Bahşi, yaptığı açıklamada, depremin etkileri ve koronavirüs salgını nedeniyle okulların 31 Ağustos'ta açılmasının riskli olduğunu ifade etti. Türkiye geneline nazaran Elazığ için durumun hiç iç açıcı olmadığını aktaran Bahşi, "Virüsün yayılmaması için yetkililer tarafından üst düzey önlemler alınıyor fakat vatandaşlarımızın da duyarlı davranması gerekir.
Bu şartlarda okulların açılması riskli.
Biz Eğitim-Bir-Sen olarak Türkiye genelindeki 450 bin üyemizle büyük bir heyecanla okulların açılmasını ve öğrencilerimize kavuşmayı istiyoruz, çünkü işini aşkla ve şevkle yapan tüm öğretmenlerimizin de öğrencilerini ve okullarını çok özlediğini biliyoruz. Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda nihai karar verilecektir.
Elazığ özelinde ise daha sıkıntılı bir durum söz konusu olduğunu belirtmeliyim. Koronavirüs salgınından önce büyük bir deprem felaketi yaşadık. İki afeti ard arda yaşayan ilimiz yaralarını sarmaya çalışıyor. Biz Eğitim-Bir-Sen olarak hem deprem sürecinde hem de virüs salgınında sahada olduk. Vefa Destek Gruplarında, Afad Depolarında, Konteyner Kentlerde, Çadırkentlerde, Okullarda öğretmen arkadaşlarımız fedakarca görev aldı.
Depremin ardından birçok okulumuz için ağır hasar raporu verilip yıkım kararı alınmıştı. Sonraki kontroller sonrası bazılarına orta ve hafif hasar verilip güçlendirme yapılmasına karar verildi. Hayırseverler tarafından 23 okul yapımı sözü verildi. Buna karşılık şimdiye kadar 5 okulun temeli atıldı, 3 okulun yapımı için de sözleşme imzalandı. Diğerlerinden hala ses seda yok. Bizler her açıklamamızda bu konulara değindik. Yetkili mercilere uyarılarımızı yaptık. Sürecin takip edilmesi ve hayırseverlerimiz ile gereken diyalogların kurulması gerektiğini belirttik. Depremde yıkılan okulların bir an önce yeniden yapılması ve en kısa sürede eğitim öğretime hazır hale getirilmesini istedik." diye konuştu.
ELAZIĞ İÇİN İŞLER DAHA ZORLAŞTI
Deprem ve virüs salgını nedeniyle Elazığ için işlerin daha da zorlaştığını vurgulayan Bahşi, "Fakat gelinen süreçte önerilerimizin karşılık görmediğini üzülerek belirtmek isterim. Yetkililerimizin bu süreci iyi takip etmesi, okulların ivedilikle yapımına başlanması ve Elazığ'ın 2020-2021 eğitim-öğretim yılına hazır bir şekilde başlaması gerekirdi. Fakat hiçbiri olmadı. Temennimiz yıkılan okulların yerine yenilerinin yapımının 2021-2022 Eğitim-öğretim yılına yetiştirilmesidir. Depremin ardından virüs salgını da söz konusu olunca Elazığ için işlerin daha da zorlaştığını görüyoruz. Buradan tekrar tüm yetkililerimize sesleniyorum. İlimizin ayağa kalkması için önce okulların sağlıklı bir şekilde açılması ve Eğitim-Öğretim'in sorunsuz başlaması gerekir. Bu doğrultuda tüm yetkililerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi olarak depremde İlimize 500 bin TL'lik yardım yaptık. Pandemi sürecinde ülkemize genelindeki 'Biz Bize Yeteriz' kampanyasına 2 milyon TL katkıda bulunduk. Bununla birlikte ilimiz için ne gerekiyorsa biz Eğitim-Bir-Sen olarak yapmaya hazırız. El ele verip Elazığ'ın sorunlarını çözebiliriz. Biz bu noktada her türlü yardıma ve işbirliğine açığız." ifadelerine yer verdi.
