“İyi bir bürokrat gelmiş Elazığ’a” demişlerdi; “Cevval mi cevval, çalışkan mı çalışkan.”
Alışık değildik bu tür duyumlara, onun için heyecanlandık.
Sonra adam bir başladı, pir başladı.
Biz bir daha heyecanlandık.
O dönem bir tavuk çiftliği furyası başladı Elazığ’da.
Bizimkisi koordinatör olarak TKDK’nın başındaydı.
İş kurmak isteyen herkes koltuğunun altına proje dosyalarını koyup bir bir TKDK’nın yolunu tutmaya başladı.
Dedikleri gibi, tavuk çiftlikleri böylesine getirisi olacak şekilde kurulacak mı, deyip yine heyecanlandık.
Sonra bir baktık hemen hemen her yerde mantar gibi tavuk çiftlikleri kuruldu, civciv sesleri ortalığı şenlendirdi, biz yine heyecanlandık.
Çiftliklerin sayısı artmaya başladı, bir duyum daha aldık.
BANVİT Elazığ’a geliyor dediler, tekrar heyecanlandık.
Banvit gelirse onlarca genç iş sahibi olacak, şehrin ekonomisine katkı sunacak, istihdam artacak dediler, yine heyecanlandık.
Ay geçmiyordu ki TKDK bilmem kaçıncı IPARD hibe destekleri kapsamında ilana çıksın hibe desteklerini duyursun.
Duydukça heyecanlanıyorduk.
IPARD-I, IPARD-II, IPARD-III, IPARDIV, IPARD-V, IPARD-VI …..
Her yıl IPARD’lar böyle uzayıp gitmeye başladı, biz yine heyecanlandık.
Aradan uzun bir zaman geçti adamımız; “Tavuk çiftliği şişkinlik yapmadan sayıları burada donduralım” dedi, önce şaşırdık ardından gerekçesini dinleyince kendisine hak verdik, ayıptır söylemesi bir kez daha heyecanlandık.
Meğer çiftlik sayısı ihtiyaç duyulanın üzerinde olursa Banvit tavuk alımlarına kota koyabilir yeni bir kriz çıkabilirmiş.
Aradan uzun bir müddet geçti Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Gününde bir etkinlik düzenlemişti, programın bir bölümünde yapılan anonsta Yılın Başarılı Bürokratı Ödülü anonsu yapıldığında; bu başarılı bürokrat kim acaba dedik, heyecanlandık.
O idi, şaşırmadık.
Derken günler haftaları, haftalar ayları kovaladı aylar da yılları…
İşte o gün Elazığ’ın en uzun soluklu gazetelerinden El-Aziz Gazetesinin kuruluş yıldönümü etkinliği vardı.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı M.Nafiz Koca mikrofona davet edildi, Sayın Koca konuşmasında belki kendilerinin de haberi yoktur ama buradan bir müjde vereceğim dedi ve bombayı patlattı: TKDK Koordinatörümüz Sayın Turan Karahan’ın Tarım İl Müdürü olduğu haberini az önce aldık, kendileri de bu salondalar bilgileri olsun, tebrik ediyoruz dedi.
Niye yalan söyleyelim yeniden heyecanlandık.
TKDK’daki başarılarını Tarım İl Müdürlüğüne entegre edecek ve şehir tarımı kalkınacak dedik.
Aynen, heyecanlarımıza heyecanlar katarak umudumuz oldu.
Başarıları kimi zaman kıskanıldı kimi zaman çekilmedi.
Yapmış olduğu hizmetlerden ziyade bakanlığın projelerini kamuoyu ile paylaşması dikkat çekti.
Kimi basına çok çıkıyor dedi, kimi bilmem neden dem vurarak önünü kesmeye başladı.
Sonra dönemin valisini mandalladılar, Vali bey de benden çok basına çıkamazsın triplerine girerek iştiyakını kırmaya başladı.
Derken, kaçınılmaz son yaşandı.
En geçerli akçe olarak da; “Uzun süre oldu yıpranmış yorulmuş” dediler tayinini çıkardılar.
Üzüldük…
Sayın Turan Karahan için değildi üzgünlüğümüz, şehrimiz içindi.
Kendisi zaten bağlı bulunduğu Bakanlıkta devam edecek uzman kadrosunda.
Önemli olan gök kubbede hoş bir sada bırakmaktı, Kent Kulisi olarak biz bıraktığına inanıyoruz.
Değerli bürokratımız Sayın Turan Karahan’a yeni görevinde başarılar diliyor bürokratik kariyerinde kendilerini daha üst merciilerde görmeyi umut ve temenni ediyoruz.
