Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler
2020-10-07 11:35:30

GEL DE İÇİNE SİNDİR.

Nurhayat Varol

07 Ekim 2020, 11:35

Önceleri uzaktan eğitim, sanal toplantılar, sanal bilimsel aktiviteler, sanal oyunlar, sanal sohbetler kısmen vardı ama aktif kullanılmıyordu. Pandemi sürecinde mecburen dijital sistem daha sık, daha aktif ve daha verimli kullanılmaya başlandı.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşayanlar çoğunlukla Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilen toplantılara katılabilmek için ulaşım nedeniyle bazen ciddi zaman kaybı yaşıyorlardı. Uçak saatleri ile toplantı saatleri denk gelmeyince, 2 saatlik toplantı için katılımcılar 2 veya 3 günü o toplantı için kullanmak zorunda kalabiliyordu. 2-3 gün il dışından geçiş hem bireye maddi anlamda külfet, hem iş yerinden uzaklaşma nedeniyle iş veriminde düşüşe hem de kişisel problemlere sebebiyet verebiliyordu.

Elbette yüz yüze toplantı ya da aktivitelerin bireylere kazandıracağı yararlar oldukça fazladır. Daha fazla paylaşım, sosyalleşme, davranış gelişmesi, yüz yüze olmanın gerçekliği gibi oldukça fazla kazanımları da vardı.

Toplantılar, sınavlar, önemli görüşmeler, jüri tavrı ve kararları kapalı kapılar ardında yapılır, ancak katılımcılar işitirler, bazı durumlarda atmosferi yaşarlar, konuşurlar. Nihai karar dışarıya rapor halinde sunulur. Dışarıdaki birey eğer hakkında karar verilecek ise 4 duvar arasında gerçekleştirilen etkinliğin sürecini bilemez, çıkan sonuca itibar etmek zorunda kalır. Kişi, kurum, toplum vb. oluşumlar adına verilen karara uyum gösterilir. Çoğunlukla beklenilen sonuç için neden? Niçin? Sorgulanmaz bile.

Tabii ki her kararın altında gerekçeler vardır. O gerekçeler bazen göreceli olsa da vardır. Bazen de çok anlaşılmaz ama hakkınızda karar alınmıştır. Deriz ya Allah iyi, adil insanlar ile karşılaştırsın.

Yaklaşık 7 aydır kendi evimizde ya da yakınlarımın evlerinde çevrimiçi yapılan toplantılara ister istemez kulak misafiri oldum. İnanın bazı toplantı manzaralarından sonra verilen kararların ne kadar keyfi olduğunu görünce, artık toplantı ya da jüri üyelerinin verdikleri-verecekleri nihai kararların bazen hiç de gerçeği yansıtmayacağına ne yazık ki inancım daha da arttı.

Özellikle kişiye unvan ya da makam verilebilmesi, işe alınabilmesi için kurulan bazı jürilerin kararları benim için gölgelenmeye başladı. Gördüğüm yaşadığım bir örnekten söz edeyim.

Bir üst yönetici atanacak diye jüriler belirlenmiş ve günler öncesinden adaya gün, saat ve jüri üyeleri bildirilmişti. Adayın tabii ki özgeçmişi önceden jüri üyelerine ulaştırılmıştı. Yıllardır 4 duvar arasında yapılan mülakat artık çevrimiçi olunca metodu merek ettim ve izledim.

Jüri 3 kişiden oluşmuştu. Mülakat için verilen süre 15 dakika idi. 3 kişiden oluşan jüri üyelerinin birisi, dikkatinizi çekerim 15 dakikalık sürenin 8 dakikasını telefonda başkasıyla konuşarak geçirince, şaşkına döndüm. Oysa mülakatta her cümle anlam bulmalıdır. Ayrıca adaya karşı yapılan kaba bir davranış “seni dinlemiyorum” anlamında değil mi? Her kim olursa olsun o an telefonlara cevap vermemelidir. Mülakat süresi uzun değil zaten 15 dakikadır. Jüri üyesi dikkatini dağıtacak ortamda dahi bulunmamalıdır. Çünkü aday hakkında nihai karar verilecektir.

Bir başka üye nötr dinliyor. Diğer üye biraz daha dikkatli… Eminim ki adayın dosyası, özgeçmişi hiç de incelenmemişti. Zaten incelense kişinin çalışmaları ile ilgili sorular gelirdi. Hatta öyle bir imaj yaratıldı ki sanki “Biz kararımızı verdik zaten kazanacak adayı belirledik. Sadece adayları dinleyerek prosedürü yerine getiriyoruz” der gibiydi. Jüri ortak karar sonucu beklemeden gelecek sonuç bence belliydi.

Yani bu çevrimiçi toplantılar kapalı kapılar ardındaki manzarayı ortaya çıkardı. Memleketimin hali bu mu diye üzüldüm. Mülakat veya sözlü sınavların çoğunun sadece prosedürü yerine getirmekten öteye gitmediğini vay halimize diyerek bir daha üzüntü ile inandım.

Çevrimiçi eğitim, eğitimcilerin ders notlarının da adeta görücüye çıkmasını sağladı. Dolayısıyla sorumluluk sahibi eğitimcilerin ders materyalleri daha düzenli hale geldi. Kendilerini yormayanlar da yorulmak zorunda kaldılar.

Dijital dünya, dijital sistem nelere kadimmişsin meğer sen!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.