"4 Darbeci Tutuklandı" Başlıklı haber ile ilgili olarak, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıldığı gerekçesi ile o dönemde tutuklanan üsteğmen Vural Çelik tarafından Gazeteci Şah İsmail Gezici hakkında açılan 50 bin liralık tazminat davası Elazığ 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi. İstinaf mahkemesine taşınan dava sonuçlandı. İstinaf Mahkemesi, Elazığ 4 Asliye Hukuk mahkemesinin kararını onayarak davanın reddine karar verdi.
Olayın Gelişimi
16.07.2016 tarihinde yayınlanan haber
Elazığ'da darbe girişiminde bulundukları gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen Tuğgeneral Abdulkerim Ünlü, Üsteğmen Ural Çelik ile komiserler Ömer Bülbül ve Muhammed Can Gayretli tutuklandı.
Elazığ'da darbe girişiminde bulundukları gerekçesiyle 8'inci Kolordu Komutanlığı'nda görevli Tuğgeneral Abdulkerim Ünlü, Üsteğmen Ural Çelik ile Alacakaya ve Karakoçan ilçelerinde görevli komiserler Ömer Bülbül ve Muhammed Can Gayretli ve öğretmen Mehmet Eşiyok, polis tarafından tutuklandı. Emniyetteki soruşturmalarının ardından adliyeye sevk edilen Tuğgeneral Abdulkerim Ünlü, Üsteğmen Ural Çelik ile Alacakaya ve Karakoçan ilçelerinde görevli komiserler Ömer Bülbül ve Muhammed Can Gayretli, tutuklanırken, öğretmen Mehmet Eşiyok, denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakıldı.
Tutuklanan 2 subay ile 2 komiser, Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
Yayınlana bu haberin ardından geçen süre zarfında tutuklu bulunan davacı üsteğmen yapılan yargılamasının ardından serbest kalarak görevine iade edildi. Görevine iade edilmesinin ardından Gazeteci Şah İsmail Gezici aleyhine açtığı tazminat davasında “Davacı tarafça verilen dava dilekçesinde, davalının artieksihaber.com sitesinin sahibi, genel yayın yönetmeni ve Doğan Haber Ajansının Elazığ temsilcisi olduğunu, davalının sahibi olduğu artieksihaber.com sitesinde 16 Temmuz 2016 Cumartesi saat 19:18 tarih ve saatinde yayınladığı ve halen yayında olan haberinde "Elazığ'da 4 darbeci tutuklandı" başlığı altında fotoğrafını yayınlamak suretiyle haberin devamında "Elazığ'da darbe girişiminde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen Tuğgeneral ve Üsteğmen Ural Çelik ile 2kişi tutuklandı" şeklinde hakkında herhangi bir araştırma yapmadan hiçbir bulguya dayanmaksızın onurunu ve kişiliğini zedeleyerek ve masumiyet karinesi ihlal ederek darbeci ithamıyla habercilik değer ve ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde kişiliğini zan altında bıraktığını, davalı, binlerce kişi tarafından takip edilen Facebook sosyal medya sayfasına 16/07/2018 tarihinde saat 19:47'de söz konusu haberin linkiyle beraber fotoğrafını yayınladığını, söz konusu haber ve fotoğrafın halen yayında olduğunu, Doğan Haber Ajansına aynı haberi, fotoğrafı, video görüntüsünü ve açık kimliğini bildirir şekilde ajansın üyesi olan yüzlerce internet sitesi, gazete ve televizyonda tüm Türkiye çapında haber olmasına sebep olduğunu, hakkında yapılan soruşturma neticesinde darbeci olmadığını, aksine darbecilerin karşısında olduğunu, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda belirtildiğini, davalı, yaşanan hain darbe girişimi nedeniyle oluşan toplumsal öfkenin zirvede olduğu bir dönemde ve darbecilerin linç edildiği bir ortamda, yaptığı haberlerin ve haberleri yapma şeklinin yol açabileceği şeyleri düşünmeden, sorumsuzca bir yayın yapıldığını, davalı tarafından yapılan haberlerle kişilik haklarına saldırıda bulunması nedeniyle 50.000.00 TL manevi tazminatın ilk haberin yapıldığı 16/07/2016 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline."
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA KAMUYU BİLGİLENDİRMEK
Dönemin üsteğmeni tarafından açılan dava Elazığ 4 Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından red edilmesinin ardından davacı karara itiraz ederek Gaziantep İstinaf mahkemesine taşıdı. İstinaf mahkemesi, 355. Maddesi ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması, kamu düzenine aykırı bir durumun da tespit edilememesi karşısında davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verildi.
KARAR ŞÖYLE
"Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiğinde, söz konusu internet sitesinde yayınlanan haberde davacı ve bir kaç kişinin daha ismi yazılarak "darbeci tutuklandı" şeklinde haber yapıldığı, ancak haberin içeriğinde, darbe girişiminde bulundukları gerekçesiyle gözaltına alınan , Üsteğmen Ural Çelik'in tutuklandığının yazıldığı, dolayısıyla haberin içeriği itibariyle davacıya doğrudan darbeci denilmediğinin açık olduğu, yalnızca haberin başlık kısmında haberi okuyucuya daha ilgi çekici şekilde sunabilmek amacıyla darbeci ibaresinin kullanıldığı, davacının çıkarıldığı mahkemece soruşturmanın başlangıcında tutuklandığı dikkate alındığında haberin görünür gerçeğe uygun olduğu, bunun yanında benzer mahiyetteki bir olayla ilgili Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/3981 Esas, 2018/674 Karar sayılı ilamında da benimsendiği üzere, ülkemizde gelişen 15 Temmuz darbe kalkışması nazara alındığında, haberin yayınladığı tarihte de bu örgütün tartışıldığı, örgüt üyelerinin tespit edilmeye çalışıldığı, dönemin özelliği itibariyle örgütün çözülmesi için yapılan haberlerde toplumun ilgisi ve kamu yararının bulunduğu, bu durumda haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği anlaşıldığından basın özgürlüğü kapsamında kamuyu bilgilendirmek amacıyla görünür gerçeğe uygun olarak yapılan ve kamu yararı taşıyan söz konusu haber yönünden davalının tazminat sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılmakla, açılan dava yönünden ilk derece mahkemesince aynı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetlidir.
Tüm bu nedenlerle HMK, 355. Maddesi ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olması, kamu düzenine aykırı bir durumun da tespit edilememesi karşısında davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile eksik kalan 10,00 TL harcın davacıdan alınarak Hazine'ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15.09.2020
ADALET YERİNİ BULDU
Karar ile ilgili olarak Gazeteci Şah İsmail Gezici Yaptığı açıklamada, "Adalet yerini buldu. Yaptığım haber tamamen basın özgürlüğü kapsamında kamuoyunu bilgilendirmekti. Yaşadığımız süreci göz önünde bulundurun. Ülkede bir kalkışma yaşanıyor, Devletin bekası söz konusu, Vatan hainleri insanları şehit etmiş, söz konusu bu yaşanan darbe girişimi kapsamında her gün onlarca tutuklamalar yapılıyordu. Yaptığım haberinde diğer yaptığım tutuklama haberlerinden bir farkı yoktu. Sadece aldığımız bilgiler doğrultusunda ve adli mercilerce tutuklananların haberlerini yaptık. Devlet söz konusu ise gerisi teferruattır. Adaletin yerini bulacağına inancım tamdı.” dedi.
Günışığı Gazetesi Yazı işleri müdürü Şah İsmail Gezici’yi davada vekil olarak temsil eden Elazığ Basın ve Medya Cemiyet Vekili Av. Kemal Çelebi konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, İstinaf mahkemesi söz konusu kararında önemli olanın o anki görünür gerçek olduğunu özellikle vurgulayarak Basının o anki durum itibariyle görünür gerçek olduğu gibi hayatın olağan akışına göre herkes açısından gerçek gibi görünüyor ise basının kamu yararını, güncellik, ilgililik bağlarını bir arada gözeterek haber yapabileceğini ve böyle bir haberin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirileceğini usul ve yasaya uygun olacağını kısaca söyledi.
