Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler
2020-04-03 13:25:57

DOKUNMA BANA YANARSIN

Gürhan Gürses

03 Nisan 2020, 13:25

2015’te neye kızmışsam bugün de aynı şeye kızıyorum.

Dokunma bana yanarsın, iri kırmızı bir gül gibi mütemadiyen kanarsın. Günü gelir beni mumla ararsın. Sonra sen ne işe yararsın!

Yazmıyordum diye siz beni lâl mi bellediniz, gülerim aklınıza! Efkarlanırım dertli bir adam görünce, ağlayan bir çift göze takılınca gözlerim; yaşarmaz da ne olur, şaşmaz bir kuraldır bu bende! İnsan bu alemde ağladığı kadar insandır, yandığı kadar... Var mı gözlerine beton döken, sanmam! Dışa değilse bile içe akıyordur okyanus okyanus. İnsanlar maddeden bir fanus içinde sus pus! Artık ne kadar kusarsan kus! İnsanlık dökülüyor ağız dolusu, kusmuk kusmuk... Sormak lazım herkese "Neden olamıyoruz tek yumruk?" diye.

Bir fikir olmayan kafada bin küfür hazır. Bir zikir olmayan kalpte bin zifir hazır.

Sizin silahınız varsa bizim de yüreğimiz var ulan! Siz silahınızı çekin biz yüreğimizi ortaya koyalım. Siz projektör tutulmuş tavşan, biz avına saldıran aslan... Siz ölümden korkan mahlukat, biz ölüme sevdalı hakikat!

Ve biliyoruz artık, kurban edilecek ilk öküzümüz de yok, bu yüzden kaybetmeyeceğiz. Bizi döven hep aynı yumruk, tanıyoruz bu yumruğu. Dostluğu yüze karşı, düşmanlığı yüze saklı... Dost gülücüklü yılan ısırıklı... Ve elden hiçbir şey gelmiyor, sadece kulla kulluk... O da üç kuruşluk, öküzün arkasındaki pulluk gibi! Alır yolluğunu, gösterir kulluğunu... Patilerini havaya kaldırır da kemiğimi havada kapar. Menfaat dünyasında insan satmak çok ucuz, kelepir, hatta bedava! Sokrates demişti ya 'İnsan çok insanlık az' diye. İnsanlık yok bu dünyada; çarşı pazar da olan şeyler; domates biber salatalık, çarşı pazarda olmayan tek şey insanlık...

Mürekkebi bitti sayfası yırtıldı diye siz beni çaresiz mi zannettiniz, komik! Ve de çok cahilsiniz, deryada damla, dağ da taş biter mi? Sadece et ve kemikten de müteşekkil değiliz. İçimdeki hislerin ayyuka çıktığı , fikirlerin işkenceden beter cirit attığı ve tavan yaptığı, kalbimin avaz avaz haykırdığı ve beynimin zonkladığı zamanlarda sizler ne de sağırdınız bana, hatırladınız, bal gibi de bildiniz.

Siz kör bir ideolojinin yılmaz savunucusu ben ise sonsuz bir aşkın gözü başkasını görmeyen körü... Yürü!

Susmak, daha iyi haykırmak için bir ön adımdır. Tutuyordum kendimi her şeye ve herkese karşı. Siz bunu maharet mi sandınız? Ama kendini tutmak ve susmak benim işim değilmiş. Haksızlığın olduğu bir dünyada, açlığın ve sefaletin kol gezdiği, ölümün adım adım dolaştığı ve bir leoparın sinsiliği içinde avının üstüne atladığı bir vakitte... Atomların, nükleerlerin ağızlarda irinli ve kokuşmuş bir şekilde tehdit unsuru olarak sarf edildiği, silahların kalplere doğrultulduğu, çocukların oynarken katledildiği, insanların ülkelerinden sürüldüğü, toprakların amansızca ve bitmek tükenmek bilmeyen bir iştiha ile bombalandığı, yerle bir edildiği ve masa başında pay edildiği bir zamanda insan olabilmek, insanca yaşayabilmek ve bunun gereği için avazı çıktığı kadar haykırabilmek için yazıyor ve konuşuyorum. Siz beni ne sandınız, az gördünüz değil mi? Yanıldınız.

Hiçbir fikrin adamı değilim , hiçbir adamın dalkavuğu... Hiçbir ırkın mümtaz savunucusu da değilim hiçbir izm'in müdafii de... Hiçbir makamın yalakası ve alkışçısı da değilim, ilan ediyorum. İnsanca bakabileceğimiz aynalar olsun istiyorum hep karşımızda güzel olmasak da olur! Sadece insanlığın da moda olacağı günü bekliyorum.

Yarın hakkın dergahına vardığımda yüzüm ak olsun istiyorum, ellerim temiz... Aklım berrak olsun istiyorum, kalbim ak...

Bir dünya yaratalım yarından tezi yok ve teslim edelim hemen çocuklara. Alıp başımızı gidelim uzak diyarlara. Bir süreliğine kirlettiğimiz dünyadan ırak duralım. Savaşlarımızı alıp başımıza çalalım çocukların dünyasından uzak, silahlarımızı alıp insanlığımıza doğrultalım. Çocuklar yeni bir dünya inşa etsinler gülücüklerden. Tomurcuklansın barış denen çiçek ve sarsın dünyalarını bir sarmaşık gibi sımsıkı.Ve "savaşçılık" yerine "barışçılık" oyunları oynansın sokaklarda, silahlar yerine çocuklar konuşsun.

Kaç kez yaralandı bu yürek , ülkemin çocuklarını mağdur, masum ve muhtaç gördüğü zaman. Ölmesin hiçbir çocuk, göçmesin hiçbir insan! Vatan öksüz kalmasın bazı öküzler yüzünden! İşte bu yüzden buradayız diyoruz, ne olursa olsun, kim ne derse desin. Elimizle olmazsa yüreğimizle, yüreğimizle olmazsa varlığımızla tekmil sizinleyiz.

Yazmıyordum diye siz beni ölü mü kabul ettiniz.

Alın Fatiha'nızı...

Eksik olun.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.