muşlu, Mişli'' cümle ile ifade ettik, vatandaş konuşmalarını, başka türlü yazmamız doğru olmaz zaten.İnşallah yanlıştır bu anlatımlar.

Eğer doğru ise, çok büyük bir skandal ve sonrası oluşacak büyük bir tehlike bu kenti bekliyor demektir.

Çekiçle kontrol olmaz beyler.

Çekiç ile hasar tespiti yapılmaz beyler.

Önerdiğiniz çekiçle tespit, bu işlerden anlamayan her afet zadeyi, her bedeni çekiçle ölüme mahkum eder.

Çekiç sorumlu olmaz, bu aymazlığı yapan yetkililer; kaybedilen her candan sorumlu olur.

Umarız doğru değildir.

Umarız hasar tespitleri tekniğine uygun yapılıyordur.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol