CUMHURİYET’İN 102. YILI BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLANDI VE KUTLANILMAYA DEVAM EDİLİYOR
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere bu toprakları bizlere vatan kılmak için canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun”
Yıl 1923…
Bir millet, savaşın küllerinden yeniden doğdu.
Bir lider çıktı ve dedi ki:
“Artık irade milletindir.”
O gün yalnızca bir rejim değil, bir insan onuru kuruldu.
Adına Cumhuriyet dedik.
Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; bir zihinsel devrimdir. Kulluktan yurttaşlığa, biatten akla, suskunluktan söze geçiştir. Bu yüzden 29 Ekim, bir takvim yaprağı değil; bir aydınlanma günü, bir vicdanın uyanışıdır.
Bugün Cumhuriyet 102 yaşında.
Ama soralım kendimize:
Biz hâlâ o cumhuriyetin öznesi miyiz?
Yoksa sadece törenlerde alkış tutan seyirciler mi?
Bir marşla coşup ertesi gün unutuyorsak, demek ki Cumhuriyet’i kutlamaktan önce anlamamız gerekiyor.
Cumhuriyet, her kuşakta yeniden kurulur.
Bir öğrencinin sorduğu soruda, bir öğretmenin susmadan düşündürdüğü derste, bir kadının korkmadan konuştuğu mecliste, bir çocuğun “Ben de yapabilirim.” dediği anda yeniden doğar.
Bugün gökyüzü gri olsa bile çocukların gözündeki ışık bize şunu hatırlatır:
Cumhuriyet, sadece geçmişin değil, geleceğin de umududur.
O yüzden bu bayramı sadece kutlamayalım, hatırlayalım ve her hatırlayışta yeniden söz verelim:
Akıldan, adaletten, özgürlükten vazgeçmeyeceğiz.
Cumhuriyetimizin 102. Yılı Kutlu Olsun!
Yaşasın düşünen, üreten, insan.