Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Kızılay Mahallesi'nde 70 dönüm alan ‘rezerv yapı alanı' ilan edildi.
Alınan bu karar sonrasında, 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen deprem sonrası hasarsız raporu alan evlerin, yıkılması kararlaştırılarak, 70'den fazla mahalle sakinine ‘evlerinizi 7 gün içerisinde boşaltın' tebligatı gönderildi.
Mahalleliler tebligatı getiren kişinin, firma işçisi olduğu ve kendilerini tehdit ettiğini iddia ettiler.
Mahalle sakinleri, firma işçisinin kendilerine ‘evlerinizi boşaltmamanız durumunda kolluk kuvvetleri zoruyla evlerinizden çıkartılacaksınız' dediğini ifade ettiler
“Sağlam Olan Evlerimizi Yıkmak İstiyorlar”
24 Ocak 2020'de meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrasında mahallelerinde kentsel dönüşüm yapılacağına dair konuşmaların yapıldığını belirten mahalle sakinlerinden Abdullah Ataş şu ifadeleri kullandı:
“ Depremde mağdur olanlara ev verileceği ifade edilerek, birkaç tane proje çizildi.
Bazı kişiler ne insanlardan utandılar ne de Allah'tan korktular.
Kazma küreklerini alıp kerpiç evleri yıktılar ve kendilerini hak sahibi yaptılar.
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, mahalle içerisinde bir proje çizmiş.
Projede bir kişinin evi yer alırken, diğer insanların evini ise projeden çıkarmışlar.
Öyle saçma sapan bir proje.
Yıkılmak istenen evler içinde sağlam olan evlerimiz var.
Bu pro ile sağlam olan evlerimizi yıkmak istiyorlar.”
Biz Muz Cumhuriyetinde Mi Yaşıyoruz?
Hiçbir yetkilinin kendileri ile ilgilenmediğini vurgulayan Altaş, “ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bizi mağdur ediyor.
Hiçbir yetkili bizimle ilgilenmiyor, derdimizi dinlemiyor.
Benim burada 350 metrekare yerim var.
Geçen sene 100 bin TL masraf ettim. Benim gibi birçok insan var ve evleri sağlam.
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü bizlere 2 gün önce mahallemizin rezerv alan ilan edildiğini ve evlerimizi 1 hafta içerisinde boşaltmamız talebiyle tebligatlar gönderdi.
Tebligatı getiren kişiye, bu tebligatların ne olduğunu sorduğumuzda, bize ‘evleriniz yıkılacak, çıkmazsanız kolluk kuvvetleriyle gelip zorla yıkacağız' dedi.
Muhtar yok, Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nden bir yetkili yok, arsalarımızla ve evlerimizle ilgili kimse bizimle konuşmaya gelmemiş.
Herhangi bir fiyat belirlenmemiş. Evleriniz yıkılacak deniliyor. Biz muz cumhuriyetinde mi yaşıyoruz?” dedi
“Üç Tane Müteahhit Yolunu Bulacak Diye Bizi Kolluk Kuvvetleriyle Karşı Karşıya Getirecekler”
Evlerinden çıkmayacaklarını vurgulayan Altaş mahallelilerin kolluk kuvvetleri ile korkutulduğunu Vurguladı.
Altaş, “Üç tane müteahhit yolunu bulacak, kendine rant sağlayacak diye yarın bir gün bizi kolluk kuvvetleriyle, askerle karşı karşıya getirecekler.
Birkaç gün önce İstanbul'da kentsel dönüşümle ilgili binlerce vatandaş bir müteahhitle mi karşı karşıya geldiler? Hayır…
Polisle karşı karşıya geldiler.
Üç beş tane müteahhit burada birkaç daire yolunu bulacak diye devletimiz polisiyle bizi karşı karşıya mı getireceksiniz?
Yarın burada benim anneme, kardeşime zorbalık yapsa ne olacak? Mafya gibi kâğıt göndermişler.
Sadece ‘çıkacaksın' diyorlar.
Başka da hiçbir şey demiyorlar.
Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz. Ama bizim haklarımızı versinler.
Burada öyle bir rant sağlamışlar ki tapu sahibi olmamıza rağmen, evlerimize ‘oturulabilir' raporları vermelerine rağmen şimdi evlerimizden çıkartmaya çalışıyorlar. Bazı insanları yıldırdılar.
Sağlam evlerini verdiler.
Eşyalarını almayanlar bile oldu.
O kadar insanları nefret ettirdiler.
Bu haksızlığı mahkemeye taşıyacağız.
Dün avukata 20 kişiden fazla mahalleli vekâletimizi verdik. CHP Milletvekili Gürsel Erol haricinde kimse bize dönüş yapmadı.” ifadelerini kullandı
“Oturulabilir Raporu Verdiler Şimdi de Yıkacağız Diyorlar.”
25 yıldır Kızılay Mahallesi’nde oturduğunu ve maddi durumun iyi olmadığını söyleyen Beyaz Mutlu ise, “Deprem sonrasında ‘oturulabilir' raporu verdiler.
Şimdi de gelip ‘yıkacağız' diyorlar.
Biz de buna karşı çıkıyoruz.
Maddi durumum iyi değil.
Eşim vefat etti. Evim yıkılırsa 8 çocukla ben nereye gideyim?
Kiralar bin 500 liradan aşağı değil. Uygun bir ev de bulamıyoruz.
Şimdi de 7 gün içerisinde bize çıkın diyorlar.
Biz evimizden çıkıp nereye gideceğiz.
Evlerimizin yıkılmasını istemiyoruz. ”dedi.
