Öne Çıkanlar BAŞKAN ŞERİFOĞULLARI: YENİ TAZİYEEVİNİ HİZMETE SUNDUK suriye MHP İL BAŞKANI IŞIKVERDEN 19 MAYIS MESAJI ŞEHİT ANNELERİNİ YALNIZ BIRAKMADI BAŞKAN HAVABULUTTAN TEŞEKKÜR MESAJI

Bu haber kez okundu.

CHP’de Kazan Kaynıyor

Uzun bir süredir kayyum ile yönetilen  CHP Elazığ İl Başkanlığı’nda, hareketli günler yaşanıyor. 

Ekim ayında il başkanlığı seçiminin yapılması beklenen, CHP Elazığ İl Başkanlığında, 54 il delegesi ile ilgili disiplin sürecinin başlatılması CHP’de tansiyonu yükseltti.

Haklarında disiplin süreci başlatılan delegeler ve başkan adayları bugün Ankara’ya CHP Genel Merkezi’ne gidiyorlar. 

Gazetemize özel değerlendirmelerde bulunan CHP Elazığ İl Başkanı Adayları; Zeki Kaplan, Ali Fuat Gürgöze ve Emrah Özden, disiplin sürecinin hukuki olmadığını dile getirdiler. 

Genel merkeze gitmelerinin temel sebebinin de bu haksızlığı dile getirmek olduğunu belirttiler.

Başkan adayı Zeki Kaplan delegelerin  CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’un talebiyle disipline sevk edildiğini  ve bu hukuksuzluğun  Erol’un  adayı olarak bilinen, Coşkun Çağlar Duran’ın seçimi kazanması için yapıldığını dile getirdiği

“Erol Kayyum Eliyle 54 Delege Arkadaşımızı Disipline Sevk Etti.”

CHP Elazığ İl Örgütü’nün, genel merkez tarafından görevden alınarak yerine kayyum atanan son seçilmiş başkanı olan  Zeki Kaplan, yaptığı değerlendirmede, “ 16 Kasım 2020 tarihinde beni ve yönetim kurulumu görevden aldılar. 

Yerimize, kayyum atadılar. Tüzük gereği; 45 gün içerisinde seçime gidilmesi gerekiyordu.

Ancak pandemi koşulları gerekçe gösterilerek seçim yapılmadı. 14 Haziran’da ise seçimlerin yapılabileceği resmi yazıyla duyuruldu.

Bu sürecin ardından, Milletvekili Gürsel Erol önce, mevcut kayyum yönetiminin adayı olduğunu ifade etti. 

Bu kayyumun eliyle 54 delege arkadaşımızı disipline sevk etti. Bunu, delegelerin oy kullanma haklarının olmaması için yaptı.

Bunu da, kendilerinin göstereceği adayın seçimi kazanarak başkan olması için yaptılar. Normal şartlarda kayyumun disipline sevk etme gibi bir hakkı bulunmuyor.

Kayyumun tek görevi partiyi seçime götürmektir. Ancak kayyum öyle bir hal aldı ki; adeta kalıcı olmaya başladı. 

Gürsel Bey 54 delege arkadaşımızı kayyum vasıtasıyla disipline sürükledi.

Gürsel Bey, sonrasında kayyuma da sırt çevirdi. 

Yeni bir aday  ortaya çıkardı.

Gürsel Beyin amacı 120 civarında bulunan merkez delegesinden 54 ‘ünü disipline göndererek, oy kullanma haklarını ellerinden alıp kendi adayının seçimi kazanmasını sağlamaktır. 

Bu meşru değildir.  Delegelerin oy kullanma hakkı iftiralarla, yalanlarla ve dolanlarla alınmak istenmektedir.”dedi

“Hukuksuzluğun Durdurulması İçin Genel Merkeze Gidiyoruz”

Açıklamalarını sürdüren Kaplan, “Bu süreç başlamadan önce, seçilmiş disiplin kuruluna da, ayak oyunlarıyla görevden aldılar.

Yaptıkları her uygulama hukuk dışıdır. 

Seçime, mevcut delegeler ile gidilmesi gerekiyor.

Hukuksuz bir şekilde disipline sevk edilen delegelerimizden bir kısmına, haklarında disiplin sürecinin başlatıldığına dair evraklar gönderilirken, bir kısmına bu evrakı dahi ulaştırmadılar.

Bu nedenle, itiraz haklarını kullanamadılar. Bu hukuksuzluğun durdurulması için genel merkeze gidiyoruz.

Ortaya koyduğumuz eylem genel başkanımıza , parti meclisimize ve MYK’mıza karşı bir eylem değildir. Ortaya koyduğumuz eylemin amacı; Elazığ’da keyfi olarak ortaya konan, hukuk dışı uygulamaların önüne geçilmesi içindir. Biz Elazığ il delegeleri olarak; dün olduğu gibi  bugün de genel başkanımızın yanındayız.  Gürsel Bey, tv programında ben geleceğimi 40-50 delegeye bağlayamam dedi. Bugün ortaya konan hukuksuzluk ta, bu söylemin yansımasıdır.  Bundan daha açık bir suç olamaz.” ifadelerini kullandı

“Biz Diktatöryal Bir Yapının Partimiz İçerisine Yerleşmesini İstemiyoruz “

Disiplin uygulamasını  kıyım olarak nitelendiren Kaplan, “Ortaya konan uygulama hukuksuzluk ve  bir kıyımdır. Bu kendi partililerini bertaraf etmektir. İnsanları ötekileştirmektir. 

Delegelerin seçme ve seçilme hakları ellerinden alındığı gibi, özgürlükleri de ellerinden alınıyor.

Bunlar insanların vicdanlarını çalıyor.

Genel merkezimizin ortaya konan bu hukuksuzluktan haberdar olduğunu sanmıyorum.

Ancak bu hukuksuzluğu öğrendiklerine partiye vereceği zararı düşünerek hareket edeceklerini umut ediyorum.

Bu hukuksuzluk sonlandırılmadığı takdirde  partimizde çok ciddi ayrılmalara  neden olacaktır.

Delegelerimizin hiç biri dün üye olup bugün delege olan insanlar değildir.

Partinin ilkelerini özümsemiş ve parti için bedel ödemiş insanlardır.  

Biz partimize sahip çıkarak bu hukuksuzluğun sonlandırılmasını istiyoruz.

Biz diktatöryal bir yapının partimiz içerisine yerleşmesini istemiyoruz.

Biz bir kişinin kaprisleri ve amaçları için  il başkanlığını dizayn etmesine karşı çıkıyoruz.

Ortaya koyacağımız bu eylemle genel başkanımızın da elinin güçleneceğine inanıyoruz. “dedi

“Delege Arkadaşlarımızın Haklarının Biran Önce Geri Verilmesi İstiyoruz”

 CHP Elazığ İl Başkan Adayı Emrah Özden ise disiplin sürecine ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede,  “ İl başkanlığımızın,  son dönemde yaşadığı süreçler bizi demokrasi adına tedirgin ediyor.

Başta Zeki Bey’in görevden alınması, ardından oluşan süreç ve pandemi gerekçesiyle il başkanlığı seçimlerinin bir yıla yakın bir süredir yapılmaması, partimizde tepki ile karşılanmıştır.

Bu durum, partililerimizin güvenini sarstı. Bizler demokrasi mücadelesi verirken, arkadaşlarımızın tedbirli olarak disipline gönderilmesi, demokratik bir uygulama değildir.

Biz başından beri, bu uygulamalara karşıyız. 

Delege arkadaşlarımızın, haklarının biran önce geri verilmesi istiyoruz.

Disipline verilen arkadaşlarımızdan bazıları ile görüşme fırsatım oldu.

Disipline verilen isimlerin, partimize verdikleri emeklere baktığımız zaman  bu parti için bedel ödeyen ve bedel ödemeye de hazır olan insanlar olduğunu görüyoruz.

Haksızlığa karşı mücadele ettiğimizi ifade eden bir parti olarak, kendi partililerine bir takım yakıştırmaların yapılarak disipline sevk edilmesi, anti demokratik bir uygulamadır.

Bu uygulama son derece yanlış bir uygulamadır.

Bu uygulamanın, iktidar mücadelesi veren partimize, ciddi zarar vereceği ve parti içerisindeki birliğin derin yara alacağı anlamına gelmektedir.

Bu uygulamanın ,genel merkezimize varıncaya kadar zarar vereceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı

“Gürsel Bey’in Adayının Seçimi Kazanması İçin Bu Tür Uygulamaların Ortaya Konduğuna İlişkin Bilgiler Geliyor”

Açıklamalarını sürdüren Özden, ”Seçimler demokrasi bayramıdır.

İnsanlar kendi iradelerini ortaya koyuyorlar.

Bu iradeden,  hiç kimsenin çekinmemesi lazım.  İnsanlar seçim istiyorsa, CHP’nin her üyesi, kendi iradesi doğrultusunda partimize layık gördüğü adayı seçecektir.

Bu nedenle, insanların iradesine ipotek koymaya çalışan bu uygulamayı kabullenmiyorum.

Bu uygulama doğru bir uygulama değildir. Kulağımıza, Gürsel Bey’in adayının seçimi kazanması için, bu tür uygulamaların ortaya konduğuna ilişkin bilgiler geliyor.

Ben her zaman, partinin bütünlüğünü bozacak yaklaşımlara ve uygulamalara karşı çıktım.

Bu partide, demokrasi mücadelesi en alt kademeden en üst kademesine varıncaya kadar birlik içinde ve birinin diğerinden farkının olmadığı bir  şekilde verilmektedir.

Örneğin, Gürsel Bey, 41 yıl aradan sonra milletvekilimiz olmuştur.

Bu başarı sadece bir kişinin başarısı değildir.

Bu başarı, hepimizin verdiği mücadelenin sonucu olmuştur.

Bizim bu başarıyı taçlandırıp; ikinci hatta, üçüncü vekili çıkartmamız gerekirken, ortaya konan bu uygulamalara karşıyım.

Biran önce ortaya konan bu yanlış uygulamanın sonlandırılması gerektiğini düşünüyorum. Unutmayalım ki demokrasi her zaman kazanır ve halkın karşısında kimse duramaz.” dedi

“Gürsel Erol Disiplin Kurulu Başkanına Partiden Atacaksınız Talimatı Verdi”

İl başkanı adayı  Ali Fuat Gürgöze ise yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “16 Kasım 2020 tarihinde, dönemin CHP Elazığ il başkanı Zeki Kaplan'ın görevinden alınması sonrasında yeni bir il başkanı MYK tarafından atanmıştı. 

Şubat ayında Ali Fuat Gürgöze olarak il başkan adaylığımı, kendi sosyal medya sayfamdan açıklayarak, il delegelerine mesajlar iletmeye çalıştım. Kendi  propaganda çalışmalarım esnasında, muhtemel oy kullanabilecek il delegelerine birtakım mesajlar vermeye çalıştım.

Bu mesajları atarken, tek görevi partiyi kongreye hazırlamak olan yönetim ve o yönetimin başkanı Yavuz Doğdu şahsımı arayarak bu paylaşımları yapmamı ve bu paylaşımların partiye zarar verdiğini söyledi. Sesini  yükselterek şahsıma "ulan, lan" gibi kelimeler ile aşağılayıcı sözler sarf ederek benim il başkan adaylığımı dolaylı olarak tanımadığını ima etti.

Bu süreç sonrasında, sırf parti içinde herhangi bir ikilik olmasın diye bir dönem sosyal medya paylaşımları mı durdurdum.

Daha sonra bu paylaşımlar nedeni ile, Gürsel Erol partinin il disiplin kurulu başkanına "Ali Fuat Gürgöze'yi partiden atacaksınız" talimatıyla beni kesin ihraç istemi ile disiplin kuruluna sevk ettiler.

Disiplin kurulu toplanarak, şahsım ile ilgili bir karar alamadı. Benim dosyamı geri iade edildiği anda, disiplin kurulu başkanı zorlama ile görevinden istifa ettirildi.

Görevinden istifa ettirilen disiplin kurulu başkanı suskunluğunu halen devam ettirmektedir. “

“İl Delegelerini Kendi Adaylarına Oy Vermez Düşüncesiyle  Disiplin Kuruluna Sevk Ettiler. “

Disiplin kurulunun oluşum sürecine ilişkin de açıklamalarda bulunan Gürgöze, “Disiplin kurulu, kendi içinden bir başkan seçme girişimlerini sürdürdüğü esnada, yine hukuksuz bir şekilde; parti meclisinden yeni bir disiplin kurulu oluşturmak için, ilden isim listesi istendi.

Yeni oluşturulan disiplin kurulu başkanlığına, daha önce partiden istifa ederek DEVA Partisi ne katılmış Zülfü Doğan getirildi.

Yeni oluşturulan disiplin kurulunun  tek görevi;   Gürsel Erol ile  baş başa vererek bir isim listesi hazırlamak oldu.

 Bu hazırlanan isim listesi gereğince; bugünkü ihraçlar yaşandı.

Yeni oluşturulan disiplin kurulu, il yönetiminin aldığı karar ile benim kesin ihraç  kararımı verdi.

Ben disipline sevk edildikten sonra, süreçten hiçbir  haberdar edilmedim.

Bilinçli olarak, 1 yıl önceki adresime tebligat gönderilmiş tebligat elime geçmedi.  

Tebligatı tarafıma elden verin, dememe rağmen bana belge tebliğ edilmedi.

Hangi suçtan bana ihraç cezası verildiğini bilmiyorum.

Benim ihracım sonrasında, bir dönem önceki il başkanımız Zeki kaplan ve gençlik kolları il başkanımız Ali Haydar Naroğlu disiplin kurulu kararıyla ihraç edildi.

CHP Elazığ İl Delegeleri, haksız ve hukuksuz uygulamalarla, disipline sevk edildiklerini iddia ederek genel merkezleri önünde eylem yapmaya  hazırlanıyorlar.

Bizden sonra ikinci bir toplantıda il delegelerini kendi adaylarına oy vermezler düşüncesiyle hareket ederek disiplin kuruluna sevk ettiler.

Bu kadar hukuksuzluğa karşı  , bizlerin suskunluğu, mevcut yönetimi ve Gürsel Erol’u cesaretlendirdi,  hukuksuzluğu zirveye çıkarttılar.” dedi

“Ne Tek Adam Rejimine Ne De Diktatörlüğe İzin Vermeyeceğiz”

Genel merkezlerine gidiş sebeplerini de açıklayan Gürgöze, “Artık susma değil, konuşma ve eyleme geçme zamanı geldi çattı.

Bizler yani Ali Fuat Gürgöze, Zeki Kaplan, Emrah Özden ve partili arkadaşlarla birlikte ,Ankara'ya genel merkezin bizi dinlemesi için gideceğiz.

Cumhuriyet Halk Partisi il örgütü 4 bin üyesi ile birlikte bir bütündür.

Milletvekilliği kurumu, gelip geçici kişiler üzerinden siyaset yapılacak bir makam değildir. 

Örgüt ise; Elazığ'da yaşayan tüm üyeleri kapsayan bir bütündür.

Bir milletvekili partinin il yönetimini , disiplin kurulunu ve ilçe başkanlarını kendi tahakkümü altına alamaz.

Eğer böyle bir şey yaparsa; bunun adı tek adam rejimidir.

Bunun adı diktatörlüktür.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi Üyelerİ olarak, ne tek adam rejimine ne de diktatörlüğe izin vermeyeceğiz.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı

Anahtar Kelimeler:
CHP’de Kazan Kaynıyor

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol