Milli Eğitime bağlı okullarda yıllardır yaşanan bazı belirsizlikler bu eğitim dönemi katlandı.

Öğretmenler mutsuz, sisteme yabancı, veliler mutsuz, bazıları uzaktan eğitim için yeterli teknolojiye sahip olamamanın ezikliği içerisinde,  öğrenciler de mutsuz kapalı devre dersten yeterince yararlanamadıkları için.

Belirsizlikler içerisinde can sıkacak o kadar çok etmen var ki…

16 Mart 2020 tarihinden beri Pandemi süreci içerisinde eğitim sistemi bugüne kadar uygulamadığı metodu uygulamak zorunda kaldı.

Uzaktan eğitim kavramı kısa zamanda eğitim sisteminin kalbi oldu.

Milli Eğitim ve Üniversiteler kısa zamanda farklı platform kullanarak sisteme adapte oldular.

Mayıs ayı sonuna kadar Milli Eğitim EBA üzerinden derslerini yürüttü.  

Üniversiteler farklı platform kullanarak süreci tamamladı.

Bahar dönemi bitince bir umut ile güz döneminde yüz yüze eğitim yapılabilecek diye beklerken, gördük ki yine yüz yüze eğitim sağlık için oldukça riskli olacak.

Pandemi sürecindeki belirsizlikler okulların açılış tarihlerini de belirsizleştirdi.

Milli Eğitime bağlı okullar 31 Ağustos tarihinde eğitime başlayacak iken ötelemek zorunda kaldılar.

21 Eylül tarihinde kısmen yüz yüze, devam eden EBA üzerinden, kısmen Zoom üzerinden eş zamanlı eğitim başlayacak diye kararlar çıktı.

Ama yine de her an her şey değişebilir.

Mill Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un açıklamasına göre;  21 Eylül tarihinde okul öncesi ve ilkokul 1. Sınıf öğrencileri için uyum programı hazırlandı.

Şöyle ki; İlk hafta öğrenciler 1 gün okula gidecekler, sonraki haftalarda okula haftada iki gün uyum sürecinde gidecekler.

Yine isterlerse veliler çocuklarını göndermeyebilecekler. 21 Eylül tarihinden sonraki gelişime göre tekrar karar verilecek. 

Elbette Okulların hijyen ve fiziksel alan sağlama konusunda önlem almaları çok önemli

. Ancak yine çocukları bu anlamda kontrol etmenin zor olacağını düşünen veli, çocuğunu okula gönderirken bazen zorunluluktan bazen de eğitimin gerekliliğini düşünerek göndereceklerdir.

Elazığ 24 Ocak 2020 de 6.8 büyüklüğündeki depremle sarsılınca, birçok okul binası hasar gördü ve yıkıldı.

Düşünüyorum da eğer normal eğitim başlayabilseydi nasıl bir yerleşim yapılabilecekti. Sınıflar tam kapasitenin çok üzerinde öğrenci ile doldurulsa dahi yeterli olamayacaktı.

Yetkililer okullarımız hazır diyorlardı ama inanmak mümkün değil.

Pandemi sürecinin ne kadar devam edeceği bilinmediği için uzaktan eğitim uzatmalar kısım kısım yapılır iken, umarım bir an önce yıkılan okullar tekrar inşa edilir.

Uzaktan eğitim süreci sadece çocuklar üzerine sorumluluk yüklemiyor.

Öğretmen ve aileye de sorumluluk ve görev yüklüyor.

Ebeveynler, günlük rutini oluştururken evde yani uzaktan eğitim alacak çocuklarının durumlarına göre plan yapmalılar.

Onların, en iyi şekilde yoğunlaşmalarını sağlayacak şekilde hazırlanacak çalışma alanları olmalı.

Uzaktan eğitim sistemini ebeveynler de incelemeli ve konu hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

Öğrenci ne zaman isterse değil; gün planlanıp belirlenen saatte mutlaka dersi dinlemeli.

Öğrencinin dikkatini dağıtacak nesneler ondan uzaklaştırılmalı.

Günlük süreli verilen ödev sisteme yüklenirse, öğrenci siteyi daha sık ve programlı takip etmek zorunda kalacak. 

Ödevler not ile değerlendirilir ise öğrenci bu konuda daha duyarlı olur, sorumluğunu duyar, heyecanlanır.

Geçen bahar (2019-2020 Bahar Eğitim öğretim) dönemi eğitim verildi, ancak not ile değerlendirilemedi.

Öğrencinin başarı notu güz döneminde aldığı not ile aynı verildi.

Eğer öğrenci not alamaz ise o heyecanını kayıp edebilir.

Mutlaka ölçme değerlendirmenin yapılması gerekir.

Öğrencinin ders ortamında yalnız bırakılmaması gerekir.

Ailenin çocuğuna daha fazla zaman ayırmasında yarar var.

Normal eğitim sürecinden daha fazla veli-öğretmen- uzman - okul idaresi işbirliğine ihtiyaç vardır. Kurulacak işbirliği daha da güçlendirebilir.

Okul idaresi öğretmenlerin katılımıyla veliler ile Zoom ya da kullanılan başka platform üzerinden canlı çevrim içi toplantılar sık yapılmalıdır.

Uzaktan eğitim fırsat eşitliği gibi görünse de mümkün görülmüyor.

Halen internet bağlantısı sağlanamayan köyler, beldeler var.

Bilgisayar alamayacak durumda olan veli sayısı azımsanmayacak kadar fazla.

Verilecek ödevlerin veya sınav soru çözümlerinin öğretmene ulaştırılabilmesi için yine akıllı telefona ihtiyacı olabilecektir.

Yeni normalleşme sürecinde uzaktan eğitim kaçınılmaz olacaktır.

Dezavantajlarını el birliği ile azaltarak, avantajları ile çocuklarımızı yüzleştirirsek başarıyı yakalayabiliriz.

Öğretmenler ve öğrenciler için başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol