Şehir günlerdir susuzluktan kavruluyor.
Bir tarafta ciddi bir su krizi, diğer tarafta Elazığ Belediyesinin geceli gündüzlü krizi çözme çabası.
Krizin ana nedeni Hamza Bey Barajında suların kuruması.
Daha doğrusu yanlış ve gereksiz yatırımların bu yaz patlak vermesi…
Böyle bir kriz bekleniyor muydu derseniz, evet bekleniyordu deriz.
Hikayeyi başından hatırlayalım.
Yerel seçimlere gidildiği günlerdi.
Doğru Yol Partisinden Belediye Başkanı seçilen Sayın Süleyman Selmanoğlu ikinci dönem Belediye Başkanlığı için AK Partiye geçmeye karar vermişti.
Selmanoğlu’nun AK Partiye geçme kararı kamuoyunda ciddi tepkilere neden olmuş, özellikle de AK Parti teşkilatlarında ve parti tabanında ciddi rahatsızlıklara yol açmıştı.
Dün gibi hatırlayacaksınız: dönemin AK Parti teşkilatları genel merkeze baskılar uyguluyor, Selmanoğlu’nun partiye geçişinin engellenmesi için ellerinden geleni yapıyorlardı.
O dönemler Sayın Selmanoğlu, yönettiği Belediyede ordusu bozulmuş komutanı oynuyordu, yolsuzluk, usulsüzlük iddiaları ayyuka çıkmıştı ve bu iddialar dosyalar halinde AK Parti Genel Merkezine ulaştırılıyordu.
Neticede yereldeki tepkilere aldırmayan AK Parti Genel Merkezi Sayın Selmanoğlu’nu Belediye Başkan adayı olarak allayıp pullayıp yeniden sahneye çıkarmıştı.
Tepkilerin dinmesi gerekiyordu ama an itibariyle mümkün değildi.
Zira AK Partinin en güçlü olduğu, uçan kuştan yol istediği dönemlerdi, birçok isim adaylık için pusuda bekliyordu.
Puslu havayı dağıtıp yaşanan krizi fırsata çevirme görevini AK Partinin ağır toplarından Sayın Necati Çetinkaya üstlenmişti.
Sayın Çetinkaya vesilesiyle şehir bir anda bakanlar geçidine sahne olmuştu.
Bakanların biri geliyor diğeri gidiyordu. Her gelen Bakan halkın ağzına bir parmak bal çalıyor bu tatlandırma olayı basında abartıldıkça abartılıyordu.
Şehir insanı Hamza Bey Barajı safsatasıyla işte o günlerde kandırılmıştı.
Şehrin 40 yıllık su sorunu çözüldü diyerek allayıp pullayıp kamuoyuna empoze ettiler.
Beş ayrı Bakanın geldiği Elazığ’da verilen vaatler karşılık buldu ve tepkilerin odağında olan Sayın Selmanoğlu sandıklardan yüzde 51 oy alarak yeniden Belediye Başkanı seçildi.
O dönem verilen vaatlerden, Adliye binası, Belediye Hizmet binası, Şehir Hastanesi ve Kültür Parkın Orman Bölge Müdürlüğünden Elazığ Belediyesine nakli gerçekleştirilerek yapımına başlandı ama Belediye Binası hariç hiçbirinin açılışı Sayın Selmanoğlu’na nasip olmadı.
Verilen taahhütler yerine getiriliyor temeller atılıyordu.
Hamza Bey Barajı hariç...
Çünkü bu barajın fayda getirmeyeceğine kendileri de inanıyorlardı.
Dolayısıyla Kültür Parkın açılışı, Hamza Bey Barajının ihalesi bir sonraki dönem Başkan Adaylarından Sayın Mücahit Yanılmaz’a nasip oldu.
Hamza Bey barajının yapım ihalesi gündeme geldiğinde şehir adeta tek yürek oldu bu barajın yapımının devlet bütçesine zarardan başka bir işe yaramayacağı yönünde fikir birliği yaptılar.
Kamuoyunu kim dinler ki…
AK Partinin yeniden seçimi kazanması gerekiyordu, bir önceki dönem verilen sözlerden Hamza Bey Barajı hayata geçirilmeliydi.
Bunun için de dönemin Belediye Başkan adayı Mücahit Yanılmaz Hamza Bey Barajı üzerinden yürüdü ve kendi seyrinde ilerleyen süreci kendisinin tamamladığını ve ihale sürecini başlattığını ifade ederek çeçim çalışmalarında bu barajı propaganda malzemesi olarak kullandı.
Yani anlayacağınız, koskoca aziz bir şehri AK Partinin seçim fantezilerine kurban ettiler.
Sayın Cumhurbaşkanını bile kendi yalanlarına ve pis politikalarına alet ederek yanıltıp Elazığ’ın 40 yıllık su problemini çözdük diye konuşturdular.
40 Yıl su verecek dedikleri baraj ne yazık ki 2 yıl dolmadan kurudu ve şehir susuzluktan kavrulur hale geldi.
2 yılda harcanan maliyeti bile karşılamadı.
Vizyonsuz siyasetçiler, dönemin yalaka ve ufku kapalı bürokratları ve her şeyi gözü kapalı alkışlayan AK Parti tabanı yüzünden şehir şu anda bir taraftan susuzlukla kavruluyor diğer taraftan bulunan pansuman çözümle sağlıksız su içmeye hazırlanıyor.
Elazığ Belediyesi milleti susuzluktan kurtarmak için yeni bir formül buldu ama bulunan bu formül kaş yapayım derken iki gözü birden kör edecek tartışmalarını başlattı.
Bilim insanları saniyede 2 metre küp atık suyun aktarıldığı ve atık tesislerinin çalışmadığı bir platformun birkaç metre ötesinden suların şebeke hatlarına aktarılmasının 400 bin merkez nüfuslu bir şehrin kanser hastalıkları ile baş başa kalacaklarını ifade ediyorlar.
Elazığ Belediyesi böyle bir pansuman çözümü hayata geçirirken herhangi bir fizibilite çalışması yaptı mı yapmadı mı bilmiyoruz ama böyle bir tehlikenin söz konusu olduğu iddialarını yabana atmaması gerektiğini düşünüyorum.
CHP Milletvekili Sayın Gürsel Erol Hamza Bey Barajı ile devletin ciddi zarara uğratılmasına karşı sert tepkilerini dile getirerek önümüzdeki günlerde Valilikte 5 Milletvekiliyle bir araya geleceklerini ve devleti zarara sokan dönemin bürokratları hakkında yapılması gerekenleri masaya yatıracaklarını söyledi.
Sayın Erol’un geçmişe dönük birilerinden hesap sormak için havanda su döveceğine gelecekte insanların kanserle baş başa kalmamaları için de aksiyon alması lazım değil mi?
Sırf siyaset yapayım mantığıyla geçmişle ilgilenmenin gelecekteki tehlikeleri görmeyi engelleyeceğini Sayın Erol anlamalı.
Geçmişte devleti bu kadar zarara uğratıp gelecekte insanların kansere yol açacak suları içmesine sebep olan siyasetçisinden bürokratına kadar dahli olan herkesi Allah’a havle ediyoruz.
Burunlarından fitil fitil gelsin inşallah.
Koltuklarını kaybetme korkusuyla dönemin siyasetçilerine itiraz etmeyip boyun eğerek böyle bir hatayı bile bile yapan kurum bürokratlarını, mühendisinden, müdürüne ve sırf seçimleri kazanıp koltuklarını garanti altına almak için böyle bir hataya göz yuman herkesi Allah’a havale ediyoruz.