Yüksek Harita Mühendisi Haluk Arslan, 6.8 büyüklüğündeki depremden sonra Elazığ'da yürütülmesi gereken çalışmalara ilişkin görüşlerini açıkladı. Türkçe versiyonları olmasa da Yüksek Harita Mühendisi Haluk Arslan, 6.8 büyüklüğündeki depremden sonra Elazığ'da yürütülmesi gereken çalışmalara ilişkin görüşlerini açıkladı. Türkçe versiyonları olmasa da videoları pek çok severe bakış açısı kazandırıyor.
Depremde Elazığ'ın büyük bir yıkımla karşı karşıya kaldığını belirten Haluk Arslan, planlı bir anlayışla şehrin yeniden dizayn edilmesi gerektiğini söyledi.
Yapılacak planlamada kentte yeşil alanlar, otoparklar ve toplanma alanlarının mutlak surette yapılması gerektiğini vurgulayan Haluk Arslan, "İnsanların şuanda barınmaya ihtiyacı var. Ama aynı zamanda bu şehirde de yaşıyoruz. Sadece barınma ihtiyacını ön plana çıkaran bir anlayışla olaya karar veremeyiz. Deprem nedeniyle yıkılan binanın yerine aynı şekilde bina yaparsak şehrin çarpıklığını önleyemeyiz. O zaman kent tasarrufumuzu, planımızı yeniden dizayn etmemiz lazım. Elbette ki insanların acil barınma ihtiyaçlarını karşılayacak tedbirler olmalı. Ama verdiğiniz her bir kararın, şehrin bundan sonraki 100 yılını etkilediğini bilerek karar vermelisiniz. Toplumu düşünen planlamalara, detaylı planlamalara ihtiyacımız var. Yeşil alana ihtiyacımız var. Otoparka ihtiyacımız var. Otoparkları konuta döndürerek modern bir şehir inşa edemeyiz. Toplanma alanları olmadan şehirde yaşayamıyoruz." dedi.
Haluk Arslan, şu açıklamalarda bulundu:
"BİNALARIMIZIN RİSKİ DEVAM EDİYOR"
"Burada bir afet gerçekleşti. Biz seçim sürecinde bunların hepsini alında ifade etmiştik. Seçim döneminde bizim propagandalarımızı takip edenler bilirler, ben o dönem her fırsatta kentsel dönüşümle, afet riskinden bahsettim. Birçok televizyon programında yıkılmış binaların görselini paylaşmıştık. Afet riski Elazığ için beklenen bir riskti. Allah'a hamdolsun az bir can kaybıyla bu afeti atlattık. Ama binalarımızın riski hala devam ediyor. Binalarımız riskli."
"ŞEHRİMİZ ÇARPIK"
"Riskli binaların yanında şehrimiz çarpık. Altyapısı yetersiz. Bugün deprem oldu toplanma alanı bulamıyoruz. Deprem gecesi trafik sıkıştı, ulaşım kitlendi. İnsanlar hastaneye, yakınlarına ulaşmakta güçlük çektiler."
"ELAZIĞ'IN YENİDEN DİZAYNINI SAĞLAYACAK KARARLAR ALIRDIM"
"Öyle bir şehir inşa edeceksiniz ki bu şehir ulaşımı kolaylaştıracak. Bir afet durumunda insanların ihtiyacını karşılayacak. Bu sadece paranın zoruyla yapılacak işler değil. Bunlar organizasyonla, önceden planlanarak yapılacak işler. Ben belediye başkanı olsaydım, çalışmalarımı bu yönde yürütürdüm. Mevcut belediye başkanının da böyle düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Elazığ şehrinin yeniden dizaynını sağlayacak kararlar alırdım. İmar planı üzerindeki değiştirdik, değiştireceğiz değil. Komple çarpık kentleşmeyi ortadan kaldıracak bir proje üzerinde çalışırdık. Ulaşım planından başlamak üzere şehri yeniden dizayn ederdik. Şehri bölgesel kademeli yapılaşma izinleri açardık."
"BİR KRİZ YÖNETİMİNE İHTİYAÇ VAR"
"Bir afet oldu. Bu afet neticesinde kent merkezinde çok yaygın yıkımlar var. Çok sıkıntılı bir süreç var. Bir kriz yönetimine ihtiyaç var, hem planlama hem inşaat açısından. Şuanda Bakanlık burada, Devlet üst kadroları burada, Hem belediyenin hem bakanlığın elinde çok üst düzey yetkiler var. Hızlı sonuç alınabilecek imkanlar var."
"ŞEHRİN YENİDEN DİZAYN EDİLMESİNİ ÖNEMSİYORUM"
"Ben belediye başkanı olsaydım, geldiğim günden beri bunun hazırlığını yapıyor olacaktım. Hazırlıklı bir şekilde bu konuma gelinmiş olacaktım. Benim en önemsediğim şey mekansaldüzenlemedir. Yani şehrin şekil anlamında yeniden şekillenmesi, yeniden dizayn edilmesi. Yapı sektörü açısından, şehrin ekonomisi açısından diğer gelir kaynakları açısından olmazsa olmazımız şehrin şekli üzerinden yeniden dizayn yapmaktır."
100 YIL AYAKTA KALACAK YAPILAR İNŞA EDİLMELİ
"Mevcut durumda şöyle bir kritik eşikteyiz. Ya belediye yönetimi ciddi kararlar alacak ve şehrin gelişimi için yaptırımlar ve düzenlemeler yapacak yada kısa vadeli çözümler yapılacak, tamamen mevcut çarpık kenti muhafaza eden önlemler alacak. Elbetteki insanların acil barınma ihtiyaçlarını karşılayacak tedbirler olmalı. Ama verdiğiniz her bir kararın, şehrin bundan sonraki 100 yılını etkilediğini bilerek karar vermelisiniz. Öyle bir inşaat izni vereceksiniz ki verdiğiniz izin 100 yıl boyunda o şehrin sembolü olacak bir bina olacak. Yüz yıl orada kalacak. Şu anki yapı tekniği ile öyle. Depremde yıkılan binalarımız 30-40-50 yıllık binalar. Yeni yapı tekniği ile inşallah 100 yıl ömürlü, bundan sonraki depremlere dayanacak, insanları koruyacak bir yapı inşa edeceksiniz.Bu sorunları köklü çözecek anlayışa ve projeksiyona ihtiyacımız var. Ben belediye başkanı olsaydım, böyle bakardım. Uzun vadeli bir projeksiyonda bakardım. Bu zordur. Şuanda 100 bin insan dışarıda. Kiralık ev dahi bulanamıyor. Ama bir yandan TOKİ'nin yapacağı konutlar diğer yandan da çok hızlı bir şekilde hayal ettiğimiz şehri inşa etmek için çok profesyonel bir şekilde çalışmalıyız. Bugün belediyenin atacağı adımların tamamı yerel ekonomiye yansıyor. Bakanlığınki değil. Bakanlık TOKİ'ye yaptırıyor. Ama belediyenin atacağı adımlar, yapacağı düzenlemeler yerel ekonomik dinamikleri harekete geçirerek işler olacak. "
"TOPLANMA ALANLARINA, OTOPARKA İHTİYACIMIZ VAR"
"Şehir dediğimiz aynı zamanda bir mekândır. Bu mekan eşittir İmar planıdır. belediye hizmetleridir. Bütün belediye hizmetlerinin tamamı plan üzerinden gerçekleşir. Tüm yatırımlar da plan üzerinden gerçekleşir. Biz toplum olarak belki çok planlı yaşamaya alışkın değiliz, planı engel olarak görüyoruz. Planı bir sorun taşıyor diye görüyoruz. Ama şu unutulmamalı, plansız hiçbir şey olmaz. Bunun sıkıntılarını şuan yaşıyoruz.Toplumu düşünen planlamalara, detaylı planlamalara ihtiyacımız var. Yeşil alana ihtiyacımız var. Yeşil alanları kaldırarak şehri inşa edemeyiz. Otoparka ihtiyacımız var. Otoparkları konuta döndürerek modern bir şehir inşa edemeyiz. Toplanma alanları olmadan şehirde yaşayamıyoruz. Toplanma alanı standardı şu, en fazla 500 metre ve yürüme mesafesi olan bir yeri tüm mahallelerin içerisinde inşa etmek zorundayız. Bunları düşünmeden tekrar yapının önünü açarsanız, sadece insanların barınma ihtiyacını karşılayalım diye bir gayret gösterirseniz kısır bir anlayışla hareket etmiş olursunuz."
"PLANIMIZI YENİDEN DİZAYN ETMEMİZ LAZIM"
"İnsanların mutlaka barınmaya ihtiyacı var. Ama aynı zamanda bu şehirde de yaşıyoruz. Sadece barınma ihtiyacını ön plana çıkaran bir anlayışla olaya karar veremeyiz. Deprem nedeniyle yıkılan binanın yerine aynı şekilde bina yaparsak şehrin çarpıklığını önleyemeyiz. O zaman kent tasarrufumuzu, planımızı yeniden dizayn etmemiz lazım. Burada Elazığ kamuoyunun tamamının buna dikkat etmesi lazım. Belediye de bunun lokomotifi olacak. "
BELEDİYE BAŞKANI ÇOK TARİHİ BİR DÖNEMDE
"Belediye başkanı çok tarihi bir dönemde, Belediye Başkanının şuanda alacağı kararlar, yapacağı işler Elazığ'ın şeklini değiştirecek. O yüzden Şahin bey çok önemli bir noktada bulunuyor. Toplumun her kesimi de şuan O'nu destekliyor. Bu kararlılığı göstermek O'na kalmış. Şehrin yeniden halihazır haritasını, yeniden plan raporlarını oluşturacaksınız. Hayalinizdeki şehri oluşturacaksınız ve yaptığınız iş yeni bir plan olacak. Revizyon olmayacak. Revizyon olduğu zaman nereye nasıl müdahale edileceğinizi anlayamazsınız. Revizyon yanlış bir iş"
BEN BAŞKANIN YERİNDE OLSAYDIM İNİSİYATİF ALIRDIM
"Ben belediye başkanının yerinde olsaydım bu süreçte kesinlikle inisiyatif alırdım. Bakanlık personeli burada afet dolayısıyla buradadır. Allah eksikliklerini vermesin., devletimiz burada müdahale etti. Bu ayrı bir konu, ama bundan sonraki süreçte belediye başkanı direkmen bu şehrin en düzeyine sorumlusu olarak şehrin yeniden şekillendiricisi olacak. Ben başkanın yerinde olsaydım kesinlikle inisiyatif alırdım."
