Zaman, insafsız bir olgu.

Her șeyi tüketen bir öğütücü.

Devam edegelen, durmak bilmeyen biteviye bir döngü...

Ne mücadeleler, ne hayatlar yaşandı ve bitti.

Kimler geldi, kimler geçti...

Kral Oidipus şehri Sfenks'ten (yarı insan yarı aslan olan mitolojik canlıdan) teslim almak ister.

Sfenks ona bir bilmece sorar ve eğer bilmeceyi bilirse şehri ona teslim edeceğini, bilemezse bunu canıyla ödeyeceğini söyler.

Oidipus teklifi kabul eder.

Canavar Sfenks herkese sorduğu ve cevap alamadığı bilmecesini ona da sorar: "Hangi varlık sabah dört ayak üstünde, öğlen iki ayak üstünde ve akşam üç ayak üstünde yürür?"

Oidipus bir süre düşündükten sonra bilmeceyi çözmeyi başarır: "O yaratık insandır.

Sabah yani bebekken emeklediği için dört ayaklıdır, öğlen genç ve dinamik olduğu için iki ayaklı, akşam yani yaşlandığında da bastonuyla üç ayaklıdır" der.

İște insanın zaman karşısındaki acizliğini anlatan bir kıssa...

20 Nisan 2008 Tarihinde Hazar Turizm'de muhasebe ve finans sorumlusu olarak ișe bașladım.

Bugün itibariyle 14 koca yılı geride bıraktım.

Dile kolay 14 yıl...

Oysa daha dün gibiydi herșey...

Annem: "İnsan yaşadığı müddetçe herșeyi görür" derdi.

Haklıymış.

Bu hayatta yaşadığın müddetçe varsın.

Yoksan, ne kıymeti var ki yeni doğan günün, ağır ağır inen akşamın, baharla birlikte uyanan tabiatın...

Ne anılar sığdı bu 14 yıla...

Ne sevinçler, ne üzüntüler, ne heyecanlar, ne hayal kırıklıkları...

Hayatta her merhale bir istasyondur gerçeğinden hareketle bu süreçte yeni şeyler öğrendim, yeni insanlar tanıdım, ilginç hayat hikayelerine tanıklık ettim.

Hayatın paradan ibaret olmadığını kanıtlayan adam gibi adamlar da gördüm, paraya taparcasına bağlı olanlar da...

Hayat, dalından kopan bir yaprak gibi savuruyor bizi...

Yaşadığınız her an, her gün önemli, kıymetini bilin.

Hayatın size açacağı kapıdan içeri girerken, hayatınıza kendi kararlarınızla yön veren siz olun.

Niye'ler ve keșke'lerle kurulu cümleleriniz olmasın.

Bunlarla yaşamak yerine, size bahședilen zamanı ve an'ları sevdiklerinizle birlikte hakkını vererek yaşamayı kendinize amaç edinin.

Șöyle düşünün: "Zaman akıyor ve bir gün o akıp giden hayatın içinde ben olmayacağım."

Hayatınızı bu gerçeği düşünerek ve aklınızda bulundurarak yaşayın.

Yaşayın ki, her yeni günün size bahşedilmiş bir nimet olduğunu anlayın.

Yaşayın ki, miadınızı doldurmuș bir şekilde bu dünyadan ayrıldığınızda 'gözüm arkada kalmadı' diyebilesiniz.

Yaşayın ki, her anınızı kararında ve kıvamında tadını çıkararak yaşayın.

Başkalarının yönlendirmesine, telkinlerine ve tavsiyelerine de dik duruşunuzla yanıt verin.

Yașantınız, hayata bakış açınız ve tutumunuzla herkese örnek olun.

İçinizdeki sevgi, güç ve yaşam azminiz her seferinde kendini yeniden yenileyebilsin ve sizi hayata karşı koruyup kollayabilsin...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol