Eleştiri dediğimiz olgu: Bir insanın, konunun veya eserin doğru ve yanlış yönlerini bulmak amacıyla inceleme yapmaktır. Doğru olursa yapıcı, yanlış olursa yıkıcı olacak bu eylem günümüzde sıkça yapılmaktadır. En büyük sorun ise bu işi amiyane şekilde yapanların sayısının bir hayli fazla olmasıdır.

        Bazı insanlar her konuda eleştiri yapmaktan zevk alıyor. Bakıyorsunuz bir gün doktoru, öğretmeni diğer gün veterineri, manavcıyı, pazarcıyı eleştiriyor. Bu insanların her konuda bilgi sahibi olmaları, ehil olmaları mümkün mü? Eleştirdiğimiz konulara ne kadar hâkimiz acaba? Ehil olmak… Evet, dediğim gibi eleştirmek aslında kolay olmayan bir sanattır.

        İnsan bir şeyi eleştireceği zaman önce o konu hakkında bilgi sahibi olmalı sonra o konunun ehli olmalıdır. Edebiyat eleştirmenliğini ele alalım. Bir insanın edebi eseri eleştirebilmesi için önce o edebi sanat hakkında yeterince bilgiye sahip olması gerekmez mi? O tür hakkında donanım sahibi olmazsa eleştireceği metnin ne olduğundan haberi dâhi olmaz. O yüzden edebi eserleri gerçek anlamda eleştirecek eleştirmenler, iyi bir eser yazacak donanıma sahiptir. Her yönüyle konuyu irdeler, eserin doğru ve yanlış yönlerini gün yüzüne çıkarır. Bu her alanda böyledir.

        Bir eleştirmenin eleştirisini dinlediğimiz zaman doğruları, yanlışları görürüz. Bunun yanında o eleştiriden fayda görürsünüz; çünkü eleştirmen, eleştirdiği insana bir şeyler katar, yapması gerekenler hakkında tavsiyelerde bulunur. Yani onu geliştirir. Zaten eleştiriye maruz kalan kişi ilk başta bunu hisseder. Doğrusu da budur elbette.

        Peki, biz ne yapıyoruz? Bilgimiz olsun olmasın her konu hakkında konuşuyoruz. Biri dönüp dese ki “Peki, bu işin doğrusu ne, çözüm ne?” ne cevap vereceğiz acaba? Neden her şeyi biliyormuşuz gibi görünmek zorunda hissediyoruz kendimizi? Televizyonda siyasetten, eğitimden, afetlerden bir haber gördüğümüzde konuşmak mecburiyetinde hissediyoruz. Maalesef genelde amiyane eleştiriden öteye pek geçenimiz yok herhalde.

        Sağlıklı eleştiri yapanlara teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar toplumumuzu farkında olsunlar ya da olmasınlar geliştiriyorlar. Benim eleştirdiğim konuya gelince lütfen bilmediğimiz konularda hiç kimseyi eleştirmeyelim. Daha önemlisi yaptığımız işlerde en ehil kişi olmaya gayret edelim. Edelim ki sağlıklı eleştirilerimizle topluma yol gösterelim. Böylece herkes kendi işine bakacak ve bu kadar bilgi kirliliği kalmayacaktır. İşini yapmaya çalışan insanlar üzerinde “Mahalle baskısı” denen olay olmayacaktır. Ben biliyorum ki bir kaporta ustasını, bakkalı, fırıncıyı, doktoru, eczacıyı vb. meslekleri bilmediğim konularda eleştirmeye hakkım yok. 

        Kendi adıma çok konuşmak yerine bildiğimi söylemeyi, mesleğimde ehil olmayı, insanlara faydalı olmayı tercih ederim. Selamlarımı ve saygılarımı sunarım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol