Öne Çıkanlar BAŞKAN ŞERİFOĞULLARI: YENİ TAZİYEEVİNİ HİZMETE SUNDUK suriye MHP İL BAŞKANI IŞIKVERDEN 19 MAYIS MESAJI ŞEHİT ANNELERİNİ YALNIZ BIRAKMADI BAŞKAN HAVABULUTTAN TEŞEKKÜR MESAJI

Bu haber kez okundu.

Tabip Odasından Öldük Çıkışı

14 Mart Tıp Bayramı dolayısyla bir açıklama yayımlayan Elazığ-Bingöl-Tunceli Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Özcan Uçar,  pandemi nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına dikkat çekerek sürecin iyi yönetilemediğini ve bütün yükün sağlık çalışanlarına yıkıldığını kaydetti.  Gerçek pandemi  rakamlarının kamuoyu ile paylaşılmadığını iddia eden başkan Uçar, “Ülkemizde ilk Covid-19 vakasının 11 Mart 2020 tarihinde görüldüğü açıklanmıştır. Pandeminin başlangıcından bugüne kadar 117 milyonu aşkın kişi hastalanmış, 2,5 milyonun üzerinde insan ise ölmüştür. Virüsün ülkemize daha geç gelmesinin yarattığı iyimser hava, gerçek verilerin toplumla paylaşılmaması ve gerekli önlemlerin zamanında alınmaması ile bir süre sonra ortadan kalkmış, turkuaz tablo kara tabloya dönüşmüştür. Bugüne kadar ülkemizde 3 milyona yakın kişi hastalanmış, ölüm sayısı resmi rakamlarda dahi 30 bine ulaşmıştır. Yitirdiğimiz 385 sağlık emekçisi ile dünyadaki en yüksek kayıp rakamlarına ulaştık.  Hepsini bugün saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. ”dedi

“Siyaset ve Ekonomi İnsan Yaşamının ve Bilimin Önüne Geçmiştir”

 Siyasi ve ekonomik kaygılar nedeniyle  pandemide kara bir tablonun yaşandığını kaydeden Uçar, “Pandemi dünyada neoliberal özelleştirmeci sağlık politikalarının sonucu olarak artmış, birçok ülkede sağlık sistemi iflas etmiş, koruyucu ve toplumsal sağlık hizmetlerinden uzaklaşma sonucu salgın önlenemediğinden bugünkü acı tablo ile karşılaşılmıştır. Pek çok ülkeyi çaresizliğe mahkûm eden bu salgın, kamusal sağlık anlayışının yaşamsal önemini bir kez daha hatırlatmıştır. Ne yazık ki siyaset ve ekonomi insan yaşamının ve bilimin önüne geçmiştir. Oysaki başka bir sağlık sistemi, başka bir dünya mümkündür.” ifadelerini kullandı

“Kalabalık Salonlarda Kongreler Yapılması Ve Vaka Sayılarının Düşük Gösterilmesi İle Bulaş Zinciri Büyütülmüştür”

  Pandeminin yaşandığı bir dönemde  yapılan kalabalık kongrelere dikkat çeken Uçar, “Bir yıllık sürede ısrarla sosyal ve ekonomik destek ile toplumsal hareketliliğin kısıtlanması sağlanmamış, endikasyonu olan herkese dahi test yapılmamış, hastane tedavisi gerekmeyen hastaların izolasyonunda sorunlar yaşanmış, kalabalık salonlarda kongreler yapılmış, vaka sayılarının düşük gösterilmesi ile bulaş zinciri büyütülmüştür.  Kasım-Aralık aylarında ise sağlık sistemi çökme noktasına gelmiş, ancak sağlık emekçilerinin özverili ve canla başla çalışması sonucu tablonun olabildiği kadar kötüleşmesi önlenmeye çalışılmıştır.  Pandemi ülkemizde ve dünyada eşitsizlikleri gözler önüne sermiş ve artırmış, en fazla yoksul, işçi, işsiz, dar gelirli kesim hastalanmış veya ölmüştür.

“dedi

“İktidarın Her Şeyi Ben Bilirim, Ben Yaparım Mantığı Hakim Olmuştur”

  Bilim Kurulu’nu da eleştiren Uçar, “Pandeminin ancak ortak akılla çözülebileceği bilinmesine rağmen iktidarın her şeyi ben bilirim, ben yaparım mantığı hakim olmuştur. Sağlık Bakanlığı’nın Bilim Kurulu yapılanması olumlu karşılanmasına karşın başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere tüm sağlık meslek ve emek örgütlerini sürece dahil etmemesi, bilgi paylaşmaması ve şeffaf olmaması en büyük eksiklik olmuştur. “ifadelerini kullandı

“150 Binden Fazla Sağlık Çalışanı Hastalanmış  385 Sağlık Çalışanı Vefat Etmiştir”

 Pandemi ile birlikte sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının daha da kötüleştiğini kaydeden başkan Uçar  pandemi nedeniyle 385 sağlık çalışanın hayatını kaybetttiğini dile getirdi. Uçar, “Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına karşılık salgının başlangıcından itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından yeterince korunamama, salgını yönetmedeki başarısızlıklar sonucunda 150 binden fazla sağlık çalışanı hastalanmış ve 385’si vefat etmiştir.  Ağır çalışma koşulları hekim ve sağlık çalışanlarında tükenmişlik yaratmıştır. İnsan hakları ve Uluslararası Çalışma Haklarına aykırı olarak emeklilik, izin ve istifa hakları ellerinden alınan sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşulları pandemi süresince kötüleşmiştir. ”dedi.

“Toplum Tek Aşıya Mahkûm Bırakılmıştır”

Aşı ile ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Uçar, “Pandemi döneminde şeffaf olmayan Sağlık Bakanlığı, aşı sürecinde de başarısız olmuş, aşı alımı ile ilgili şeffaflık sağlanmamış, toplum tek aşıya mahkûm bırakılmıştır. Aşılamanın eşitsizliklerden uzak, etik ilkeler ışığında, adil koşullarda yapılması esas olmalıdır.

Dünyada ve ülkemizde varyant virüs artışı hızla devam etmektedir. Son açıklanan haritada ülkemizin yarısından fazlası çok yüksek risk ve yüksek riskli iken ve yeni tedbirler alınması gerekirken kontrolsüz bir normalleşmeye gidilmiştir. Bunun sonuçları ne yazık ki hepimize tüm toplum olarak yeni bir pandemi artışı olarak yansıyacak, bu durum ise yeni hastalanma ve ölüm oranlarını da beraberinde getirecektir. “ifadelerini kullandı.

“Sağlık Bakanlığına Çağrımızı Yineliyoruz”

 Sağlık  Bakanlığı’na çağrı yapan Uçar, “Buradan Sağlık Bakanlığına çağrımızı yineliyoruz. Bugün yapılması gereken kamusal ve toplumcu bir sağlık sisteminin gerekliliğini akıldan çıkarmadan; işçilerin, işsizlerin, yoksulların, esnafın yaşamlarının ve sağlıklarının olumsuz etkilenmesini engelleyecek kararlar ve destekler alınmasıdır. Toplumsal hareketliliğe ve iller arası geçişlere düzenleme getirilmeli, aşı doz ve hız oranı arttırılarak toplumsal bağışıklık hızla sağlanmalıdır. 

14 Mart’ta Taleplerimiz:

Covıd-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin.

Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın.

Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın.

Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin.

taleplerimizin yerine getirilmesi için meslek değerlerinden aldığımız güçle mücadeleye devam edeceğimizi ifade ediyoruz.

Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.

Sağlık emek meslek örgütleri, tabip odaları ve hekimler olarak 14 Mart Tıp Haftası’nda sağlık ortamının tüm olumsuzluklarına rağmen sayısız eylem ve etkinliklerle “Yitirdiklerimiz gönlümüzde, taleplerimiz dilimizde” diyeceğiz. Bir kez daha pandemide kaybettiğimiz sağlık emekçilerini saygı ve özlemle anıyoruz. ”dedi

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol