Yapılan son genel seçimlerinin üzerinden henüz birkaç ay geçmişti.
Dönemin STK Platformu, TEİAŞ misafirhanesinin bahçesinde bir iftar yemeği vermiş ve yemeğe çiçeği burnunda Milletvekilleri ile STK temsilcilerini davet etmişti.
EBMC (Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti) olarak davete icabet edenlerden biri de bizdik.
Siyasilerden ise dönemin Ak Parti İl başkanı ile seçilen 5 Milletvekilinden 4’ü katılmıştı.
CHP Milletvekili Sayın Gürsel Erol iftar yemeğinde yoktu, davet edilmediğini sonradan öğrenmiştik.
Platformun dönem sözcüsü açılış konuşmasında toplantının amacının yeni seçilen milletvekilleri ile STK temsilcilerini buluşturup kaynaştırmak olduğunu söylemişti.
İftarlar açıldı, mikrofon masalarda dolaştı. Her STK temsilcisi şehrin sorunlarına dair bilgi ve önerilerini sundular.
Mikrofonu özellikle en son almayı tercih etmiştim, çünkü tepkiliydim.
Şehrin 5 milletvekili vardı ama 4’ü çağrılmıştı. Dolayısıyla davetin amacına yakışan ve yaraşan bir durum değildi.
İlk cümlem: madem STK’lar ile Milletvekillerini bir araya getirmeyi amaçladınız, öyleyse 5. Milletvekilimiz nerede? Yaklaşık 38 Bin kişinin reyini almış bir vekili nasıl yok sayarsınız?
Programda olan Ak Partili vekiller de dahil olmak üzere herkes haklı çıkışıma sahip çıkmıştı.
O gün o toplantıda CHP Milletvekili de çağrılmış olsaydı belki şehir adına yapılacak olan bütün etkinliklerde bu birliktelik sağlanmış olacaktı.
O gündür bugündür biz hep muhalefet ve iktidar milletvekillerinin aynı karede verecekleri birkaç pozu görmenin özlemini çektik.
*
Zaman zaman birkaç kişi bir araya geldiğimizde hep bu birlikteliksizlikten ve iktidar ile muhalefet temsilcilerinin ayrı ayrı tellerden çaldıklarından ne kadar mustarip olduğumuzu konuşur iç geçiririz.
Bir sohbette Hatay’dan gelen bir arkadaşımız Hatay Milletvekillerinin örnek ilişkilerini aktarmış isimlerini vererek; “Lütfen sosyal medya hesaplarından bu vekilleri bir takip ediniz” demişti.
O gün bugündür Hataylı milletvekillerinin sosyal medya hesaplarını takip eder gıptayla iç geçiririm.
Orada da hem muhalefetten hem de iktidardan seçilen milletvekilleri var.
Ama Hatay ile ilgili herhangi bir etkinlik, bir problemin çözümü veya farklı bir konu olsa sanki o kadar milletvekili farklı partilerden değil de aynı partiden seçilmişler gibi bir aradalar.
Twetter paylaşımlarına bakıyorum CHP’li vekille Ak Partili vekil birbirlerine o kadar tatlı ve seviyeli göndermelerde şakalaşmalarda bulunuyorlar ki iç geçirmemek içten bile değil.
Etkinliklere bakıyorum, Cemevi açılışında Ak partili Vekiller en önde cami temel atma törenlerine bakıyorum CHP’li vekiller en önde kol kolalar.
Her milletvekilin şehirde bir ofisi var ve o ofise CHP’li vekil de gidiyor Ak Partili vekilde.
Bizimkilere bakıyorsunuz böyle bir erdemlilik hak getire.
*
Önceki gün Elazığ Belediye Başkanı Sayın Şahin Şerifoğulları 2 yıllık hizmetlerini görücüye çıkaracak bir etkinlik düzenlemişti.
Akgün Otelde gerçekleştirilen programa şehrin Milletvekilleri, bütün siyasi parti il başkanları, İl Geneli ve Belediye Meclis Üyelerinin yanı sıra bürokratlar ve STK Temsilcileri davet edilmişti.
Salona bir girdik, tıklım tıklım. IMC Organizasyon zaten damgasını vurmuş tecrübesini konuşturmuştu.
Davetlilerin her birinin oturacakları yerler bile ayrılmış oturakların üzerine isimler yazılmıştı.
Merakımız siyasilerden kimlerin davet edildiği ve hangi siyasilerin nezaket gösterip katılacağı yönündeydi.
İl Başkanlarından sadece İyi Parti ve CHP İl Başkanları katılmıştı.
Salona ilk giren Milletvekili CHP’li Sayın Gürsel Erol’du. Tavırlarından, Belediye Başkanı nezaket buyurmuş davet emişse o davete en erken icabet eden ben olmalıyım demek istediği anlaşılıyordu, jeste karşılık jets yani.
*
Sayın Şerifoğulları sinevizyon eşliğinde 2 yılda gerçekleştirdiği 56 projesini çok nezih bir dille anlattı.
Elazığ Belediyesini ne kadar borçla aldığından tutun da borçları ne kadar aşağıya çektiğine, seçim vaatleri olan 11 başlıkta 100 projeden 56’sını deprem ve pandemiye rağmen nasıl gerçekleştirdiğine kadar tümünü açık yüreklilik ve büyük bir özgüven ve özveriyle anlattı.
Anlatımlarından cımbızladığım en dikkat çekici başlık borçlar ile ilgili olanı idi.
Arsa üretiminden elde ettiği gelirle Belediyenin kurumsal borcunu oldukça aşağıya çekerken Belediye şirketi EBUAŞ’ın borçlarının büyük bir kısmını ödemesine rağmen borçların azalmayıp çoğalması herkeste şok etkisi yaratmıştı.
Çünkü eski dönemden yapılan borçlanma EURO kuru üzerinden olduğu için borçlar ödedikçe azalmıyor, artıyordu.
Diğer çalışmalara değinmeyeceğim bile.
Deprem yaşamış bir şehirde develer yüküyle borca rağmen 56 dev projeyi gerçekleştirmek başlı başına takdir gerektiren bir durum zaten.
İki yılda 56 projenin hayata geçirilmesi elbette ki önemli ama en önemlisi de nedir biliyor musunuz?
Sayın Şerifoğulları’nın bu şehirde şeytanın bacağını kırmasıdır.
Birlik beraberliğe ihtiyacımızın olduğu şu günlerde siyasi düşünceleri bir kenara bırakarak düne kadar Ak Partili bütün siyasetçilerin tabiri caizse ötekileştirmeye çalıştığı CHP’li Milletvekili Sayın Gürsel Erol’u şehrin bir değeri olarak programına davet etmekle şeytanın bir bacağını kendisi kırdı.
Diğer bacağını da Sayın Gürsel Erol yaptığı konuşmasında verdiği birlik beraberlik mesajının yanı sıra yapılan hizmetleri takdir ederek Sayın Şerifoğulları’na şükranlarını sunarak kırdı.
Peki diğer vekiller ne yaptı?
Sayın Metin Bulut ve Sayın Tolga Ağar da kırılan bacakları izlemekle kalmadılar, şeytanın başını gözünü dağıtıp kolunu kıçını param parça ettiler.
Sayın Ağar konuşmasında Sayın Gürsel Erol’un sunduğu önerilerin dikkate alınması gerektiğini savunarak nazirede bulunurken son konuşmacı Ak Parti MKYK Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Sayın Metin Bulut da şahsına yakışan vakarla çok içten iltifatlarla Sayın Gürsel Erol’a mukabelede bulunarak hepimizi mutlu etti.
Uzun lafın kısası yıllardan sonra bu şehirde umutlarımızı yeşerten güzel gelişmelerin fitilini Sayın Şahin Şerifoğulları ateşledi.
Önceki günkü programda şehirde şeytanın bacağı kırıldı, birlik ve beraberliğin tesisi için ilk adım atıldı.
Sayın Şerifoğulları’nın 56 projesi olmasaydı bile atılan bu temel nice 56 projeye bedel bir güzellikti ve çok anlamlıydı, kendilerini şehir adına yürekten kutluyorum.