Elazığ Türkiye'de gastronomide, yemek çeşitliliği ve lezzeti bakımından hatırı sayılır bir yere sahip.

Fakat bu konuda pek sahip çıkılmadığından dolayı hak ettiği değeri göremiyor.

Gönül isterdi ki Elazığ'ın kültürel yemeklerini; gerek gelen turistlere gerekse Elazığ halkımıza sunacak aynı zamanda bu lezzetleri tadarken de Elazığ türküleriyle kulaklarımızın pasını silecek güzel lokantalar olsun.

Özellikle böyle bir lokantanın buram buram kültür kokan Harput’umuzda olması ayrı bir değer olurdu.

Gelelim asıl konumuza; Elazığ' da neredeyse her mahallede en az bir fırın var.

Bu fırınlarda yemek çeşitleri, açık ekmek, çekme ekmek, somun ekmek, peynirli ekmek, lahmacun yapılıyor.

Bunlara ek olarak halkın güveçte tepside hazırlayıp getirdiği yemekler pişirilebiliyor, ipe dizilen sebzelerde fırına götürülüp közde pişmesi sağlanıyor.

Fakat mahallelerde bulunan bu fırınlar maalesef hızla azalmakta.

Temel sebep 2020 yılında Elazığ'ımızda meydana gelen deprem ve onun izleri toparlanamadan karşı karşıya kaldığımız 2023 depremi.

Bu depremler sonucunda birçok fırının bulunduğu bina yıkıldı.

Hâlihazırda yapılan ve yapılmaya devam eden binalarımızda ise fırın kültürümüzü yaşatacak şekilde binalar yapılmadı.

Yetkililere buradan sesleniyorum.

Gastronomide, musiki de olduğu gibi fırın kültürümüzde de etkili bir il olmamıza rağmen geri planda kalmayalım.

Bir çözüm üretilmelidir.

Elazığ fırınsız kalmasın.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol