İşte bunlardan en önemlisi de Millet olarak yedi düvele karşı vermiş olduğumuz müthiş mücadelenin sonunda 30 Ağustos 1922 tarihinde kazanmış olduğumuz kurtuluş savaşımızdır.
Bu tarih bağımsızlığımızı tüm dünyaya bir kez daha ilân ettiğimiz tarihtir.
Bugün bu tarihi zaferin 99. yıl dönümünü kutlamanın mutluluğunu huzurunu milletçe hep birlikte yaşamaktayız. 30 Ağustos 1922 tarihi, millet olarak birlik ve bütünlüğümüzü hedef alan bedhahları, engin feraset, sarsılmaz cesaret ve kararlı duruşumuzla, gerektiğinde canımızı ortaya koyarak bertaraf ettiğimiz tarihtir.
Bu zafer, önemli bir askeri başarı olmasının yanında milletimizin sarsılmaz azminin, sahip olduğu üstün iradenin, vatan ve millet sevgisinin, eşsiz kahramanlığın, güçlü birlik ve beraberliğin de unutulmaz sembolüdür.
26 Ağustos'ta başlayan ve 30 Ağustos 1922'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde sonuçlanan Aziz Milletimizin de azmi ile eşsiz bir zafer olan Başkomutanlık Meydan Muhaberesi ile vatan topraklarımız kurtarılmış, Türk Milleti hürriyet ve bağımsızlık içinde yaşama onuruna devam etmiştir.
Ülke olarak zor günler geçirdiğimiz bugünlerde, şu çok iyi bilinmelidir ki, dünya var oldukça Türk Milleti varlığından, birliğinden, dirliğinden ve bağımsızlığından asla taviz vermeyecektir. Şanlı, ay yıldızlı bayrağımız bağımsızlığımızın timsali olarak göklerde dalgalanmaya devam edecektir. 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde büyük bir mücadele sergileyerek zafer kazanan başta Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyor, onların aziz hatıralarını saygıyla yâd ediyorum.
Bu vesile ile vatanımız ve milletimizin huzur ve güvenliği için bugün de aynı inanç ve kararlılıkla mücadele eden ve şehit düşen güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet, kahraman gazilerimize de sağlık ve esenlikler diliyor; 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyorum.