Lekad enzelnâ ileykum kitâben fîhi zikrukum,
e fe lâ ta’kılûn
.( ENBİYA/10)

Andolsun ki; size, içinde zikrinizin bulunduğu bir Kitab indirdik. Hala ekletmiyor musunuz?




Vahiy, Hz. Muhammed(sav)’in hayata taşıdığı ve herkese anlatarak, öğreterek uyguladığı detay bilgilerin hepsiydi VAHİY...

Konuya Giriş ve iyice anlaşılması için önce bir kaç ayet meali vererek  anlatmak istediklerimi yazmaya çalışacağım.

 

Enam suresi: 50- “De ki: «Size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Ve size, ben bir meleğim de demiyorum. BEN SADECE BANA VAHYOLUNANA UYUYORUM.» De ki: «Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?»”
 

Ahkaf suresi: 9- “Ey Muhammed! De ki: «Ben resullerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. BEN ANCAK BANA VAHYEDİLENE TABİ OLUYORUM. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.»”
 

Araf suresi: 203- “Onlara (arzularına göre) bir âyet getirmediğin zaman, derleyip toplasaydın ya derler, sen de de ki; BEN ANCAK RABBİMDEN BANA NE VAHYOLUNUYORSA ONA UYARIM, işte bu Rabbinizden gelen basiretlerdir, iman eden bir kavim için hidayettir, rahmettir.”
 

PEYGAMBER'E  Vahiy olan ilahi düsturlardı  bunlar...,

Bu düsturlar  yaşanılan hayatın bir yol haritası gibi nakşedilmişti...,Şöyle ki adım adım, fert fert az  denilmeyecek bir sürede ancak 40 kişiye ulaşan bir zorlu süreç ile yetiştirilen Bir avuç Müslüman...

Ortada bir basılı kitap yok... Kitaptan okuyup, uygulayan Herhangi  birisi de yoktu...
Fakat...Vahyin  kendisine  inmiş olduğu  Hz. Muhammed(sav)’in sözleri ve Fiilleri ile işlenen  bir avuç Müslüman vardı ortada...

Bunu,  Bu sabırla işlenmiş bir avuç Müslüman'ın inşasını  tam basılı bir kitap yapabilir miydi.?..
Terzi olmadan, hangi en iyi kumaştan en güzel elbise dikilebilir ki.?

Evet
Vahiy alan, vahye uyan, okuyan, anlatan, açıklayan, anlaşılmasına  idraki sağlayan, ve kendiside yaşayan bir RESUL var... Ortada...

O  Anlatıyor, 

O açıklıyor,

O öğretiyor,  ve  ayet ayet yazdırıyor...

Vahyi alıyor ve gidip anlattığı ve inandırdığı sahabelerle  birlikte  bunları yaşıyorlar...

Yani ANCAK VAHYOLANA UYAN BİR RESUL...
Vahyi hayatında ve eylemlerinde pratize eden, uygulamasını örnekleyen ve hayatın içine taşıyan bir RESUL...

Hayatın içine, yaşanılan bir olayın içine yada ALLAH’ın yaşatarak öğretmeyi takdir ettiği olayların içine vahiy olan ilahi hükümleri okuyan ve itiraz edenlere, şöyle olsaydı diyenlere, “BEN ANCAK BANA VAHYOLANA UYARIM” diyen bir elçi...vardı Ortada...

ve  O elçiyi  Dinleyen Sahabelerde işitiyor...

Hz. Muhammed(sav)’in örnekliğinde işittiklerini  yaşıyorlar,

vahyi tekrar onlarda okuyorlar çok geniş ve müteşabih anlamlarda olanların ne anlamlara geldiğini Hz. Muhammed (sav)’e tekrar sorarak iyice, detaylıca öğreniyorlardı.


Resulullah  s.a.v. irtihal edince   O gün  O ayet  indiğinde  Resulullahın yanında olmayan  ve aynı zamanda  Resûlullah' ın duasına mazhar olduğu halde  îbn Abbas,(ra)

“De ki yer ve göklerin yaratıcısı olan Allah 'tan başkasını mı dost edineyim?” (Enam/14)


âyetindeki 'Fatır' kelimesi kendisine müşkül gelmiş, kuyu başında tartışmaya giren iki bedeviden biri “Kuyuyu ilkin ben kazdım, (fetertü) deyince el-Fatir'in kainatı “İlkin yaratan” anlamında olduğunu anlamıştır.

Sahabe kendi anladığı  gibi  VAHYİ  yorumlamamış, aksine Vahyin yorumu  konusunda  RASULULLAH'ı   asla devre dışı bırakmamıştır..


Çünkü, Ayet ayet inen vahiyle birer tuğla misali eklenerek muvahhit bir neslin inşa edilmesi ve vahyin bütünlüğüne uygun bir dinin ikmal edilmesi ile tamamlanmıştı  Tek Din  İslam ...

ve bu dini en iyi yaşayan ve örnek olanda Hz. Muhammed (sav) idi.

Zaten Allah o’nu bu nedenle risaletle görevlendirmişti...

Eğer  PEYGAMBER s.a.v.   Örnek  olarak  gönderilmeseydi  ve  yerine  Allah hazır basılı bir kitab göndermiş olsaydı, ne olurdu.?..

Yaşarken karşılaşılan bir olay hakkında ne yapacağımızı öğrenmek isteseydik, ve  aramak  istediğimiz herhangi bir konu hakkında  sayfalarını  çevirerek   acaba  ALLAH bu konu hakkında   ne demiş diyerek hazır basılı kitabı açsaydık  ve detaylı bir hüküm var mı? Yokmu  mantığı ile araştırmış olsaydık,  Bu durum ancak akademik bir çalışma kitabı olur ve bu kitap cahiliye hayatını tevhide yeniden dönüştürerek inşa edemezdi.

 

Demek ki,  Kitaplar insanları çağıramazlar ve yaşayarak öğretemezler... ancak  Kitabın  içeriğinde ki  Çağrı söz ile yapılır ...ve yaşanılan bir hayatadır...İşte  Bu hayat  RASULULLAH  s.a.v. dır... BEN ANCAK BANA VAHYOLANA UYARIM
 

Yürüyen  Kitaptır  Peygamber...

Konuşan Kitaptır  Peygamber...

Yaşayan Kitaptır peygamber...
 O nedenle Vahyin  Evrensel  Boyutu,  Ne Tarihselciliktir, Nede  Oryantalizmdir...

Vahyin evrensel  Boyutu  RASULULLAH  s.a.v.  in  pratik olarak yaşadığı  fiil ve  sözlerdir...


Müsteşrikler, Vahyin Evrensel Boyutunun  Anlaşılması ve  onun Hayata Taşınmasına Yönelik Samimi Gayret İçinde Olan Müslümanların Bu Niyetlerini İfsat Etmek İçin....Kuran'ı Uygulamaya  Geçirecek  Tek Rehber Hz. Muhammed (sav)'in Örnekliğini Devre Dışı Bıraktırmak Üzere Yoğun Faaliyetlere Giriştiler...

Hz. Muhammed (sav)’in Hayatı, Yaşadıkları ve Söyledikleri Müsteşrikler İçin Neden Bu Kadar Önemliydi.?

Bu İfsat Faaliyetleriyle Neyi Amaçlıyorlardı.?..

Evet, Bu Sorunun Cevabı Müsteşriklerin Faaliyetlerine Ancak  Basiret Gözüyle Bakınca Anlaşılır...

Zira Kendilerinin Öngörmediği Bir Sosyal Değişim,

Yeniden Öze...

Özü gibi Gür olmaya Dönüş, 

Bu dönüş  Kuran'ı Anlama, Okuma ve Tevhid Esaslı Nebevi Bir İslami Uyanma,    Batının İdeolojik ve Ekonomik Sömürüsünün de Sona Ermesi Demekti...
 

Batılılar,  Osmanlı’yı Yıkmak İçin Uzun Yıllar Lawrence Gibi Müsteşrik Alimler Üzerinden Yürüttüğü Projeler Sonunda Devleti Ali (Osmanlı) İçinde Çıkarılan Fitne ve Fesatlarla  yıkarak Maalesef Başarıya Ulaştılar...

Aradan  uzun  yıllar  geçmesine  rağmen  azda olsa  Samimi Duygularla Çalışan İslami Şahsiyetlerin Gayretleri ile Tekrar Asrı Saadetin Yaşandığı Neslin Hayatını Okuyan ve İmanı Hakikatlerini Kavrayarak Tevhid Dinine Yeniden Sarılan Müslümanların  Arttığını gördüklerinde Düğmeye  yeniden basıldı...

Çünkü...
Kuran'ı Anlayarak Yaşamak İsteyen Özellikle Genç Nesil vardı  ortada...

Bu nesil. İslami Düşünür ve Yazarların  Başta Akide olmak üzere, Siyasi ve Fikri Eserlerini Okuyor, Tefsir Sohbetlerinde Değişik Alimlerin Ahkam ve Hadis Açıklamalı Tefsirlerini Okuyarak Tevhidin Hakikatini Daha iyi Anlamaya Çalışarak  İslam'ı Yaşamak İsteyen  bir nesil...

Hadisler, Müslümanların Allah’ın Hz. Muhammed (sav) ile Vah yettiği Hükmünü Daha İyi ve Doğru Anlamak İçin Rehber ve Yol Gösterici Temel Bir Kaynak olduğuna  inanıyor..

Bu Nedenle Hz. Muhammed (sav)’in Hayatını ve Tevhid Mücadelesini Okumaya ve Öğrenmeye Çalışan  ve Siyerleri Okumaya başlayan bir  nesil vardı  ortada...
 

İşte  tam burada;
İslam Dünyasındaki Tevhidi Uyanışa dur diyecek  ve  bu tevhid  eksenli  İslami Değişimi İfsat Edecek  yeni Lawrence ler   devreye   sokuldu...

O Lawrencelerin Kimler olduğunu gelecek yazıda delilleri ile yazmaya çalışacağım.

Sağlıcakla kalınız  Selam ve dua ile...
 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol