Ak Parti Hükumetleri, ne zaman tek başına yürüdü ise başarılı oldu.

Ak Parti Hükumetleri için 2007 yılı kırılma noktasıdır, sevelim sevmeyelim, 2007 yılına kadar, Ak Parti toplumu kucaklayan, ayrıştırıcı politikalardan uzak, demokratik hedefleri olan, sosyal dengeleri gözeten politikalar ile başarılı bir çizgi yakalamış idi.

2007 E-Muhtıra bu istikrarı bozdu, FETÖ kurgusu bu tuzak, Ak Partide bir paranoya oluşmasına yol açtı.

2007 sonrası, Ak Parti birileri tarafından, kontrol amaçlı, yamalı bir yürüyüşe mecbur edildi.

Önce Darbelere karşı sigorta olarak, FETÖ yamandı Ak Partiye, akabinde 15 Temmuz.

15 Temmuz sonrası ise, yine kendini güvende hissetmeyen Ak Parti, bu sefer de Başkanlık Sistemi tuzağına çekilerek, MHP ile yürüme mecburiyetinde kaldı.

Yamalı yürüyüşler Ak Partinin yumuşak karnıdır.

Bunu, tepeden, tabana kadar her Ak Partili bilir ama telaffuz edemez.

Küresel salgın sonrası yeni Dünya düzeni, artık yeni normal olarak Ulus Devletler ve Milli Politik hedefleri ön plana çıkaran siyasal akımların iktidara taşınacağı yeni bir normali bize anlatıyor.

Kendini bu politik düzlemde, başa oturtan MHP, lideri ağzından iktidara geliyoruz şeklinde söylemler ile dikkat çekiyor.

Millilik, Ulusalcılık, yerlilik kavramlarından MHP nin ne anladığını biz bilemeyiz.

Bizim bildiğimiz, yerlilik, Millilik, Ulusalcılık kavramlarına MHP tarihi boyunca hiç uymadı, daha doğrusu hiç yakışmadı.

MHP sadece bir yedek olarak, Millilikten uzak politikaların devamı için siyasi arenada rol aldı.

Küresel sermayenin tahsildarı Kemal Derviş hükumetlerine! verdiği destek bunun yakın tarihteki en bariz örneğidir.

Her ne kadar Milleti balık hafızalı kabul edip, bu gün Kemal Dervişi topa tutsa da, bizim hafızamız balık hafızası değil, her şeyi dün gibi hatırlıyoruz.

Son gelişmeler, MHP nin Ak Parti için artık bir stratejik ortak olmaktan ziyade, bir Stratejik sorun olduğunu gösteriyor.

Neyse bunlar bizi aşan işler, Ak Parti ne yapar bilemeyiz.

Gelelim Üç Hilalin İktidarına.
İktidar rüyası görme hakkına her siyasi parti sahiptir.
Saygı duyarız.

Her Siyasi Parti de, kendini bulunmaz Hint kumaşı zanneder.
Buna da saygı duyarız.

Bizim saygı duymamız realiteyi değiştirmez.
Reel Politik bize Hayganuşu hatırlattı.

Madam Haygnuşun kocası Agop ölmüş.
Hayganuş çok üzgün, Kocası Agopun mezarı başında oturmuş ağıt yakıyor.

Hayganuşun yaktığı ağıt, mezar başında bekleyen komşularının gözlerini yaşartıyor.

HAYGANUŞ, Ah Agop efendi ah, sen ne güzel bir adamdın, ne alim bir insandın, beş yabancı dil bilir, roman, hikaye yazardın, ömrünün sonunda şiir bile yazmaya başladın, beste yaptın, keman çaldın ah Agop efendi ah, diyerek ağıt yakmayı uzattıkça uzatmış.

Mezar başında bekleyen komşular artık dayanamamış, Hayganuş, bu bizim Agop doğru dürüst okuma yazma bile bilmezdi, bunları nereden çıkarıyorsun diye Hayganuşa seslenirler.

Hayganuş, gayet ciddi, Olsun, Benim Agop bunları hayal ederdi.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol