AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Elazığ eski Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü dolayısıyla gazetemizi ziyaret etti.
Başkan Yanılmaz ziyarette Günışığı ve Yeni Ufuk Gazeteleri Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca ile personelin gününü tebrik ederek yayın hayatında başarılar diledi.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Yanılmaz, 24 Ocak depremi ve koronavirüs nedeniyle Elazığ'ın iki ayrı zorlu süreçten geçtiğini vurguladı.
795 AK PARTİLİ BELEDİYE ELAZIĞ'A YARDIM YAPTI
Deprem günü Elazığ'a gelerek AK Partili Belediyelerin yaptığı yardımları koordine ettiklerini belirten Yanılmaz, şöyle konuştu: "2021 yılının başındayız. 2021 yılının başta Elazığ olmak üzere, ülkemize ve dünyaya hayırlı olmasını temenni ediyorum. Zor bir 2020 yılı geçirdik. Belki Türkiye ve dünya için bir kere zor oldu. Elazığ için iki kere zor oldu. 24 Ocak'ta bir deprem yaşadık. O gece ben de geldim buraya. Türkiye'deki 795 AK Partili belediyenin yardım organizasyon sorumlusuydum. Perde arkasındaydım. Çok da görünmek istemedim. Çünkü biz belediyeleri organize edip, AFAD'a yardımların yapılmasını istedik. Yine o dönemde bu organizasyonda hemşerilerimizin ihtiyacı olan yardımların gelmesini temin etmeye çalıştık." dedi.
HÜKÜMET VE DEVLET KURUMLARI ELAZIĞ'DAYDI
Depremin yaşandığı gece İçişleri, Çevre ve Şehircilik ve Sağlık Bakanının Elazığ'a gelerek yardım, arama ve kurtarma çalışmalarını koordinasyon sağladığını, bir gün sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Elazığ halkının yanında olduğunu anımsatan Başkan Yanılmaz, "Elazığ zor bir deprem süreci geçirdi ancak şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Ben 17 Ağustos 1999 depreminde de o zaman Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO'nun genel müdürüydüm. Deprem günü biz Ankara'daki belediye otobüslerine ekmek doldurduk ve deprem bölgesine gittik. 3-4 gün devlet orada yoktu. İstanbul Belediyesi, Ankara Belediyesi, diğer belediyeler vardı ama devlet ve hükümet orada yoktu. Elazığ'da ise 24 Ocak depreminde depremden hemen 2 saat sonra İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, üst düzey yetkililer ve binlerce arama kurtarma ekipleri buradaydılar. Ertesi gün Cumhurbaşkanımız geldi. Bir sonraki gün genel başkan vekilimiz geldi, diğer bakanlar geldi. Devletin bu konuda ne kadar organize, ne kadar disiplinli ve ne kadar altyapısı sağlam bir duruma geldiğini bu depremde yaşadık ve gördük." diye konuştu.
BAKAN KURUM'UN AKLI ELAZIĞ'DA
Tabi depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Kalanlara da sağlık sıhhat diliyorum. O anlar geçti. Artık hızla sarılması gereken bir dönemdeyiz. Bir yıl hemen hemen olacak. Özellikle Çevre Bakanlığımızı da ne kadar tebrik etsem azdır. Çevre Bakanımızla ne zaman görüşsem aklı hep Elazığ'da. 20 Bine yakın konutun ihalesi yapıldı ve hızla teslimatlar devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda hem Elazığ depremin bütün şeyini üzerinden atmış olur hem de bütün hemşerilerimiz konteynerlardan kurtulup esas kalıcı olan konutlarına kavuşmuş olurlar. Deprem bir afettir. Ama her zaman fırsata dönüştürtebilecek şeylerdir. Afete müdahale edecek bir durumumuz yok. Biz aynı zamanda afete hazırlıklı olmalıyız. 2014-2019 yılları arasında yapılan hiçbir binanın sıvasında dahi çatlama olmadı. Önemli olan yapının sağlam yapılması, deprem yönetmeliğine uygun yapılması gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
"HASARLI BİNALARIN YIKIMI YAVAŞ İLERLİYOR"
Başkan Yanılmaz, depremden sonra başlatılan ağır hasarlı binaların yıkım faaliyetlerinin beklenen hızda yapılmadığını vurgulayarak, sürecin hızlandırılması gerektiğini kaydetti.
Depremin izlerinin biran önce silinerek vatandaşların moral ve motivasyonlarının üst düzeyde tutulması gerektiğini ifade eden Yanılmaz, şunları şöyledi: "Elazığ'ın depremle esasında böyle bir fırsatı yakaladı. bu fırsatın değerlendirilmesi için Elazığ'ın başta erkleri, hükümet, medya, basın birlikte hareket ederek sonuç alınması gerekirdi. Ben süreçte sık sık gelip gittim. Ama hala enkazların kaldırıldığına şahit oluyorum. Bence çok geciktik. Hani bir yerde hızlı bir şekilde afetin izlerini silerseniz, insanlar moral ve motivasyon olarak düzelirler. Moral ve motivasyonu yakalamak lazım. Şimdi bir enkaz görüyorsunuz canınız sıkılıyor. Aradan bir yıl geçmiş bu enkazların biran önce kaldırılması, tozdan, dumandan arındırılması ondan yeni binaların bittiğini görmek hemşerilerimize moral ve motivasyon verir. İnanıyorum enkaz kaldırma ihalesini bir taraftan il özel idaresi yapıyor. Onların takibini ve kontrolünü yapmak lazım. Bütün bu çalışmalarda her zaman öncelikli vatandaştır. Vatandaşın rahatı, vatandaşın huzuru, vatandaşın güveni. İhaleyi yaparken şartnameye daha sonra imzalanan sözleşmeye bunları çok net ifadelerle koymak lazım ki bir ayda yapacağı işi 8 aya yaymasın. Bir ayda enkazı kaldır bitir ki vatandaşta orayı tertemiz görsün. Ben böyle düşünüyorum. bu açıdan Elazığ'a sadece Çevre Bakanlığının yapmış olduğu yatırım miktarı 5,5 Milyar TL civarındadır. Büyük bir yatırımdır. Bunun vatandaşın yansımasının da doğru bir şekilde yansıması lazım. Bu çalışmalar inşallah Elazığ'da hızla sonuçlandırmak lazım."
"MORALİN EN ÖNEMLİ YOLU AFETİN BELİRTİLERİNİ ORTADAN KALDIRMAKTIR"
Hasarlı binaların yıkımı devam ederken bir taraftan da yeni konutların yapının devam ettiğini söyleyen Yanılmaz, bu konutların da biran önce bitirilerek vatandaşlara teslim edileceğini ifade etti.
En büyük moralin depremzedelerin yeni konutlarına yerleşmesi olacağını belirten Yanılmaz, "Şuandaki yönetimde bulunan arkadaşlara hepimizin yardımcı ve destek olması lazım. Bazen uzaktan gazel okumak çok kolaydır. Ama elinizi taşın altına koyduğunuzda elinizin acıdığını görürsünüz. Ona göre hareket edesiniz. 15-20 günlük sürede 160 bine yakın bağımsız bina kontrolden geçti. Yıkılması gerekenler bir taraftan yıkılıyor. Yapılması gerekenler yapılıyor. Biraz sabır da gerekiyor. Bu bir anda olacak bir şey değil. Ancak dediğim gibi şehir insanına moral vermek lazım. Moralin en önemli yolu afetin belirtilerini ortadan kaldırmaktır. İkincisi, yeni yapılara yerleşmektir. Evine girdiği andan insan bunun sonucunu alır. Hadi dediğiniz anda bu işler olmuyor. Onun iyi bir planlamasını ve düzenlemesini yapmak lazım. yani Belki vatandaşın burada bir kısım belirsizliklerle ilgili soruları olabilir. Bu sorulara doğru cevabın doğru kişiler tarafından verilmesi lazım. Kendi haline bıraktığınız her problem büyüyor. Problemi halının altına süpürmemek lazım. Temizlemek lazım. Bunun planlamasını o dönemdeki yetkililer yaptılar.Buralara takılmadan, önemli olan hemşehrilerimizin konutlarına girip yuvalarına oturmalarını temin etmektir." diye konuştu.
"BELEDİYE BAŞKANI İYİ ÇALIŞIYOR"
Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'nın çalışmalarını başarılı bulduğunu kaydeden Yanılmaz, şu ifadelere yer verdi: "Belediye Başkanı iyi çalışıyor. Gayret ediyor. Neticede ben AK Parti Yerel Yönetimler Genel Başkan Yardımcısıyım. Belediye başkanımız AK partili bir belediye başkanı. onun başarısı bize gurur verir. Başarılı olsa için biz elimizden gelen her türlü yardım ve desteği yaparız. Hukukunu da koruruz. Görevimiz budur. Eksikler olduğunda direkt yüzüne söyleriz Başarılarını da herkese söyleriz. Dolayısıyla zor süreçlerden geçiyoruz. kolay değil. Bütün bu afetlerle birlikte çalışmak kolay değil. İnşallah biz de Ankara'dan gücümüzün yettiği oranda yardım ve desteklerle iyi bir Elazığ'ın doğması için mücadele etmeliyiz."
"ORDUEVİ KAVŞAĞI ÜST GEÇİDİ DOĞRU BİR YATIRIMDIR"
Tartışmalara konu olan Orduevi kavşağındaki üst geçit konusuna da açıklık getiren Başkan Yanılmaz; "Bu tür hizmetler benimle değil de şehirle özdeşleşen hizmetlerdir. Mesela Cip Mesire alını, Fethi Sekin Mesire alanı, hayvan hastanesi, çöpten elektrik enerji tesisi de benimle özdeşleşmiştir. 33 Km uzunluğundaki 3 şeritli yomlarda benimle özdeşleşmiştir. Bunları daha çok sayabiliriz. Biz o dönemde yaptığımız alt geçit ve üst geçitleri ulaşım ana planı çerçevesinde yaptık. Şehir hastanesinin temeli atıldığında orayı batıdan, kuzeyden ve güneyden gelecek olan hemşehrilerimizin geçebileceği önemli bir ana kavşaktı burası. 5 tane ana bulvarın bağlantılı olduğu yerdir. Ben oranın öncesini de bilirim. En son belediyenin yapmış olduğu ölçümde de günde 4-5 bin aracın geçtiği bir yerdi. dolayısıyla doğru bir yatırımdır. Belki bakanımız açıklamasında yeni bir planlama nasıl oldu diye düşünüp yapmıştır. daha sonra da olaylar izah edildiğinde gerçek olan, ihtiyaç olan şey olduğunu görünce vazgeçmiştir. Bu normaldir." dedi.
