Yüzyıllardır insanoğlunun kendine sorduğu en büyük soru “Ben kimim?” sorusudur herhalde.

Eminim çocukların dâhi merak ettiği bu soruyu biz yetişkinler sık sık kendimize soruyoruzdur.

Sizlere bir bakış açısıyla kendi penceremden fikirler sunmayı düşündüm.

        Kendimizi, dünyamızı, ahiretimizi ve çok daha fazlasını merak ediyorsak hiç şüphesiz kutsal kitabımız Kur-an’ı Kerim’i okumamız elzemdir.

Bunun yanında peygamberimizi rehber edinmemiz, yaşantısını çok iyi öğrenip hadislerini yaşantımıza uygulamamız gerekir.

        Peki, “Kâinat Kitabını” okumanın önemini düşündünüz mü?

Bu kitabı nasıl okumalı? Şöyle diyelim: Bir karıncanın yaptığı işleri hiç merak ettik mi ya da gök cisimlerinin hareketlerinin bir hesapla olduğunu, amaçlarının ne olduğunu anlayabildik mi?

Kalbimizin her saniye hiç yorulmadan, durmadan, bıkmadan nasıl attığını düşünüyor muyuz?

Damarlarımızdaki kanın trafikteki arabaların tam tersine hiç tıkanmadan akıp gitmesi bize bugüne kadar ne hissettirdi?

Peki, biz insanlar temiz havaya muhtaçken bitkilerin de karbondioksite ihtiyaçlarının olmasını ve Allah’ın yarattığı bu intizamı, dünyayı insanların hizmetine sunduğunu görebiliyor muyuz?

Elbette bu soruları uzatmak mümkündür.

Allah (c.c) bizleri kendine kulluk etmemiz için yaratmış ve bütün ihtiyaçlarımızı da vermiş.

Üstelik gözümüzün gördüğü ve göremediği her yerde kendini tanımamıza imkân verdiğini unutmayalım.

Fenni ilimleri okumanın ne kadar önemli olduğunu da bilmemiz gerekiyor.

Her okuduğumuz bilim bizi biraz daha Allah’a yaklaştırıyor.

Vücudumuzun organlarını tanımadan tutun hayatımızı ikame etmemiz için gereken tüm ihtiyaçlarımızı bilmemize kadar her öğrendiğimiz bilgiler bizleri şaşkınlığa düşürecek ve “Sübhanallah” (Allah’ın mahlûkatı ve eserleri karşısında duyulan hayret ve şaşmayı ifade etmek için söylenir.) ve “Allahu Ekber” dedirtecektir.

Hem verdiği nimetlerin büyüklüğünü ve sonsuzluğunu görerek “Elhamdülillah” dediğimizi göreceğizdir.

Böylece hem kendimizi hem kâinatı tanıyacağızdır.

Tabi kendimizi tanımaktan kastımız nefsimizi bilip öne çıkarmak anlamında değil elbette.

Kendimizi tanıdıkça Allah’ın büyüklüğünü, yaratma sanatını görmeye başlayacağız.

Kısaca Allah’ın isimlerini okumaya başlayacağız.

        Kâinatta görebildiğimiz her şeyde Allah’ın esmalarının tecellilerini görmek mümkündür.

Yani baktığımız her yer bize Allah’ı tanıtabilir.

Kendimize, ağaca, çiçeğe, böceğe, suya, gökyüzüne baktığımızda yaratıcımızı tanırız, severiz ve bize emrettiklerini harfiyen yerine getirmeye gayret ederiz; çünkü biliriz ki Allah’ın emrettikleri bizim için şüphesiz ilaçtır, yasakladıkları da uzak durmamız hâlinde kesinlikle bize faydalıdır, yapılması ise kati olarak zararlıdır.  

        Hepimizin bildiği gibi bizi yaratan bizi bizden daha iyi bilir ve elbette bizim için faydalı ve zararlı şeyleri de en iyi bilendir.

Allah’ın bizlere verdiği ilim kadarıyla amel etmeli, bilmediklerimizi öğrenmek için gayret ve dua etmeli, istikamet üzere olmak için samimiyetle Allah’a yaklaşmanın yollarını aramalı ve duaya hayatımızın her alanında yer vermeliyiz.

      

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol