Muhalif; bir görüşe, bir eyleme,bir tutum ve davranışa karşı olmak.

Pek hoş karşılanmayan bir davranış şeklidir, muhalif davranış.

Muhalif olmanın bedelleri vardır, muhalefet direnç ister, muhalif tutarlı olmalıdır, muhalefette, inandırıcı olmak temel şarttır.

Muhalif, karşı olduğu her eyleme, davranışa, düşünceye alternatif sunmak zorundadır.

Muhaliflik, sadece tenkit etmek değildir.

Ülke yarım asırdır, muhalefet iktidar çatışmalarının, didişmelerinin, karşılıklı sövüp, saymaların etki, tepki metaforu içinde, kamplara bölünmenin pençesinde inim, inim inlemektedir.

Bu eğretileme eyleminin karşılıklı ve hız kesmeden devamı, milletin realite ile yüz, yüze gelmesinin, sorunları algılamasının, önündeki en önemli engeli teşkil ediyor.

İktidarın muhalefeti, muhalefetin iktidarı sürekli eğretilemesinin,
Ülke insanı üzerindeki tek etkisi, partizanlaşma ve taraftarlıktır.

Ben ve öteki kavramı etrafında kümeleşmeler, doğal olarak, ayrı ayrı, çatışan kampları da ortaya çıkarmaktadır.

Fayda, zarar mantığı ile bu sonucu değerlendirecek olursak, bunun insana hiç bir faydasının olmadığı görülecektir.

Bu kümeleşme ve zıtlaşmanın tek faydası, kümeleşme, zıtlaşma ve ötekileştirme eyleminden siyasi rant elde eden siyasi yapıların çıkarlarıdır.

Bu çıkar veya fayda, halkın gerçek yaşamında hiç bir anlam ifade etmez.

Halk, kümelendiği siyasi yapıdaki taraftarlık güdüsü ile düşünceden, değerlendirmeden, nesnel bakıştan hızla uzaklaşır.

İstenen sonuç, tam da budur.

Bu sonuç, Ülkemiz de, egemen yapı tarafından çok da çaba sarf edilmeden elde edilmiştir.

Eğitimsiz halk, bu tuzağa kolayca düşmüştür.

Halk taraftar olduğu için, gözü görmezi kulağı duymaz, kalbi hissetmez bir şekilde sürüklenmekte, sorunları ile baş başa kalmakta, çaresizlik içinde kıvranmakta, buna rağmen taraftar olmanın O anlamsız hazzını yaşamaktadır.

Halbuki, taraftar bakışı ile değil, objektif bir bakış ile olup biteni gözlemleme yeteneğini kullansa, bu karşıt siyasilerin, aslında bir, birinden farkları olmadığını görecektir.

Daha somut bir şekilde söylenecek olursa, karşıtlar, aynı sistemi yürütme iddiasındadır, sisteme alternatif sunmazlar, biz bu sistemi, yani Oligarşik, kapitalist yapıyı daha iyi yönetir, daha sadık kalırız savaşı içindedirler.

Bu savaşın galibi kim olursa olsun, halkın yaşam şekli, refah seviyesi, özgürlük özlemleri değişmeyecektir.sistemin kuralları her zaman geçerli olacaktır.

Bu aynen şuna benzer;

Tımarhanede, bir deli elinde çekiç, çiviyi ters tutmuş duvara çakmaya çabalıyormuş.

Bunu seyreden diğer deli, çiviyi ters tutan deliyi uyarmış.

Sen bu işi yanlış yapıyorsun, çakmaya çalıştığın çivi aslında O duvarın çivisi değil, karşı duvarın çivisi O diye deliyi azarlamış.

Ne diyelim, halka çiviyi düzgün tutacak bir deli lazım, bu çiviyi düzgün çakacak deli ise, ancak, düzgün görme, düzgün düşünme, düzgün tercihler ile ancak bulunabilir.

Çivi ters olunca hangi duvara çakarsan çak, O çivi çakılmaz.

Umarız, çiviyi çakmayı bilen bir deli bulunur.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol