Öne Çıkanlar Arslan: İş Dünyası Olarak 2021 İçin Ümitli ve Heyecanlıyız 8inciye Hazırlanıyor az hasarlı YENİ KARAR İKİ TARİHİ ESER HAYATA DÖNDÜRÜLÜYOR

Bu haber kez okundu.

Tarımsal Üretim Seferberliği İlan Edilmelidir

Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ İl Temsilcisi Mehmet Karaca yaptığı açıklamada, 

Mart ve Nisan ayları; özellikle sebze tohumu ve fidesi ile pamuk, ayçiçeği, mısır gibi ürünler için ekim, dikim, gübreleme ve ilaçlama zamanları olduğunu. Halen bakım çalışmaları yürütülen mevsimlik meyvelerin hasat zamanının yaklaştığını, Üreticilerin, çiftçilerin ise bugün önlerini göremediklerini ifade etti. Bahiste kolay kazanç yoktur ancak kazanılan parayı güvenle çekmek firması ile mümkündür.

Karaca açıklamasında, “ Doğa ile birlikte Anadolu da uyandı. Meyvelerimiz çiçek açarken, meralarımız tüm biyoçeşitliliği ile hayvanlarımızı cezbederken, tohumlarımız ve fidelerimiz toprak ile buluşmayı beklerken, yurttaşlarımız Covid-19 salgını karşısında sağlığını koruma, yeterli ve dengeli beslenme telaşında. Çiftçilerimiz ise bir yandan sağlık tehdidiyle uğraşırken, bir yandan da geçimi için üretim telaşında.

Tarımsal ürünlerde net dışa bağımlı hale gelen ülkemizde, tarım sektörünün ekonomideki ağırlığı her geçen yıl azalmaktadır. Tarımın milli gelire ve istihdama katkısı azalırken, çiftçinin yıllardır devletten alacağı büyümekte, desteklenmeyen çiftçi faizli kredilere başvurmakta, borç batağında tarlasını satmaktadır. Tarımsal örgüt enflasyonunda aslında örgütsüz olan çiftçilerimiz üretimden çekilirken, son yirmi yılda 3,5 milyon hektar işlenebilir tarım arazisini ekmekten vazgeçti. Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)`ye kayıtlı çiftçi sayısı 2003 yılında 2,8 milyon iken günümüzde 2,1 milyona düştü, yaklaşık 700 bin çiftçi son derece yetersiz olan tarım desteğini bile almayı bıraktı. Gerek üretim alanlarının daralması, gerekse çiftçi sayısındaki düşüş, tarımda bir üretim sorunu olduğunu açıkça göstermektedir. Tarım alanlarının, tarımsal üretimin, çiftçi sayısının, kırsal alan nüfusunun sürekli düştüğü bu süreçte, en büyük pay aracılara ve sözleşmeli tarımla çiftçiyi taşeronu olarak kullanan büyük şirketler ile ithalatçı firmalara gitmektedir. Tarımsal girdi fiyatları enflasyonun üstünde olurken, tarımsal ürünlerin tarladaki fiyatı enflasyonun altında, marketteki fiyatı enflasyonun üstünde kalmakta, üreten çiftçi para kazanamamakta, tüketiciler ise pahalı gıda tüketmektedir.” Dedi.

Ülkemizi de yoğun olarak etkileyen koronavirüs salgınının sektöre yıkıcı etkilerinin olacağı açıktır.

Ziraat Mühendisleri Odası Elazığ İl Temsilcisi Mehmet Karaca ekonomik destek paketinde tarımın yer almadığını ifade ederek, “ Bu süreçte; Covid-19 salgınının ülkemize en az zarar vermesi için, 18 Mart 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanında ki önlemler arasında tarım sektörüne yer verilmedi. 25 Mart 2020 tarihli ekonomik destek paketinde de tarım sektörü yer almadı.

Tarım ve Orman Bakanı tarafından 19 Mart 2020 tarihinde açıklanan yakın dönem bitkisel üretim desteklemeleri kapsamında yer alan fark ödemeleri, iyi tarım uygulamaları ve organik tarım desteklemelerinin son başvuru tarihlerinin uzatılmasına ilişkin açıklamalar olumlu olmakla birlikte üreticilerimizin sorunlarını çözmeye yeterli olmadı.

20 Mart 2020 tarihinde açıklanan 1 milyar 572 milyon 500 bin lira TL tarımsal destek ödemesi ise, önceki yıllardan kalan ödemeleri kapsayıp, bu yılki üretim sezonu için gerekli olan acil işletme sermayesine yönelik yeni bir destek anlamına gelmemektedir.

25 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ, 2 Ocak 2020 tarihli ve 2015 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan “T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Karar” kapsamında yayımlanmış olup, üç yıllık kullandırılacak kredi limitlerini Covid-19 önlemi gibi yeni bir önlem gibi sunmak çözüm değildir.

İçişleri ve Sağlık Bakanlıkların çıkardıkları bazı genelgeler, tarım sektörünü ve kırsal alanı etkilerken, yeni sorunlar oluşturmuştur.

Tarım sektörü, stratejik bir sektördür. Üreticilerin bir kez üretimden koptuktan sonra tekrar tarımsal üretime dönmeleri oldukça zor, hatta olanaksızdır.

Tarımda gelişmiş ülkeler desteklerini birkaç yıl öncesinden açıklayarak çiftçisini önceden yönlendiriyor. Koronavirüsün en yaygın olduğu bölge konumuna gelen Avrupa Birliği’nde tarımsal üretim ve gıda ihtiyacının karşılanması için ek destekler gündemde. 

Ülkemizde Mart ve Nisan ayları; özellikle sebze tohumu ve fidesi ile pamuk, ayçiçeği, mısır gibi ürünler için ekim, dikim, gübreleme ve ilaçlama zamanları. Halen bakım çalışmaları yürütülen mevsimlik meyvelerin hasat zamanı yaklaşıyor. Üreticilerimiz, çiftçilerimiz ise bugün maalesef önlerini görememekte.” Diye konuştu.

Covid-19 salgınından ders çıkararak, ülkemizde bir an önce “kamucu tarım politikası” değişikliğine gidilmelidir.
Karaca her koşulda üretmeye devam edilmesi gerektiğini belirterek, “ Söylemler dışında somut olarak, tarım arazilerimizi koruyacak şekilde ülke düzeyinde arazi kullanım

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol