Öne Çıkanlar BAŞKAN ŞERİFOĞULLARI: YENİ TAZİYEEVİNİ HİZMETE SUNDUK suriye MHP İL BAŞKANI IŞIKVERDEN 19 MAYIS MESAJI ŞEHİT ANNELERİNİ YALNIZ BIRAKMADI BAŞKAN HAVABULUTTAN TEŞEKKÜR MESAJI

Bu haber kez okundu.

“VAKA SAYILARI  SAKLANIYOR!”

Elazığ Bingöl Tunceli Tabipler Odası Başkanı Özcan Uçar,  aşılamanın önemine vurgu yaptığı açıklamasında,  Korona Virüs  vaka sayılarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Uçar açıklanan vaka  ve ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığını gerçek sayıların açıklanan kat be kat üstünde olduğunu dile getirdi.  Sinovac Aşısı’na ilişkin yaptığı değerlendirmede ise Uçar, aşılandığı halde, Korona Virüs’e bağlı olarak hastaneye yatırılmak zorunda kalanların  Sinovac  aşısı yaptırdığını açıkladı. Özcan’ın gündem yaratacak açıklamalarının detayları ise şu şekilde oldu;

“Verdikleri Mücadeleye Rağmen Destek Görmediler”

Salgın hastalığın ülkemizde görülmeye başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışnalarının büyük bir özveri sergilediğini ifade eden Uçar, “Salgın hastalık Türkiye’de 2020’nin mart ayından itibaren görünmeye başladı. Pikler halinde devam ediyor.  Şu anda sağlık personellerimiz ,doktorlarımız , hemşirelerimiz,  sağlık memurlarımız, hastane yöneticilerimiz büyük bir özveri ile çalışıyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Fakat sadece sağlık personelinin çalışması bunun için yeterli değil.  Sağlık personelleri verdikleri mücadeleye rağmen;  maddi ve manevi olarak çok destek görmediler. Birtakım istekleri oldu. Fakat bu isteklerin hiçbiri yerine getirilemedi. Kısa süre önce doktorların talepleri ile  ilgili olarak Türk Tabipler Birliği’nin ilgili bir görselini paylaştık.  İnşallah kısa zamanda bu talepler yerine getirilir. Böylelikle; hekimler ve sağlık çalışanları kaybettikleri hakları tekrar kazanırlar. Bu sayede,  onlar da bir nebze de olsa  rahatlarlar.” dedi  

“Yapılan Çalışmalar Sinovac’ın  Çokta Etkili Olmadığını Ortaya Çıkarttı”

 Hastalıktan korunmanın tek yolunun aşılanmak olduğunu ifade eden Uçar, aşı tercihinin ise Biontech’ten yana kullanılması gerektiğini vurguladı. Uçar, “ Hastalığı bir sefer geçirdiğiniz zaman,  bir daha ben hasta olmam diye bir şey yok... Hastalıktan korunmanın en iyi yolu;  aşılanmaktır.  Maalesef aşılamada çok geride  kaldık,  çok geç kaldık…   Özellikle son dönemlerde, ikinci kez Covid geçirenler ve yoğun bakıma yatırılanların birçoğunun Sinovac yaptıranlar olduğu ortaya çıktı. Bu da Sinovac’ın  çokta etkili olmadığını ortaya çıkarttı.  Bu durum aşıda yanlış seçim yapıldığını gösteriyor. Aşı seçimi de yanlış, uygulanan stratejiler de yanlış… Çok zaman kaybettik. Mesela şu anda toplumun yüzde 70’i 80’ni iki doz, üç doz aşısını olsaydı, bu sıkıntıların çoğunu yaşamazdık. Aşılı olan insanlarda da  hastalık oluşuyor. Fakat iki doz, üç doz aşı olanların hastaneye yatış ve semptom bazında, hastalığı daha rahat geçirdiklerini biliyoruz.  Biz bunu topluma anlatamadık, anlatamadığımız içinde; insanlar aşı karşıtı bir tutum sergilemeye başladılar. Bu son derece yanlış bir yaklaşımdır. Aşılanmak lazım, bunun için de  kampanyalar yapmak lazım, insanları teşvik edecek, aşının  zararlı olmadığını anlatacak filmler, görseller paylaşmak lazım. Sosyal medyayı kullanmak lazım. Toplum kesimlerinin hep beraber bu işe  el atması lazım. “ifadelerini kullandı

“Elazığ’da Aşıyı Özendirici Bir Kampanya Yok!”

Aşılanma oranını Elazığ açısından da yorumlayan Uçar, “Ben Elazığ özelinde söyleyeyim;  gördüğümüz kadarıyla Elazığ’da aşıyı özendirici   bir kampanya yok… Valilik öncülüğünde, sağlık kuruluşlarının, tüm sağlık derneklerinin ve  tüm sivil toplum kuruluşların ortaklaşa yapacakları  etkinliklerle aşıyı, özendirilebilir. Ülke genelinde de aynı durum geçerlidir.  Aşılama çok hızlı gitmiyor. Sadece  aşılanan insanlar,  ikinci üçüncü dozunu oluyor. Aşı oranlarımız son derece düşük… En kısa sürede aşılarımızı tamamlayıp; ölümlere ve hastalığa bir çare bulabiliriz.  Devlet zaten sadece ‘şunu yapın bunu yapın’ diyor. Ancak yapılan bir şey yok, sokağa çıktığımız zaman insanların% 70inin maske takmadığını görüyoruz. Bir kısıtlama yok, sosyal mesafe yok, düğünlerde böyle bir şey yok,  toplantılarda, cenazelerde böyle bir şey yok... Sanki insanlar, sürü bağışıklığına bırakılmış gibi…” dedi

“Vaka Sayısının Açıklanandan 4 Kat Daha Fazla Olduğunu Düşünüyorum”

Açıklanan vaka ve ölüm sayılarının gerçekçi olmadığını belirten Uçar, “Vaka ve ölüm sayısı açıklanandan daha fazla…  Gerçek vaka sayısının, açıklanan sayılardan kat be kat daha fazla olduğunu düşünüyorum.  Açıklanan rakamları gerçekçi bulmuyorum. Başından beri rakamları gerçekçi bulmadığımızı söyledik.  Ölüm oranları ile ilgili net bir şey söyleyemem ama; vaka sayısının açıklanandan,  3 veya 4 kat daha fazla olduğunu düşünüyorum. Etrafımda görüyorum;  Covid belirtileri var.  Fakat  Covid olduğunu söylemiyor. Klima çarptı diyerek durumu geçiştiriyorlar.  Örneğin; bugün  20 bin vaka sayısı açıklanıyorsa,  ben; gerçekte bu sayının,  50 bin, 60 bin  olduğunu düşünüyorum. “ifadelerini kullandı

“PCR Testi ’nin Güvenlik Sorunu Var “

PCR Testi’nin güvenlik sorunu olduğunu ifade eden uçar, “PCR testinin güvenlik sorunu var,  bu sorunu da,  işin içine kattığımızda;  vaka sayılarının açıklanan sayıların, en az 3 katı olduğunu düşünüyorum. Ölüm sayılarının açıklanandan fazla olduğunu zaten biliyoruz. Çünkü burada yapılan olayın ne olduğunu biliyoruz, PCR negatif çıkınca,  kişinin ölüm nedeni Covid görünmüyor. PCR Testi pozitif çıkmış ve aylar sonra negatif çıkmış ve birkaç gün sonra bu kişi ölmüş… O kişinin Covid’ten öldüğü kabullenilmiyor.” dedi.

“Elazığ’da Vaka Sayıları Saklanıyor

 Ölüm Oranları Az Gösteriliyor

Elazığ’daki ölüm oranları ile ilgili olarak yaptığı araştırmayı da açıklayan Uçar, “Elazığ’da ki cenaze sayılarını, cenaze hizmetlerine bakıp bulabilirsiniz. Bir sene önce ben bir çalışma yapmıştım. 2020 yılı vefat sayılarını,   2019 yılı ile karşılaştırdım. Ölüm oranında %40 artış vardı. En son bu ayın birinde ölüm sayılarına baktım.  Elazığ’da 18 kişi ölmüştü. Normal şartlarda Elâzığ’da 5-6 kişi hayatını kaybetmekteydi.  Elazığ özelinde söylüyorum; Elazığ’da vaka sayıları saklanıyor, ölüm oranları  az gösteriliyor. “ifadelerini kullandı

“PCR Testini Zorunlu Hale Getirilmek Yerine Aşıyı  Zorunlu Yapmak Lazım”

PCR Testi zorunluluğu ile ilgili yaptığı değerlendirmede ise Uçar, “PCR testini zorunlu hale getirmek yerine, aşıyı zorunlu yapmak lazım. Zorunlu aşı olması taraftarı değilim, aşıyı gönüllü yapmak lazım.   Ancak bir yasa çıkartırsın;  zorunlu aşı yaptıracaksın dersin. Sonrasında zorunlu aşı yaptırmayanlara; toplum sağlığını riske attığı için kısıtlamalar getirisin. PCR bir çözüm değil. Hastalığın dördüncü gününde PCR’ı negatif olan ve hiçbir belirti göstermeyen hastaların, iki gün sonra semptom gösterdiğini gördük… Bunu ne yapacağız?   Önemli olan aşılama yapmaktır. Aşılama, varyantlara karşı da etkili olur. Yapılan çalışmalarda, yoğun bakımda hasta olanların çoğunluğunun yarısının fazlasının aşısız olduğu, yarısından azının is aşı yaptıranlar ama; tek doz aşı yaptıranlar veya iki doz Sinovac yaptıranlardan oluşuyor. “dedi.

“Lütfen Aşı Olalım, Aşı Olalım, Aşı Olalım”                                                                      

Bütün herkesten aşı yaptırmalarını isteyen Uçar, “İki doz Biontec aşısının yeterli olduğuna dair çalışmalar var. Bazen üçüncü doz da yaptırılabilir. Aşı varyantlara karşı da etkili olur. Hastalanıp, sevdiğimiz insanlara zarar verip, hastalandırıp öldürmektense; aşının yan etkisini göze alarak, aşılanmak, her zaman iyidir. Çok düşük oranda aşının yan etkisi var; kol ağrısı ve halsizlik ateş yapıyor. Ama çok ciddi bir yan etkisi yok… Aşıyı yapmadığımız için;  sevdiklerimize zarar verirsek sonra çok üzülürüz.   Ülkemizde şu anda; Biontech aşısı yapılıyor. Çalışmalar gösteriyor ki; iki doz Sinovac yaptıranların,  hastaneye yatma oranları iki doz Biontech yaptıranlara göre çok fazla… O nedenle Sinovac yapmaya gerek yok Biontech yapmak yeterli…

 En etkili olan aşının Biontech olduğunu biliyoruz. Ancak elimizde ne varsa, onu yaptırmakta fayda var. Aşının yan etkisinden korkmayalım. Çünkü aşı olmazsak; sevdiklerimize, topluma vereceğimiz zarar, bizi daha çok üzer, daha çok sıkıntıya sokar.  Çocuğumuza aşı yaptıralım,  konu komşu, anne baba herkese aşı yaptıralım. Aşı karşıtlarına saygı duyuyorum. Ama aşı karşıtlığı; insanları tehlikeye atıp, riske sokmak demektir.  Çünkü ; hastalığı kaptığın anda, topluma zarar veriyorsun. Bu nedenle; lütfen aşı olalım, aşı olalım, aşı olalım.” ifadelerini kullandı

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol