Öne Çıkanlar yenıufuk yeniufuk gazetesi elazığyerelhaber DEPREM teşekkür İstanbul

Bu haber kez okundu.

"Türkiye Enerjide Üreten Ülke Olmalı"

Orkun, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının yüzde 99’unun dış kaynaklardan karşılandığını ve diğer ülkelerden çok daha pahalı bir  bedel ile  ithal edildiğini belirterek, bu durumun ülke ekonomisine olumsuz etkilediğini söyledi.

İthal enerjinin sanayide ve bir çok yerleşim alanlarında kullanıcılara zam  olarak yansıtıldığını vurgulayan Okrun, şunları kaydetti: ""Yani ekonomik olarak hem  Milletimiz  hem de Ülkemiz ciddi sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalıyor. Türkiyenin  Avrupa'nın en pahalı doğalgazını satın alan ülke olduğu Ağustos.2020 yılında “Moldova'da doğalgaz faturaları gündem olurken ulusal gaz şirketi Moldova Gaz, Rus gazını kendilerinin 133 dolardan, Türkiye'nin ise 188 dolardan ithal ettiğini açıkladı.” Türkiye, "ticari sır" gerekçesiyle doğalgaz ithalat fiyatlarını resmi olarak açıklamıyor.” haberi Dünya basınında yer almıştır.

Yukarıda bir örneğini verdiğim alım fiyatlarında ki farklılıkların sebebi nedir?  Diye soruyoruz, ancak AKP iktidarı temsilcileri her konuda olduğu gibi bu konuda da sessiz kalıp başka konularda yaptığı algı operasyonları ile gündem değiştirmekte ve oldukça pahalı ithal ettiği gazın bedelini milletimize zam olarak yansıtmaktadır.

Geçmişte “Üreten Türkiye”  olan Ülkemiz   AKP iktidarının 18 yıllık uygulamaları ile “Tüketen Türkiye” haline getirilmiştir. AKP İktidarının uyguladığı  Ekonomik programların çökmesi sonucu paramızın değeri düşmekte, döviz fiyatları  artmakta  yani,  Ekonomik göstergeler  aşağı yönde seyretmekte olduğundan Siyasi iktidar bundan sonra da Enerji dahil her alanda tüketicilerimize  zam  yapmaya devam edecektir.

Oysa; İktidarların 1. Görevi halkımızın refahı ve mutluluğunu sağlayıcı tedbirleri almaktır. Ancak Doğalgaz bulduk diye sevinirken İktidarın,  Doğalgaza   % 34, elektriğe % 5.75  oranlarında yaptığı zam ile halkımızın refahını  düşünmediği gibi sevincini de kursağına tıkamıştır.

 Sadi-i Şirazi   “Kimisi kuyu kazar her susayan içsin diye; kimisi de kuyu kazar ki halk oraya düşsün

diye.”  Demiştir. AKP iktidarının uygulamalarıyla kuyuya  attığı milletimizi kurtaracak güç  yine

milletimizin iradesi olacaktır.

Milletimizin refahı ve mutluluğunu yeniden sağlamanın yolu, kendi  enerjimizi ülkemiz kaynaklarından elde etme çalışmalarımızı, uluslararası teknoloji  teknikleri kullanan ülkelerle iş birliği çerçevesinde hızlandırmalı, kısa-orta ve uzun vadeli  uygulanabilir stratejiler geliştirip  acilen hayata geçirilmelidir..

Kurucu üyelerden biri olduğum  DOĞRU PARTİ’nin  Enerji, Tabii kaynaklar ve Madenlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak ; Çalışmalarımı başta ilgili Meslek Odaları olmak üzere ülkemizde bu alanlarda eğitim vermekte olan üniversiteler ile işbirliği yaparak mevcut problemler ve bunların çözümünün neler olacağı, geleceğin enerji kaynakların ülkemize adaptasyonu ve mevcut kaynaklarda verimliliği arttırma hususlarında birlikte çalışma arzumuzu kurumsal olarak  başlatmış bulunmaktayım.

Bunlardan biride bildiğiniz gibi Elazığ-Bingöl-Tunceli üçgeninde var olan madenlerimizin işletilmesinin önündeki engellerin tespiti ve yeniden aktif hale getirilmesi veya alternatif tesislerin kurulması, Tarihi Eserlerimizin korunması, restore edilmesi gereken tarihi değerlerimizin yerinde restorasyonlarının yapılması hususları 30.eylül.2020 tarihinde yapılan Başkanlık Divanı Toplantısında gündeme alınmış ve  uygun  görülerek öncelikli proje olarak Partimiz projeleri kapsamına dahil edilmiştir.

Bu konuda ilimiz bütününde yapacağım çalışmaların sonucunu başta Mensubu olduğum DOĞRU PARTİ  yetkili organları ve siz değerli hemşerilerimle detayları ile paylaşacağım.

Ancak; şu kadarını söylemek isterim ki harabe hale getirilen veya bazı ayak oyunları ile yok pahasına satılan, milletin hakkı olan değerlerin yurt dışına kaçırılmasına sebep olan, talan edilmiş olan tarihi-kültürel , doğal  miraslarımıza sahip çıkmak yerine vurdumduymaz davranan herkes DOĞRU PARTİ İktidarında   bunun hesabını sizlere vereceklerdir.

Enerji alanında Tüketen Türkiye,  kendi öz kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak (Doğalgaz ve sayın genel Başkanımızın yakında İlan edeceği Makro Projelerimizden biri olan alternatif gaz dahil olmak üzere) tüm enerji, Tabii kaynaklar ve Madencilik kaynaklarını aktif hale getirmek suretiyle ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaran Üretici  ülkeler statüsünde yer alması için İşletici firmaların tesis kurma, işletme konularında AKP iktidarınca arttırılan vergiler ile bürokratik engellerin tümünü  ortadan kaldırmak suretiyle yeni sahaların üretime geçmesi  için hiç durmadan çözüme dayalı çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol