Elazığ Bölgesi (Elazığ, Bingöl, Tunceli, Muş) Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cazim Bulut, yem fiyatlarındaki fahiş artışların, üreticilere zor günler yaşattığını belirtti.
Yem sanayinin, kuraklık bahanesine sığınarak, yem fiyatlarını arttırdığını kaydeden Bulut, bu durumun tüketicilerin zarar etmesine neden olduğunu dile getirdi.
Bulut, yem fiyatlarındaki artışın, sürdürülebilir hayvancılık açısından büyük bir tehlike yaratığına dikkat çekti.
Önümüzdeki günlerde, artan yem fiyatlarına bağlı olarak üreticilerin hayvanlarını kesmek zorunda kalacağını da ifade eden Bulut, yetkilileri yem fiyatları ile ilgili harekete geçmeye davet etti.
“Üretici Yem Sanayi İle Süt Sanayi Arasında Sıkıştırılmış Durumdadır”
Elazığ Bölgesi (Elazığ, Bingöl, Tunceli, Muş) Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cazim Bulut son aylarda yem fiyatlarının kuraklık bahanesi ile arttırıldığını vurguladı. Bulut, “Son aylarda, yem fiyatlarındaki orantısız artışın kuraklık bahanesine bağlı bir artıştan kaynaklandığının doğru olmadığı kanaatindeyim.
Aslında, son yıllarda yem fiyatlarındaki orantısız artış, hayvancılık yapan işletme sahiplerinin, kimi zaman karlılık oranlarını düşürtmekte, kimi zaman da zararına üretim yapmalarıneden olmaktadır.
Gerek süt üreticisi gerekse et üreticisi adeta yem sanayiyle süt sanayi arasında sıkıştırılmış durumdadır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son yapmış olduğu açıklamaya göre, yem fiyatlarına müdahale etme çabasını doğru buluyoruz.
Ancak gecikmiş bir karar olduğunu da söylemek gerekir.
Sektörün, birer paydaşı olarak yem fabrikalarının, son yıllardaki karlılık oranları incelenecek olursa, çok ciddi bir ekonomik büyümenin olduğu görülecektir.
Aynı şekilde, süt sektörü ve et ürünleri imalat sektöründe de, çok ciddi bir ekonomik büyümenin olduğunu gözlemlemek mümkündür.”dedi
“Bir Hayvan Dahi Beslemeyen Bir Takım Odaklar Süt Fiyatını Belirliyor”
Bulut, mera alanlarının, büyükbaş hayvan üretimine uygun olmaması nedeniyle, büyükbaş hayvan üreticilerinin, hayvanlarını sürekli bir şekilde kesif yemle beslemek zorunda olduğunu belirtti. Bu durumun yem üreticileri tarafından, kullanıldığını vurgulayan Bulut süt fiyatların da istenen düzeyde olmadığını kaydetti.
Bulut, “ Türkiye'de mera alanlarının, büyük başa dönük olarak yetersiz oluşu, yetiştiricinin kesif yem tüketimini, zorunlu kılmaktadır.
Bu da yem üreticisinin, el mahkum düşüncesiyle yemdeki karlılık oranını sürekli artırmaktadır.
Aslında Türkiye'de, hayvancılığın önündeki en büyük engellerden biri Ulusal Süt Konseyi’nin, süt fiyatlarını belirleme yetkisidir.
Bir hayvan dahi beslemeyen, bir takım odakların üreticinin sütünün fiyatının belirlenmesinde etkin rol alması, stratejik öneme sahip yerli üretimin, güvenli bir şekilde yapılmasının önündeki en büyük engellerden biridir. Aslında, Ulusal Süt Konseyi’nin varlığı, süt sanayicisinin karlılık marjına bağlı, fiyat belirleme politikasından başka bir amaç gütmemektedir.”ifadelerini kullandı
“Haksız Kazanç Sağlayanlara Ders Verilmelidir”
Günümüze geldiğimizde 2021 yılının kurak geçiyor olması tam da bahanesi olmuş, Ulusal Süt Konseyi maliyete rağmen, süt fiyatlarını sürdürülebilir noktada revize etmemiştir.
Şuanda üretici, ürettiği süt ile ancak 0,85 kg yem alabilmektedir.
Bu da süt üreticisini, çok ciddi zararlara sürüklemektedir.
Bu durum ilerleyen dönemde ciddi tehlikelere neden olacaktır. Üretici borç stoğunu azaltabilmek için damızlık değerindeki hayvanlarını, kesime göndermek zorunda kalacaktır.
Piyasada kesilen ineklerden dolayı, oluşabilecek et bolluğu besicilik yapan üreticinin, fiyatlarını da olumsuz etkileyecek, dolayısıyla besicide zarardan kendisini kurtaramayacaktır.
Ülke menfaatleri ve Türkiye gerçekleri göz önünde bulundurularak; üretici örgütlerinin yapıları güçlendirilmelidir.
Örneğin, yem sanayicisiyle, süt ve et mamülleri sanayisinin, arasında sıkıştırılan üreticinin, toplu bir şekilde yem tüketimi azaltılmalı böylece yem sanayicisinin, yapmış olduğu keyfi zamların önü alınmalıdır.
Aynı şekilde azalan yem tüketimine paralel olarak üretilen süt ve sütün rekoltesi azalacağından, süt sanayicisine arzı azaltmak işe yarayabilir.
Burada söz konusu bir isyan olmamalıdır.
Ülke menfaatleri ve tüketici hakları korunarak, üretim üzerinde, haksız kazanç sağlayan sektörlere, üretimden gelen gücü doğru kullanmak suretiyle ders verilmelidir.”dedi.
