Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler
2020-09-03 13:55:35

( VAHYİN EVRENSEL BOYUTU ) ÇAĞIN VEBASI, HADİS İNKARCILIĞI ( 2 )

Kerem Seçer

03 Eylül 2020, 13:55

Bir Önceki yazıyı Şu cümlelerle bitirmiş ''' İşte tam burada; İslam Dünyasındaki Tevhidi Uyanışa dur diyecek ve bu tevhid eksenli İslami Değişimi İfsat Edecek yeni Lawrence ler devreye sokuldu...

O Lawrencelerin Kimler olduğunu gelecek yazıda delilleri ile yazmaya çalışacağım.''


Bu yazıda O Lawrencelerin karekterist özellikleri ve yaşadığımız ülkede yaptıkları ile sizleri baş başa bırakıyorum.

Yazının hacmi biraz uzun olduğu için siz okuyucu kardeşlerime inşeALLAH bıkkınlık vermeden akıcı bir üslupla anlatmaya çalıştım.

Lawrencelar Özellikle Hadis uydurma ve milliyetçi duyguları ön plana çıkaran bir karaktere sahiptirler. Tarihe baktığımızda Arap milliyetçiliğini körükleyenler onlar olduğu görülecektir.



Ülkemizde son dönemlerde Bana Kuran yeter diyen bir akım Uydurulmuş bir hadisle ''' Peygamberimiz (asv)'e isnad edilen, “Benden size gelen şeyi Allah’ın Kitabına arzedin. O’na uygunsa ben söylemişimdir. Şayet ona uygun değilse ben söylememişimdir.
gölgesinde Kendi zihinlerinden ürettikleri bir Din Modeli sahneye koyarak çalışmaya başladılar.
Bu Din Modelini pazarlamaya çalışan Müsteşrikler Her Alanda Teknik, Ekonomik ve Siyasi Güçlerinide Kullanarak Müslümanların Doğru Din Algısını Temelden Yıkmak İçin İslam Kaynaklarını Kendi İçinde Tutarsız Kılacak Şekilde Söylemleri Gündeme Taşıdılar...

Yaşadığımız Topraklarda Bu ifsat hareketi, özel Tv lerin kuruluşuna denk geldi..

Ağzı laf eden ve KURAN MÜSLÜMANLIĞI sloganı ile ilk özel tv de boy gösteren daha sonra CHP den M.V.olan ölmeden öncede DEİST olduğunu itiraf eden bir prof vasıtasıyla başlatıldı...ve bu profun anlattıkları laik kesimde karşılık buldu.. yaşam tarzı anlatılan KURAN ayetlerine muhalif olması nedeniyle karşı İslami camialardan tepkiler aldı...

ta ki mazlum der tarafından tertiplenen KÜRT SORUNU platformunda yaptığı bir konuşma nedeniyle hapis cezası ile mahkum edilen ilahiyatçı M.İslamoğlu GİRDİĞİ CEZA EVİNDE Ignáz Goldziherin ''İSLAM TEFSİR EKOLLERİ'' adlı eserini tercüme ederek çıktığı hapishaneden, Ali kırca' nın SİYASET MEYDANI programında başörtü savunması ve etkileyici hitabeti ile keşf edilerek DEİST profun yerine getirilidi..

1 yıl içinde özel tv den tutun uluslar arası yardım kuruluşu, yayın evi, her ilde örgütlenmiş vakıflarla İFSAT hareketi başlatıldı...

Daha Önce Hiç Duyulmamış İlk Duyduğunuzda Cazip Gelen Bazı Sloganları Bilerek Bariz Bir Şekilde Müslümanların Gündemine Soktular...

İlk Duyduğunuzda Çok Samimi, Yüksek Perdeden ve Özden Bir Yöneliş Algısı Uyandıran Kulağa Hoş Gelen, Güzel ve Herkesi Cezbeden Bazı Sloganları Kullandılar...

Gerek Kavramlar ve gerekse Kelimelerin ve Sloganların Cazibesi Üzerinden Gündemleşen Faaliyetlerle, Onu ve onları dinleyen İnsanlar, Kendilerini Daha Bilinçli ve İyi Çalışmaların İçinde İyi Bir Müslüman Görüntüsü ile Tanımaya ve Tanıtmaya Başladılar...

Her Defasında Kendisini Bu Cazibeli Sloganlar ile İfade Etmeye Başladıkları Toplantılar, Konferanslar ve Sohbetlere Farklı Bir Anlayış Hakim Olmaya Başladı.

Görünürde Herkes Özüne Dönüyor ve Dört Elle Kur’ana Sarılıyordu...

Kur’an evleri, Kur’an halkaları, Kur’ani hayat, Kur’an müslümanı v.s. isimler popüler oldular...
Aslında sorun bu isimlerde değildi, bu isimlere yüklenmek istenilen anlamlarla zamanla yanlış algıların oluşmasını isteyen ve perde arkasında yer alan bazı nifak odaklarının yapmak istediği ifsad harekatı vardı...

Mesela, “uydurulan dinden indirilen dine”, sloganı ile yeniden bir din inşa ediliyor algısı oluşturuldu,
halbuki Hz.Muhammed(sav)’e indirilen din, son dindi ve Allah dinini artık ikmal etmişti...
Bu Kişilerin bu söylemlerine birileri çıkıp ta bre Hoca Kim dini toptan ifsad ederek bozdu ki, uydurulmuş hale geldi ve dini yeniden indiriliyor gibi sunmaya başladınız diye sormadı...

Allah, dinini korumaktan aciz miydi ki, haşa... Fakat onlar böyle ifadeler kullanılıyordu.?..
Oysa bozulan ve uydurulan bir şey var ise, Kur’an veya İslam değil, İslami bir hayattı, Müslümanlardı, Müslümanların yaşadıkları hayattı...

Aksine Vahyin Evrensel Boyutundan uzaklaşılan bir İslami toplum hayatı vardı ortada duran,

Uydurulan şey batıl ve şeytani olan düzenlerdi gerçekte ... Müslümanlara bu batıl ve şeytani kılıf giydirilmişti...

Allah’ın dini İslam aynı yerinde duruyordu... Eğer uydurma bir din ve düzmece ilahlar arıyorlarsa muharref Hıristiyanlık ve Yahudiliğin ifsad ettiği insan hayatı ve toplum düzeni vardı..

Ona saldırılmalıydı .. O şeytani kılıf giydirilerek Müslümanlara cazip gösterilen seküler dünya görüşü ve o dünya görüşünün argümanlarına saldırılmalıydı.

Bunu yapmadılar çünkü amaçları beliydi.

Evrensel Bir boyuta sahip olan KUR'AN VAHYİ'ni tarih boyunca giriştikleri 13 kez tahrif eylemlerinde başarılı olamadılar..
O halde yapılması gereken bir şey kalmıştı.. PEYGAMBER...
O'na saldırılacaktı. Çünkü 'O' vahyin evrensel boyutunun yere basan ayağıydı. Bu ayak kırılmalıydı..

selefleri olan DEİST proftan aldıkları bayrak ile hedefe doğru gidiyor Atölyeler kuruluyor,okullar açılıyor, konu eksenli meal papağanlığı ile PEYGAMBER bu sözü söylemez.. Bu söz PEYGAMBERİN sözü olmaz, şerefsiz Buhari yahudi Hureyre gibi uydurukçuların ortaya attıkları sözlerdir gibisinden Boy gösterdikleri tv Minberlerinde ki laik moderatörlerin emme basma tulumba gibi kafa sallamaları kendilerinin salyalarını akıtıyordu.
Dünyevileşmenin doruğa çıktığı reklam ve şov ile bezenmiş sahte bir hayat vardı...

Uydurulmuş din arıyorlarsa, müşriklerin, kafirlerin, çağdaş firavunların ve batıl ideolojilerinin ifsat ettiği bir dünya vardı ortada Ona saldırmaları gerekirdi.

Bunu yapmadılar. Sadece saldırdıkları PEYGAMBER s.a.v. sahih ve mutevatir hadisleri, muhaddis alimler, hadis ravisi sahabeler oldu..
İslam asla uydurulmadı, İslam'ın kaynakları üzerinden yeni bir din de uydurulmadı, hele hele kaynakları bozularak hiç uydurulmadı.

Aksine İslami bir eğitim verilmediği, tevhidin esasları insanlara öğretilmediği için cahil kalan halkın geneli, bidat ve hurafelerle iç içe yaşamaya başladı.. Hıristiyanlar gibi mum yakmaya, çaput bağlamaya, suya para atıp dilek tutmaya v.s. birçok abuk sabuk sapkınlıkları din zannetmeye başladılar...

Üzerine gidilmesi gereken bu sapıklıklar olması gerekirken, İslam'ın temel kaynaklarına saldırmak,hakikatte PEYGAMBER s.a.v. saldırmaktı.

zihinlerde sözlerine güvenilmeyecek inanılmayacak bir PEYGAMBER profili oluşturarak geçmişte seleflerinin başaramadığı KUR'AN VAHYİNİ TAHRİF ETMEK ti...
bunu merhale merhale yap maktanda geri durmadılar..

misalen CUMA SÜRESİNDE ki YEVMUL CUMA ibaresin KUR'ANın aslında olmadığını, asıl KUR’AN da bu ibarenin YEVMUL ARUBA olduğu, ve yevmul cuma ibaresinin kurana koyanların ne amaçla koyduklarını araştırdıklarını söylediler...

Uydurdukça uydurdular ve yeni bir din icat ettiler... Uydurulan şeytan ve dostlarının uydurduğu batıl, beşeri bir dünya diniydi... Asla İslam değildi.. Hele hele İslam’ın korunmuş kaynakları olan vahye (Kur’an ve sünnete) göre yaşanılan bir hayat hiç değildi...

“Sadece Kur’an Yeter” “Kur’an İslamı yada Kur’an Müslümanı” gibi söylemler eğer Hz.Muhammed(sav)’e vahyolan ve yazdırılan Kur’an ile yaşayarak bizlere örnek bıraktığı davranışları, heva olmayan ve vahiyden konuştuğu sözleri, nüzul bağlamında ayrıştırıcı bir hale dönüştürülmüş ise bunlar özellikle seçilmiş ve Müslümanların Sünneti Nebi algısını yanlış yönlendirmek üzere kullanılan sloganlardır...

Oysa Hz. Muhammed(sav) asla kendi düşüncesini veya yorumladığı bir şeyi ALLAHDAN aldığı vahye katarak konuşmamıştır.

Necm Suresi:

1 - İnmekte olan yıldıza andolsun ki
2 - Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı, azmadı.
3 - O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.
4 - O(nun konuşması kendisine ) vahyedilen vahiyden başkası değildir
5 - Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti.

Hz.Muhammed(sav)’i bu anlamda vahyin dışına itme girişimleri, ALLAH’ın risalet ve örneklik anlamındaki takdirini de inkar etmeye giden bir sapkınlıktır... Allah böyle yapanların ALLAH’ıda Resulünü de inkar ederek küfre düşeceklerini Nisa suresinde açıkca beyan etmektedir..

150 - Onlar, Allah'ı ve resullerini inkâr ederler, Allah ile resullerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" derler. Bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler.


Rabbim Ümmeti muhammedi bu sapık ve sapkın fırkanın ifsad eyleminden muhafaza etsin, Peygamber s.a.v. Pak sünnetine uyarak yaşayanlardan etsin bizleri...

ve ahiru davahüm enil hamdülillahi rabbil alemin.

Selam ve dua ile...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.