Doğa sevgisiyle geçen bir ömür..

Sanki bugünleri görmüş merhum Prof. Dr. Mehmet Güngör YAVUZCAN. Bugün yaşadığımız sahneleri yıllar öncesinden kaleme almış. Elimizin kolumuzun bağlı olduğu bir süreci seyre daldık an itibariyle. 2021 yılının en büyük facialarından birisini daha yaşıyoruz; Türkiye’deki ve dünyadaki yangınlar..Tabiatın çığlıkları içerisinde yok olması..Tarifi edilemez ve kelimelerin suskunluğa büründüğü an.

Yıllarını doğa sevgisine adayan ve binlerce ağacın vasisi olan merhum YAVUZCAN, yüreğinde ve kaleminde ‘her insanın doğayı koruması, ona bakması, sahip çıkması ve saygı duyması’ gerektiğini dile getirmiştir. Doğayı seven bir insanın yapabileceği en iyi davranışı sergileyen merhum YAVUZCAN, 50 dekarlık alan içerisinde yeşil doğa çalışmalarını sürdürerek süs bahçesi, meyve bahçesi ve koru ormanı yaparak 4G Cennet Çiftliğini (http://4gyavuzcan.com/ ve http://www.gyavuzcan.com/) kurmuştur. 4G Cennet Çiftliği yani arboretum yani esasen ağaçlar ile ağaççık ve çalı gibi diğer odunsu bitkilerin yetiştirilmesine adanmış botanik bahçesine dönüşmüştür. Bu bahçeler bilimsel araştırma ve gözlemler için kullanılmakla birlikte, çeşitli canlı ağaç türlerinin derlemini barındıran bir doğal müzedir. Bu çiftlikle birlikte bilim tabiatla buluşmuş yeni buluşlar ve keşiflere imkân tanımıştır. Ayrıca koruyucu hekimlik özelliği taşıyan bu çiftlikte, yeşil doğanın stresten kansere kadar uzanan koruyucu özelliklerini bulgulayarak literatüre kazandırmıştır. Bugün bu çabaların ve emeklerin vasisi Prof.Dr.Güçlü YAVUZCAN merhum PROF. DR. MEHMET GÜNGÖR YAVUZCAN’ın izinden yürüyerek çalışmalara devam etmektedir.

Kısacası; bir insan yeter ki doğayı sevsin.. Tabiatın renkleriyle yeniden canlandırabilir.

PROF. DR. MEHMET GÜNGÖR YAVUZCAN KİMDİR?

1937 yılında Akşehir’de doğdu. Gaziantep Lisesini birincilikle tamamladıktan sonra, 1959 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümünü ve Fakülteyi birincilikle, 1965 yılında da aynı üniversitenin Hukuk Fakültesini tamamladı...Tarım makinaları alanında 1962 yılında doktor, 1966 yılında doçent, 1972 yılında profesör oldu...Çeşitli dönemlerde başta Almanya olmak üzere pek çok ülkede yurtdışı araştırmalarda bulundu...Enerji, makina, doğa ve hukuk alanlarında 200’ü aşkın eser yayınladı.1967 yılında Dr. Ziraat Yüksek Mühendisi Gülgün YAVUZCAN ile evlendi.

1980-1989 yılları arasında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü başkanlığını yaptı. 1980 ve 1984 yıllarında Ankara’da düzenlenen 1. ve 2. Uluslararası Tarımsal Mekanizasyon ve Enerji Kongrelerinin Organizasyon Komitesi Başkanlığını yaptı. 2002 yılında kendi isteği ile Ankara Üniversitesi’nden emekliye ayrıldı.

Emekli olduktan sonra, 1976 yılında eşiyle birlikte almış olduğu 50 dekarlık alanda yeşil doğa çalışmalarına daha fazla zaman ayırdı. Önünü süs bahçesi, ortasını meyve bahçesi, arkasını da koru ormanı yaparak 4G Cennet Çiftliğini kurdular..Koruyucu hekimlik özelliği taşıyan bu çiftlikte, yeşil doğanın stresten kansere kadar uzanan koruyucu özelliklerini bulguladılar.

İki çocuk babası, üç torun dedesi ve yetiştirdiği binlerce ağacın vasisi olan Prof. Dr. Mehmet Güngör YAVUZCAN, eşiyle birlikte 4G Cennet Çiftliklerinin çıkışında meydana gelen trafik kazasında 29.01.2019 tarihinde hayatını kaybetti.

Merhum Yavuzcan’ın ‘Doğa Şiirleri’ kitabından şiirlerine kulak verelim.

AH CAN

Her çıkarcı insan vefasız, iyisini aranıp durma!

Kaygım budur ancak, artık sızlanıp durma…

Dünyada bir rahat köşen olsun istiyorsan,

Vazgeç artık kentlerden, doğaya dön can!

Para her şey değil, kirli bir şeydir can!

Onunla fazla oynayıp durma…

Hasretini çektiğin yaşam biçimi hayal oldu;

Vazgeç artık teknolojiden, doğaya dön can!

Uygarlık uğruna silahla oynayıp, savaşma can!

Geç de olsa doğanın kucağına at kendini.

Hayal ettiğin günlerin gelmesi gerçek olsun

Vazgeç artık bu düzenden, cennet ekonomisine dön can!

HELAL ET DOĞA

Benim unutulmakmış kaderim

Tüm insanlar unuttu beni

Onlardan şey beklenmez

Ey, doğa! Sen unutma bari beni.

Gidenler unutulurmuş,

İnsanın kaderi buymuş.

Benim her şeyim olan doğa!

Unutmazsın değil mi beni.

Hep utanarak döndüm sana;

Çünkü çok verdin bana.

Anladım ki, her şey doğa…

Sen unutma sakın beni!

Bir gün gömecekler beni de sana;

Sakın unutma beni doğa!

Hakkını helal et, helal et doğa;

Hava, su, gıda verdin helal et doğa.

DEĞİL Mİ DOĞA?

Ne oldu doğa, ne oldu sana?

Ne oldu onca çabalarım? Şimdi insanı anladın mı?

Hani aklına güvenen (!) bir insan vardı.

Neler yaptı sana…

Ne oldu doğa? Ayrılmazdın bir an olsun insandan!

Ne oldu sana? Sen insanın gerçek vasisiydin!

Duydum ki unutmuşsun, haklı olarak, nankör insanı…

Öyle değil mi doğa?

Artık ne yapsak; ağlasak, inlesek de boş!

Yarınlar olsa da boş, olmasa da…

Vakit doldu artık biz de ayrılıyoruz

Öyle değil mi doğa?

Yazıma son verirken doğa sevgisiyle  kalın..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol