24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan depremin üzerinden, 2 yıl geçmesine rağmen insanların dramı, her geçen gün biraz daha yürekleri dağlamaya devam ediyor.
Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, Merkez Dedeyolu köyünde yaşanan dram bitmedi. Depremde ağır hasar alan evlerinin, bahçesine eğreti kurulan konteynırda, iki kızıyla birlikte yaşam mücadelesi veren 84 yaşındaki yatalak hasta Nebahat Şen ve kızlarının dramı yürek dağlıyor.
BAKAN SOYLU’NUN TALİMATIYLA
24 Ocak 2020 tarihinde yaşanan depremin ardından, evlerinin ağır hasar alması sonucu Elazığ’da bir otelde uzun süre kalmak zorunda olan Şen Ailesi’nden, baba İsmail Şen’in, camide tesadüfen denk geldiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sıkıntılarını anlatmasıyla, Bakan Soylu tarafından aileye ağır hasarlı evlerinin bahçesinde bir konteynır verildiği öğrenildi.
DÜZ ZEMİNE KONULMUYOR
Bakan Soylu tarafından verilen konteynırın, düz bir zemine kurulması gerekirken eğreti bir şekilde kurulduğu ve geçen zaman içerisinde de, kimsenin konteynırın yerini değiştirmediği veya altını beslemediği görüldü.
BUZ SAÇAKLARI
Bir kısmının boşlukta kalması hasebiyle, tehlike arz ettiği konteynırın bütün uyarılara rağmen ıslah edilmediği ve mevsimin olumsuz şartlarından dolayı konteynırın köşelerinde buz saçaklarının oluşmasıyla, yaşamı daha da zorlaştırdığı anlaşıldı.
DEPREMİN ÜZERİNDEN 2 YIL GEÇTİ
Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, konteynıra mahkum bir şekilde yaşayan Şen Ailesi’nin dramı, yaklaşık 3 ay önce aile reislerini kaybetmeleriyle ikiye katlandı. Soğuk kış şartlarında, 84 yaşındaki anneleriyle kalan iki kız kardeş bir taraftan ,yatalak hasta olan annelerinin rahatsızlıklarıyla ilgilenirken diğer taraftan, ellerinden alınmak istenen konteynırı kaybetmemenin mücadelesini verdikleri gözlendi.
DRAM TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA ORTADA
Gazetemize gelen bir ihbarı değerlendirmek üzere Dedeyolu Köyüne giden muhabirlerimiz, dramın yaşandığı konteynırda gerçekleri tüm çıplaklığıyla gördü. İki kız bir ananın dramını, yerinde gören ekibimiz 84 yaşındaki yatalak hasta Nebahat Şen’in, soğukta titreyerek gözyaşlarıyla anlattığı hikayeleri duygulu anların yaşanmasına neden oldu.
OTELDE KALIRKEN BAKAN SOYLU SAYESİNDE KONTEYNIRA KAVUŞTULAR
Depremden hemen sonra, İstanbul’da yaşayan kızı Mehtap Bayrak’ın maharetleriyle, köyden alınıp bir otele yerleştirildiğini anlatan 84 yaşındaki Nebahat Şen yaşadıkları dramı şöyle anlattı: “O korkunç depremin ardından, ne yapacağımızı bilemedik. Sağ olsun İstanbul’daki kızım bir taksi göndererek, bizim bir otele yerleşmemizi sağladı. Kışın o soğuk günlerini otelde geçirdik. Uzun müddet otelde kaldığımız esnada, 3 ay önce kaybettiğimiz eşim camide rastladığı İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya, durumu anlatınca Sayın Bakan’ımız da, evimizin bahçesine bir konteynır kurulması talimatını verdi. Ancak Bakan’ın talimatını yerine getiren yetkililer, konteynırı gördüğünüz gibi düz bir zemine değil de eğreti bir şekilde buraya yerleştirdi.”
“DERDİMİZİ KİMSEYE ANLATAMADIK”
“Birçok devlet kurumlarından gelen insanlar da, bu konteynırın tehlike arz ettiğini bir an önce yerinin değiştirilmesini ikaz etmelerine rağmen, kimseye derdimizi anlatamadık. Bunlar yetmemiş gibi, ağır hasar gören evimize hak sahipliğimiz bile verilmedi.”
KONTEYNIR DA ELLERİNDEN ALINACAK
Neden hak sahipliği verilmediği konusuna da açıklık getiren 84 yaşındaki Nebahat Şen, “Deprem anında bizim burada yaşamadığımızı iddia ederek vermediler.” diyerek şunları kaydetti: “’Depremde siz burada yaşamıyordunuz onun için hak sahibi değilsiniz’ dediler. Oysa köyümüzün muhtarına sorsalar, köydeki insanlara sorsalar, deprem esnasında burada yaşadığımızı öğreneceklerdi. Şimdi gelmişler; ‘size 15 gün süre verdik, konteynırı buradan kaldıracağız’ diyorlar. Bu nasıl bir vicdandır.” dedi
Gözyaşları arasında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya dualar yağdıran ve “Demek ki bunlar, Cumhurbaşkanımız veya Soylu Bakanı’mızın yerinde olsalar, insanları keserler” diye dert yakınan 84 yaşındaki Şen, AFAD yetkilileri tarafından günlerdir kendilerine kabuslar yaşatıldığını iddia ederek şunları söyledi: “Sürekli bir şekilde ‘gelip konteynırı alıp götüreceğiz.’ diyorlar. Ben nereye koyayım eşyaları? Allah, İçişleri Bakanı’mız Süleyman Soylu’dan razı olsun. O adamcağız bize bukonteynırı verdi. Demek ki bunlar; Soylu’nun ya da, Cumhurbaşkanı’mızın yerinde olsalar, insanları keserler. Osman, Ali Rıza yapmayın bunu bize! Bir gün, o oturduğunuz masaların ayağı kırılırsa pişman olursunuz. Derdimizi anlatan çocuğumu azarlıyorlar. İki de bir, ‘konteynırı gelip götüreceğiz.’ diyorlar. Ama bana bu konteynırı, Süleyman Soylu verdi. Onlar vermedi ki… Benim çok sayıda hastalığım var.”
“GECELERİ KONTEYNIRDA DONUYORUM”
Şen“Geceleri konteynırda donuyorum. Cumhurbaşkanı’ma ve Süleyman Soylu’ya yalvarıyorum, ne olur yardım edin. Ben 84 yaşında bir insanım. Allah rızası için yardım edin. Süleyman Soylu’m senin verdiğin konteynırı, elimden almak istiyorlar. Ne olur sesimizi duyun.” ifadelerini kullandı
“KAPIMIZIN ÖNÜNDE SİLAH SIKTILAR”
Konteynırın bulunduğu bahçelerinin de davalık olduğunu dile getiren Şen, eşinin 84 yaşında olmasından faydalanan, M. I. isimli şahsın eşini tapu dairesine götürerek, bahçelerini satın aldığını kaydetti. Bahçeyi almak için mahkemeye başvurduklarını da belirten Şen, M. I. tarafından tehdit edildiklerini dile getirdi. Şen; “Bizi, mafya olarak tabir ettikleri bazı şahısların ismini kullanarak, tehdit ediyorlar. Buradan avukatlara, hakimlere ve savcılara sesleniyorum. 84 yaşındaki kocamı, tapuya götürüp malını satın aldılar. Bu tapu işlemini oradaki görevliler nasıl yaptılar? Perişanım. Benim beyimi toprağa koyan M. I.’tır. Tarlamızı almak isteyenler sabaha kadar kapımızın önünde silah sıktılar. Jandarmanın kayıtlarında bütün bunlar var.” dedi.
PIHTILI’NIN NUMARASINI BAKANIK VERMİŞ
Annesi ile birlikte yaşayan Songül Şen ise; AFAD İl Müdürü Osman Pıhtılı ve Müdür Yardımcısı Ali Rıza Akay’ın kendilerine yaptıklarını şu şekilde ifade etti;“Bize hakaret ediyorlar. Valilikte görev yapan Alperen Bey var. Konteynırlar ile o ilgileniyormuş. Aylardır bizi oyalıyor. Osman Pıhtılı Bey’e de ulaştım. Bana,‘benim telefonuma nasıl ulaşırsın da, beni ararsın.’ diyerek tersledi. Bana numarasını bakanlıktan verdiler.”dedi
“KONTEYNIRI SİZE BAKAN SOYLU VERMİŞ BANA KALSA VERMEZDİM”
Açıklamlarını sürdüren Songül Şen, “Valilikteki Alperen Bey bana, ‘size konteynırı Soylu vermiş bana kalsa vermezdim’ dedi. Yaptığımız çıkma için bile Ali Rıza Bey, ‘biz yaptık siz neyinizle yapacaktınız?’ dedi. Halbu ki çıkmayı babam ve bir yakınımız birlikte yaptılar. Bize düşman gibi davranıyorlar.” İfadelerini kullandı.
“BU KADAR İLERİ GİDECEKLERİNİ DÜŞÜNMEDİK”
AFAD Elazığ İl Müdürü Osman Pıhtılı ile ilgili olarak da iddialarda bulunan Songül Şen; “Osman Pıhtılı bize bağırıyor. Pıhtılı’nın bize bağırmalarına, birçok kişi şahittir. Pıhtılı, ‘Size ev yapmıyoruz. Konteynırınızı da alıyoruz. Git kaymakamına’ dedi. Sürekli bize bağırıp çağırdıkları için Osman Pıhtılı’nın ve Ali Rıza Akay’ın bize her kötülüğü yapacağını düşünüyordum. Ancak bu kadar ileri gidip de, başımızı soktuğumuz konteynırı elimizden almak isteyeceklerini düşünmezdim.”dedi
“KONTEYNIRIN İÇİNDEN SULAR GEÇİYOR”
Açıklamalarını sürdüren Şen; “Cumhurbaşkanı’mıza ve İçişleri Bakanı’mız Süleyman Soylu’ya seslenmek istiyorum; ne olur bu insanlığını kaybetmiş olan bu vicdansızları görevden alın! Ali Rıza Akay, Osman Pıhtılı siz vicdansızsınız. Allah, bize yaptıklarınızın hesabını sorsun. Konteynırın yanına kar yağdığı zaman eridiğinde, konteynırın içinden sular geçiyor. Biz, o suyun içinde oturup yemek yiyoruz. Bu kadar mı vicdansızsınız!” ifadelerini kullandı
