Başkan Or, yaptığı değerlendirmede, büyük depremin can ve mal kayıplarıyla Elazığ'a ağır hasarlar verdiğini belirterek, depremden sonra vatandaşların bir çok sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını, o dönem verilen sözlerin yerine getirilmediğini ifade etti.
Or, açıklamasında şunları kaydetti:
"İLİMİZ TAM BİR KAOS VE BİLİNMEZLİKLE BAŞBAŞA BIRAKILDI"
"Sokağa kendilerini atan insanlarımız, yıkılan binaların altında kurtarılmayı bekleyen canlar, ağır hasar gören binalarımızla deprem bu şehirde kalıcı etkisinin izlerini bıraktı. İlk başta depremin yıkıcı etkisini anlayamadığımız o sıkıntılı süreçte, ağırlaşan tabloyu zaman geçtikçe görmeye ve anlamaya başladık. Depremin yıldönümünde ölen vatandaşlarımıza, bir kez daha rahmet yakınlarına sabırlar diliyoruz. Deprem anında şehrimize gelen bakanlar kurum müdürleri, ve yetkililer yaraların hızla onarılacağını ve Devletin tüm imkanlarının seferber edileceğini taahhüt ettiler. Türkiye’de toplanan yardımlar hatta dost ve komşu ülkelerin yardımları hızlı bir şekilde ilimizde dağıtıldı.Fakat gelin görün ki ;o dönem vaadedilenler gerçeğe dönüşmedi,ve İlimizin yaraları ne yazık ki henüz sarılamadı. Yıkıma alınan binaların bir kısmı bir yıl geçmesine rağmen henüz yıkılamadı, mühendislerin numuneler alıp yıkıma karar verdiği binalar ise sonradan oturulabilir raporuyla değişti. İlimiz tam bir kaos ve bilinmezlikle başbaşa bırakıldı."
"ELAZIĞ AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİYDİ^"
"Vatandaş derdine çare olmak için kapısını çaldığı kamu kurum ve kuruluşlarından ise bir muamma ile ayrıldı. Tabii ki deprem şehri olmak kolay değil, ilçelerimiz köylerimiz, beldelerimiz bu vahim tablodan fazlasıyla etkilendiler. Deprem sonrasında ise, evlerde yapılan ölçümler neticesinde orta hasar ve hafif hasar kavramları insanımızın kafasını karıştırmış, önce orta hasar verilen evlerimiz sonra hafif hasara çevrildi. Bu kavram karmaşası ve bilinçsiz yönlendirmeler insanımızın psikolojisini bozmuş,taahüt edilen para miktarları ise ödenmemiştir. Evlerine ağır hasarlardan dolayı giremeyen vatandaşa depremden çok sonra ayarlanan konteynırlar ise ne yazık ki bir rezalettir.Üstelik burada kalmak için vatandaşımız birde para ödüyor.15 metrekareye sığdırılmak istenen insanımız, konteynır kentin sıkıntılarıyla uğraşıyor, ve ne acıdır ki, kalabalık ailelerin yaşam koşullarını göz önüne aldığımızda bu konteynırları reva gören yetkililerin depremin bir yılını doldurduğu bu süreçte elini vicdanlarına koyup düşünmesi gerekmez mi? İlimizde Mağdur olan esnafımıza verilen kredilerin neden Hibe parası olmadığını da sesimiz yettiğince vekillerimize ve yetkililere sorduk. Gezdiğimiz esnaflarımız, STK’larımız ekonomik anlamda pandeminin de olması nedeniyle çok problemler yaşamaktadır. Verilen kredilerin 2 yıl ertelenmesini isteyen esnafımız ne yazık ki hükümete ve vekillere seslerini duyuramadıklarından bizlere ve kamuoyuna şikayetlerini belirtmişlerdir. Yine üzülerek belirtmeliyim ki; iktidarın dört vekili ilimizden olmasına rağmen, şehrimizin ve vatandaşımızın yararına olacak kararların altına imza atmamışlardır. İstenseydi Giresun’a İzmir’e sağlanan hibenin, depremi en ağır şekliyle yaşayan ilimize de verilmesi sağlanabilirdi. Ama gelin görün ki; İzmir depreminden sonra mecliste kurulan komisyona bile ilimiz vekillerinden bir tanesi dahil olmamış, bu şehir adeta sahipsiz bırakılmıştır. İşte tüm bunlara dayanarak diyoruz ki; çıkarılacak kanunla bu şehir afet bölgesi ilan edilmeliydi. Bunun yasalaşmasında vekillerimiz ağırlını koyup gerekli adımları atmakta geç kalmışlardır.
"KONUTLARIN METREKARESİ DÜŞÜRÜLDÜ"
"Bir diğer konu ise, TOKİ’lerin yıkılan apartmanların yerine yaptığı yeni binalarda yaşanan sorunlardır. Önceden 4+1 şeklinde olan evler 2+1 e düşürülmüş 150 metrekare ve üzerindeki evler ise, 78- 110 metrekare arasında vatandaşa verilmiştir. Elazığ halkı bunları haketmiyor.Tüm bu sorunlar ve çözümsüzlüklerden dolayı insanımız hakkını hukuki mecralarda aramaktadır. Yine Esnafımız ve mütahitimiz ne acıdır ki; bu şehirde kazanmadan il dışından gelen mütaahitler kazanmıştır. İYİ Parti olarak soruyoruz; neden TOKİ kendi mütahitlerine şehrimizin inşaatlarını vermemiş, malzemelerine kadar dışardan getirtip kendi esnafımıza ve mütahitimize katkıda bulunmamıştır. Gezdiğimiz tüm esnaflar, bize kendilerinden alış veriş yapılmadığını deprem konutu yapan firmaların bu malzemeleri dışardan getirdiğini ve kendilerinden hiçbir şey alınmadığını ifade ediyor. Üzülerek halkımızın sorunlarını dinliyor,esnafımızı sahiplenmemiz gereken noktada esnafımıza ne yazık ki sahip çıkmıyoruz. "
"ELAZIĞ SORUNLAR SİLSİLESİ İLE BAŞBAŞA BMIRAKILDI"
"İlçelerimizde, köylerimizde büyükbaş ve küçükbaş besicilik yapan vatandaşımızın halen daha hayvanlarına ahır alanları oluşturulmamıştır. Gidip gezdiğimiz ilçe ve köylerimizde bizlerde Devlet’in elinin buralara değmediğini görüyor, vatandaşın haklı isyanına çözüm üretmeyen vekillerimize ‘’Devletimizin gücü ve imkanları neden vaktinde insanımıza yeteri kadar seferber edilmedi?’’ diye sormak istiyoruz. Görüyoruz ki; 24 Ocak 2020 Aziz şehrimizde bir yılını geride bırakırken şehrimiz sorunlar silsilesiyle başbaşa bırakılmış, çözüm üretemeyen ve sorunları sonuca ulaştırmayan vekillerimiz ve yetkililerimiz adeta acziyetlerini ortaya koymuşlardır.Diliyoruz ki; çözülemeyen tüm sorunlar biran önce çözüme kavuşur sorunlar yumağıyla boğuşan halkımız derin nefes alır."
