Öne Çıkanlar BAŞKAN ŞERİFOĞULLARI: YENİ TAZİYEEVİNİ HİZMETE SUNDUK MHP İL BAŞKANI IŞIKVERDEN 19 MAYIS MESAJI ŞEHİT ANNELERİNİ YALNIZ BIRAKMADI suriye BAŞKAN HAVABULUTTAN TEŞEKKÜR MESAJI

Bu haber kez okundu.

Bu Mesleklerin Sadece Bir Ustası  Kaldı

  Elazığ’ın bir dönem en flaş mesleklerinden  olan,  semercilik ve palancılık son nefesini vermek üzere… Teknolojinin gelişmesi, hayatımıza birçok kolaylıklar getirdiği gibi, birçok meslek dalının da yok olmasına neden oluyor. Teknoloji karşısında, tutunamayan ve yok olmaya yüz tutan meslek kollarından olan, semercilik ve palancılığın Elazığ’da sadece bir ustası kaldı. Mesleklerinin, kendilerinin ölümüyle birlikte, yok olacağını bildiklerini ifade eden ustalar;  ilgisizlikten yakındılar. Mesleklerinin, kültürel bir değer olduğunu vurgulayan son ustalar, mesleklerinin yaşamasını istediklerini dile getirdiler.

“Mesleğe Başladığımda Bu Mesleği Yapan Yedi Kişiydi”

 Mesleğini soyadı olarak taşımaktan gurur duyduğunu ifade eden Elazığ’ın son semer ustası Ahmet Semerci  mesleğe nasıl başladığını şu şekilde anlattı; “  Soyadımda semerci mesleğimde semerci… İlk okulu bitirip bu işe başladım. 1976 yılında Türk Elektrik Kurumu’nda çalışmaya başladım.  1997 yılında   emekli oldum. Emekli olduktan sonra  dükkanımı açtım.  Şuanda 80 yaşındayım. Ben mesleğe başladığımda bu mesleği yapan yedi kişiydi. Şuanda Bir  tek ben varım, başka kimse yok…”  

“Bu Meslek Bitti Gitti.”

 Semerin dağlık bölgelerde kullanıldığını ifade eden Semerci, “Semer dağlık yerlerde kullanılıyor. Tunceli, Bingöl, Karakoçan, Kiğı, Adaklı buralarda hep semer kullanılıyor. Sadece semer çalışıyorum. Yükü vurduğun zaman semer devrilmez. Palan devrilir. Aileden bu işi devam ettirecek yok. Çırakta yok kim gelir kim beğenir. Bu meslek bitti gitti. Maliye beni çağırdı, ‘bu mesleği terk etme.  Senden ne vergi alacağız ne de aylığını keseceğiz. Yeter ki bu mesleği terk etme’ dedi.  Meslek bitti, gitti. Gelen yok,  öğrenmek isteyen yok. Heves etmiyorlar. Hal bu ki bu iş reşat altını... Bir semeri üç günde bitiriyorum. İlk önce telisi biçiliyor, sonra ikinci aşamaya geçiyoruz. Daha sonra dersini yapıyoruz Sonra kaşları yapıyoruz. Daha yapamıyorum. Eşek ve at semerlerinin fiyatları değişiyor. Arada sırada alan oluyor. Boş kalmıyorum.  Bir semer ahırda düzgün saklanırsa on sene kullanılır. Mesleğin devam etmesi için  devletin yardım etmesi lazım. Ama ben hiç yardım almadım . Bu meslek öğretilmeli… Devlet yardım etse her şey olur gider. “ dedi

“Benden Başka Kimse Kalmadı”

Elazığ’ın son palan ustası Metin Dalbul ise yaptığı değerlendirmede,  “40 yıldır bu işi yapıyorum. Palanda benden başka kimse kalmadı. Ben mesleğe başladığım zaman, 10 ustamız vardı. Yanlarında  5-6 kişi çalıştırırlardı. Bu mesleği artık öğrenmek isteyen yok. Çünkü artık meslek  bitti. Palan, hayvanlarda yük çekmek için, binmek için  kullanılıyor. Eskiden, köylerde yol yoktu. Bir yere gitmek için, palan ya da semer kullanılıyordu. Şuan Elazığ’da, genel olarak palan kullanıyor. Şu an sadece dağ köylerinde kaldı. Örnek verecek olursak 100 evin sadece  5 inde palan kullanan  kaldı. Pandemiden dolayı iki sendir iş yok.  Genel olarak, 5 ay iş yapıyoruz, 7 ay oturuyoruz. Bizim işlerimiz  Nisan’da başlar Eylül’de biter. Palanın ömrü kullanan kişiye bağlıdır.  12 sendir verdiğim palanı kullanan da var 3 senede bir  verdiğimde…  Ancak en az  3 sene rahatlıkla kullanılabiliyor. Artık kimse hayvan beslemiyor. Hayvana gerek kalmadı.  O yüzden palana fazla bir ihtiyaç kalmadı. Sadece yaylaya gidenlere yada  hayvancılıkla uğraşanlara palan veriyoruz. Mesleğin son ustasıyım. Elazığ’da bir semerci bir palancı kaldı. Onlar da bizleriz. Birini yetiştirmek istiyorum. Ama  kimse talipli değil. Şuan aileden bu mesleği yapacak kişi yok

 Bir ara halk eğitim müdürü geldi kurs hocalığı yap dedi. Önce öğrenci bulması lazım. Ama talep yok. Ben mesleğe başladığımda Elazığ’da keçecilik öldü Eskiden palas yapılırdı. O da artık yok. Aldığımız malzemeleri dışarıdan getiriyoruz. Keçemizi ya Balıkesir ya Urfa ‘dan  palasımız ise; Adana bölgesinden  ya da Aydın bölgesinden geliyor. Palanın ham maddesi,  keçe palasın altına üstüne, palas atıyoruz. Altına iki kat keçe atıyoruz. Kullandığımız malzeme bu…  Akşama kadar dikiş… Gençken günde bir tane yapıyordum. Artık zorlanıyorum. İki günde bir tane çıkarıyorum.  600 liraya satıyorum. Yani, yevmiye çıkmıyor. Eski kazancı kalmadı. Eskiden malzeme ucuzdu. Şimdi dışarıdan getirdiğimiz için bayağı masraflı oluyor. .” ifadelerini kullandı

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol