Uzman Derya Yurtalan, yaptığı açıklamada, kapalı alanlarda hastalık yapan mikroorganizmalar ile çapraz enfeksiyon olasılığının her zaman düşünülmesi gereken bir durum olduğunu belirtti.
Salgın hastalıklarının toplu taşıma araçları, AVM, Camiler, restoran, cafe, kuaför salonu, sinema, tiyatro gibi toplu yaşam alanlarında bir hastadan diğer birine bulaşma şeklinde gerçekleştiğini belirten Yurtalan, salgının yayılmasının önlenmesinde kişisel ve toplumsal önlemlerin yanı sıra dezenfeksiyon kullanımının da çok büyük önem taşıdığını kaydetti.
DEZENFEKSİYON SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR
Dezenfekte yapılmadan bulaşıcı hastalığın önüne geçmenin mümkün olmayacağını aktaran Yurtalan, dezenfeksiyon ürün kullanımında da dikkat edilmesi gereken kurallar olduğuna dikkat çekti. Dezenfektanların insan sağlığına zarar verme ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan Derya Yurtalan, bu noktada dikkat edilmesi gereken ayrıntıları anlattı.
SAĞLIK BAKANLIĞINDAN RUHSATLI OLMALI
Yurtalan, "Bir dezenfektan seçerken, uygulamalarının kısa veya uzun süreli hasara neden olmayacağı tespit edilmelidir. Bu noktada, dezenfektanın Sağlık Bakanlığından geçerli olarak biyosidal bir ruhsatın olması gerekmektedir. Ayrıca bakteri, mantar ve virüs etkinliği olmalı.
ETKİNLİK TESTİ YÜZDE 100’E YAKIN OLMALI
İnsan, bitki ve hayvan sağlığına zararı olmamalı. Kullanıldığı yerde kalıntı bırakmamalı. Metal aşındırma özelliği olmamalı. Çalışma raporlarında yüzde 99,9 olarak etkinlik testi olmalı. Dezenfektan kullanıldığı yerde stabil kalmalı. Malzeme dostu ve korozyon yapmamalı. Mikroorganizmalara hızlı etki sağlamalı." diye konuştu.
YENİ JENERASYON EKOLOJİK DEZENFEKTAN
Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede yeni nesil dezenfektan ürünlerin üretildiğini, vatandaşların bu tür dezenfektanları kullanması gerektiğini ifade eden Yurtalan, "Hidrojen peroksit ve kolloidal gümüş kombinasyonu olarak doğan yeni jenerasyon dezenfektan ürünler mevcuttur. Bu etkili kombinasyon, mikroorganizmaların RNA’larını ve hücre duvarlarını değiştirmek ve solunum enzim sistemlerini baskılamak sureti ile mikroorganizmalar üzerine direkt öldürücü etki oluşturmaktadır. Bugün gelinen noktada kullanım amacı ve kullanım şartlarına göre şekil almış özel ve teknolojik bir formülasyona sahiptir.
SEYRELTİSİ DAHA UZUN ÖMÜRLÜDÜR
Yüksek stabilitesi sayesinde eş değer etken maddeli dezenfektanlardan daha az miktarda kullanılarak aynı işi yapar. Aynı miktarlarda kullanıldığında daha az zamanda aynı işi yapar. Kullanım esnasında daha uzun zaman stabil kalır. Etkili olunan mikro organizmalara daha hızlı etki sağlar. Seyreltisi daha uzun ömürlüdür. Kalıntı bırakmaz. Yüzde 99.9 biyolojik parçalanırlığa sahiptir.
KANSEROJEN ETKİSİ YOKTUR
Organo nano gümüş kompleksler seyreltme esnasında doğada bulundukları ppb (milyarda bir parça) seviyesine indikleri için sterilizasyon amacı dışında sorun yaratmazlar. İnsan, bitki ve hayvanlara karşı toksik ve kanserojen etkisinin olmamasıdır. Durulama gerektirmemesi ile yapılan dezenfeksiyon sonrası durulama ile tekrar kirlenmenin önüne geçilmesidir. Yer, yüzey, alet, ekipman, hava, su ve ortam gibi TEK ÜRÜNLE çok geniş amaçlı kullanım sağlamasıdır" dedi.
