Maddi durumu iyi olmadığı için özel hastaneye de gidemediğini söyleyen Çelik’in durumu paran varsa yaşarsın deyimini getirdi.
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde ikamet eden, İsmail Çelik’in yaşadıkları ,sağlık hizmetlerinde henüz, bir arpa boyu yol alamadığımızı gösterdi. Çelik, çektiği acılara dayanamayarak, Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi olmak istedi. Muayene sırası almak için müracaatta bulunan Çelik’e, 10 gün sonrasına gün verildi. 10 Günlük acı ve sancılı bekleyişin ardından, muayene olan Çelik, muayene sonrasında, bu kez ultrason şoku ile karşılaştı. Genel Cerrahi Bölümü’nde muayene olan Çelik’e, ultrason çektirmesi için yönlendirildiği görüntüleme merkezinde, 102 gün sonrası için sıra verildi. Yaşadıkları karşısında çaresiz kalan Çelik, maddi durumu iyi olmadığı için, özel hastaneye gidemediğini, bu nedenle 102 gün boyunca acı çekmeye devam edeceğini belirtti.
“18 Ekim’e Kadar Ya Ölürsem!”
Ultrason için, 102 gün beklemesi istenen İsmail Çelik, yaşadıklarını şu şekilde ifade etti; “ Çemişgezek’te yaşıyorum. Köy işleriyle uğraşıyorum. Daha önce esnaftım, emekli olduktan sonra köye yerleştim. Şuan, rahatsızlığım nedeniyle Elazığ’a geldim. On gün önce randevu aldım, saat 08:30’a randevu verilmişti. Fırat Üniversitesi Genel Cerrahi Bölümü’nde, muayene oldum. Muayene sonrasında, doktor hanım ultrasona yönlendirdi. Ultrason bölümüne gidince, 18 Ekime gün verdiler. 18 Ekim’e kadar beklememi söylediler. 18 Ekim’e kadar ya ölürsem… Yani ultrason çektirebilmem şansa bağlı… Ne yapacağımı bilmiyorum. İlaç verilmedi ve herhangi bir şey de yapılmadı. İl Sağlık Müdürlüğü’ne gittim. Fırat Üniversitesi Hastanesi onlara bağlı değilmiş. Üniversite hastanesi üniversiteye bağlı bir kurum olduğu için bir şey yapamayacaklarını söylediler. Tekrar üniversite hastanesine gittim. Başhekim ile görüştüm. Başhekim, ‘Bekleyeceksin, yapacak bir şey yok, senin gibi çok bekleyen var. ‘ dedi Bende oradan çıktım. Çarem kalmadı. İmkanlarım kısıtlı olduğu için 18 Ekim’e kadar, eğer ölmezsek sıramızın gelmesini bekleyeceğiz. “