Türk İstiklal Platformu Başkanı Aziz Ergen Platform hakkında yaptığı açıklamada partiler üstü olduklarını ifade ederek, “ Türk İstiklal Platformu; Atatürk, Türk milliyetçiliği, bağımsızlık odaklı, Cumhuriyet ilkelerine bağlı, Ne mutlu Türk’üm diyebilen üyelerden oluşan bir halk hareketi olup, partiler üstüdür.
Karanlık ve zor bir süreçten geçen ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunları mevcut siyasi partilerin çözmediği/çözemediği alenen ortaya çıkmıştır.
Her bir karışı aziz şehitlerimizin kanıyla sulanmış vatan toprakları her geçen gün emperyalizmin pençesinde bağımsızlığını yitirme tehlikesine biraz daha yaklaşmaktadır.
Türk milleti görmezden gelinmektedir.
Milletin iradesi baskı altına alınmış, Türk milleti yok farz edilmiştir.
Oysa yok farz edilen bu saha boş değildir.
Mustafa Kemal, milli mücadeleye başlarken bu sahanın boş olmadığını ne yapılacaksa halkla birlikte yapılması gerektiğini 1920’de şu sözlerle ifade etmiştir;
“Siz ortadaki boşluğa bakmayınız. Boş görünen o saha doludur. Çöl sanılan bu âlemde saklı ve kuvvetli bir hayat vardır. O millettir, o Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilâttır. İşte şimdi onun üzerindeyiz.”
Mustafa Kemal’in açtığı yolda ilerlemekte kararlı olan platformumuz, ülkemizin içinde bulunduğu karanlık tablonun çözümünü halkın milli iradesinde, azim ve kararlılığında görmektedir.
Bu amaçla başlattığımız halk hareketinin tabandan çatıya doğru yapılanması öngörülmektedir.
Gerek iç ve gerek dış siyasi durum, hem ülkemizde hem diğer ülkelerde insanların yoksulluk ve savaş içinde yaşamasına neden olmaktadır.
Halk endişe ve korku içinde yarınını görememektedir.
Türk İstiklal Platformu, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış!” düşüncesini hâkim kılmak amacıyla, ülkemizi aydınlığa kavuşturmak için kurulmuş gerçek bir halk hareketidir.
Yıllardır görmezden gelinen bu ülkenin gerçek sahipleriyle birlikte ve onların isteği doğrultusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda, tam bağımsızlık anlayışıyla emperyalizme karşı dik durarak, ezilenlerin, sömürülenlerin ve mazlumların yanındayız.
Türk Milleti olarak her kim olursa olsun, “NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE” sözünü gururla söyleyebilen herkese barış çiçeğimizi ve elimizi uzatarak tek bir yürek olup, ülkemizi bu esaretten, bu ezilmişlikten, bu yokluktan aydınlığa çıkarmak için hep birlikte çalışıyoruz.
Ülke kalkınmasının temelinde köylünün refaha kavuşturulması önceliğimizdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir.” sözünün öneminin farkında olarak işe köylerimizden, köylümüzden başlıyor, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için projeler üretiyoruz.
Ülkemizin geleceği için sağlıklı bireylere ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Özellikle çocuklarımızın sağlıklı ve yeterli beslenmesi için çalışmalar yapıyor, bu projeleri hayata geçirmek için kooperatiflerin kurulması ve yaygınlaştırılması için çalışıyoruz.
Yıllardır bilerek ve isteyerek halkın eğitim ve öğretim seviyesinin düşürüldüğünün farkında olarak Köy Enstitüleri projesini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Biz bu platformu halkın bağımsız iradesiyle kurduk. Arkamızda ne bir sermaye, ne bir vakıf, ne de bir parti vardır.
Neye mi güveniyoruz?
Tertemiz geçmişimize ve bugüne kadar yaptıklarımıza.
Bugünün adamı değil yarının adamı olmak için yola çıktık.
İlkelerimiz belli, yolumuz belli.
Biz partiler üstü bir oluşumuz.
Türk İstiklal Platformu Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ve onun devrimlerinin ışığında, anti-emperyalist çizgide, Türk devrimlerinin ışığında Kuvva-yı Milliye ruhuyla hareket ederek Türk Milletinin iradesiyle, birinci TBMM’de olduğu gibi, özellikle Türk Gençliği ve Türk Kadınını hak ettiği yere taşıma azmindedir.
Yolumuz Atatürk yolu!
Rehberimiz akıl, bilim ve Atatürk ilkeleridir.
Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türk milleti olarak Atatürk Türkiye’sini kucaklayabilmektir.
Siyasi partilerden tamamen umudunu kesen yurtseverlerle birlikte başlattığımız halk hareketi kısa zamanda 15 bini buldu.
Önümüzdeki süreçte bu sayının katlanarak artacağını görmek çıktığımız kutlu yolda bize güç vermektedir.
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!
Aziz Ergen Kimdir:
1960 yılında Elazığ’da doğdu. 1979 yılında Kara Harp Okulundan Teğmen olarak mezun oldu. 9 yıl süre ile Antalya, Nevşehir, Tunceli, Diyarbakır, Çanakkale ve Van'da Komando Eğitim ve Asayiş Bölük komutanlığı yaptı.
1992 yılında Kara Harp Akademisi’nden mezun oldu. 1992-1997 yılları arasında Jandarma Genel Komutanlığı Plan Prensipler Daire Başkanlığında, 5 yıl Savunma, Araştırma, İnceleme Şube müdürü olarak görev yaptı.
1997-2000 yılları arasında Batman Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yaptı. Bölgede ağırlıklı olarak PKK ve Hizbullah Terör Örgütü operasyonlarını koordine etti.
2000–2001 yılları arasında Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanı olarak görev yaptı.(Yurt içi Yurt dışı operasyonlar, Beyaz enerji ve Mavi akım operasyonları)
2001–2003 yılları arasında Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığında Kurmay Başkanı olarak görev yaptı.
2003–2004 yıllarında Şırnak Uludere- Gülyazı Taktik J.Sınır Alay komutanı olarak görev yaptı. Bu dönemde 19 Mayıs 2004 de Kuzey Irak topraklarında PKK kamplarını gözetleyen emrimde görevli Türk Timimizi, birinci çuval hadisesindeki gibi esir alarak Bağdat’a götürmeye gelen 60-70 kişilik Peşmerge grubundan bir ABD’li Albay ve 5 CIA Peşmergesini esir alıp silahlarından arındırarak soyundurup 5 saat süreyle sorgulattırdı. Ancak Ankara’dan gelen telefon emri ile serbest bıraktırdı.
2004-2005 yılları arasında Şırnak J.Snr.Tüm.Kur.Bşk.nı olarak görev yaptı.
2005 yılında Kurmay Albay rütbesinde iken FETÖ baskısı nedeniyle emekliliğe zorlanıp emekli oldu. Üç ay sonra Şemdinli iddianamesine dahil edilerek dönemin KKK’nı Yaşar Büyükanıt ve 37 subay arkadaşı ile birlikte yargılandı. 2009 yılında bu davada beraat etti.
2009 yılında Ergenekon davasına dahil edilerek Diyarbakır Özel yetkili Mahkemesinde yargılandı.
Emekli olduktan sonra yurt içi ve yurtdışı firmalarda, Sistem Koordinatörlüğü, Güvenlik Koordinatörlüğü ve Danışmanlık görevlerinde bulundu.
Evli ve iki çocuk babası.
