Öne Çıkanlar Vali Yırık ve Şerifogullarından Elazığspora Ziyaret Bina işleri yaptırılacaktır Gakgoya Prim Dopingi BALIK: YARALARIMIZIN BÜYÜK KISMINI SARDIK KORSANLA MÜCADELEDE TAVİZ VERMEYECEĞİZ

Bu haber kez okundu.

AĞIZ SAĞLIĞI HASTALIĞIN SEYRİNİ ETKİLİYOR

Ağız ve diş sağlığı, genellikle güzel gülüş ve estetikle ilişkilendirilse de, aslında tüm vücudumuzun iyilik halinin de göstergesi sayılıyor. Çünkü; ağız boşluğunda bulunan milyonlarca bakteri ve virüs, kan ve lenf dolaşımı ile vücudun farklı bölgelerine yayılıyor. Çoğalan ve vücutta yayılan etkenler, hastalıklara yol açıyor. Özellikle süregelen pandemi ortamında, Covid-19’a karşı daha dikkatli davranmamız gerekiyor. Ağız hijyeni zayıflamış Covid-19’a yakalanan hastalarda, hastalık şiddetinin arttığına dikkat çeken Diş Hekimi Dr. Hatice Ağan; “Ağız hijyeni kötü olan ve diş eti sorunu yaşayanların, Covid 19’u daha şiddetli geçirdikleri biliniyor. Yalnızca Covid-19 geçiren hastalarda değil, bulaşma öncesi de ağız hijyeni önemli. Zira vücutta artan enfeksiyon ve enflamasyonun hastalığa yakalanmada  rol oynadığı düşünülüyor.” değerlendirmesinde bulundu. Pandemi sürecinde toplumun dikkatinin Covid-19’a toplandığını belirten  Ağan, “Covid-19 dışında, genel sağlığımızı tehdit edecek çok sayıda bakteri ve virüs var. Bunların bulaşma yollarından biri ağızdır. Ağızda çoğalır, hızla tüm vücuda yayılır. Hastalığa yol açarlar. Bu nedenle düzenli diş fırçalamanın ayrıca ağızda yara, diş çürüğü gibi virüs ve bakterilerin kolayca çoğalabileceği sorunların acilen bertaraf edilmesi gerekiyor.” dedi.

“Bazı Enfeksiyonlar Ağrı Yapmasa Da Bağışıklığı Zayıflatıyor”

“Diş hekimi ziyareti, rutin kontrollerden çok ağrıyan ya da çürüyen dişler nedeniyle gerçekleşiyor. Kontrolün özellikle sorunların erken dönemde saptanması için çok önemli…” diyen Ağan, “Ağız içindeki kronik bir enfeksiyon hastada ağrı yapmayabilir, çiğneme fonksiyonunu etkilemeyebilir. Ancak vücudun savunma hücreleri bu bölgedeki enfeksiyon için bir cephe açar ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir. Oysa bağışıklık sisteminin güçlü olması, bizim hastalıklara karşı savaşmamızdaki en büyük silahımız. Özellikle pandemi sürecinde, bağışıklığın ne kadar önemli olduğu konusundaki toplumsal farkındalığımız arttı. Ama bağışıklığımızın çok güçlü olması gereken farklı durumlar da var. Bu nedenle onkoloji tedavisi, kalp ameliyatları ve eklem protez ameliyatları öncesinde, vücuttaki enfeksiyon odakları değerlendirilirken dişlerin de detaylı değerlendirilmesi gereklidir. Tedavilere, ağız sağlığından emin olduktan sonra başlanmalı.” ifadelerini kullandı.

“Diş Çürükleri En Sık Rastlanan Kronik Hastalıklar Arasında Sayılıyor”

Açıklamalarını sürdüren Ağan, “ Dünya Sağlık Örgütü, diş çürüklerini en sık rastlanan kronik hastalıklar arasında sayıyor. Ülkemizde,  20-29 yaş aralığında çürük diş ortalaması yaklaşık 1.5 iken, 60 yaş üzerinde çürük, dolgu ve kayıp diş toplam ortalamasının 24’e yakın diş çürükleriyle oluşan enfeksiyonların hem bağışıklığı düşürmede hem de hastalıklara yol açmada önemli bir etken. Diş çürükleri hangi yaşta görülürse görülsün, acilen tedavi edilmesi gereken bir durum. Ancak özellikle çocukluk döneminde nasıl olsa değişecek diye çok da önemsenmiyor. Oysa ilk altı yaşta özellikle üst ve alt solunum yolu enfeksiyonu, ishal gibi bulaşıcı hastalıklardan sonra,  en sık diş çürükleri görülüyor. Pandemi nedeniyle diş hekimlerine gitme konusunda yaşanan çekinceler de,  ilerlemiş diş çürüklerinde  ve bu nedenle oluşan sağlık sorunlarının  artışına zemin hazırlıyor” dedi.

Pandemi Döneminde Diş Kırıkları  Arttı

Korona virüs salgını ile artan kaygı ve stres bozuklukları, diş sıkmaya bağlı dişlerin ve dolguların kırılması gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Covid-19’un, tat alma bozukluğunun yanı sıra diş eti kanamaları ve var olan diş hastalıklarının alevlendirmesi gibi sorunlara da yol açtığını kaydeden Ağan, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;

“Ağız boşluğu; hem yumuşak, hem de sert yüzeyleri birlikte barındırması, yüzeyleri yıkayan tükürük ve diş eti oluk sıvısının varlığı ve dış ortama açık olmasından dolayı mikroorganizma açısından zengindir ve solunum yolu hastalıklarına sebebiyet veren zararlı bakteri ve virüslerin süper enfeksiyonlara neden olması için elverişli bir ortamdır. Diş eti hastalıkları ve diş çürükleri; kalp damar hastalıkları, diyabet, zatürre, Alzheimer, egzama, inme, obezite, hamilelerde erken doğumdan, düşük doğum ağırlığa kadar birçok sağlık sorununa sebep olabilir. Bu nedenle dişlerin düzenli ağız bakımı ve diş fırçalama ile zararlı mikroorganizma ve bakterilerin ağızdan uzaklaştırılması, kontrollerin düzenli yaptırılması büyük önem taşıyor.

 Ağız ve diş sağlığının genel vücut sağlığı ile bir bütün olarak değerlendirilmesi ve kötü hijyeni olan bir ağızın genel sağlığı negatif yönde etkilediğinin bilinmesi birçok hastalığın önlenmesini sağlayacaktır. Covid-19 pandemi dönemi ağız bakımına ve hijyenine daha özen gösterilmesi ve sıkıntıların ertelenmemesi gerektiğini de gösterdi. Pandemi olsa dahi alınan tüm dezenfeksiyon ve sterilizasyon önlemleri ile aşılanma sayesinde diş kontrolleri güvenle yapılabiliyor.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol