Öne Çıkanlar yenıufuk yeniufuk gazetesi elazığyerelhaber DEPREM İstanbul teşekkür

Bu haber kez okundu.

BEYAZ GÖÇ ÜRKÜTÜCÜ BOYUTTA

Sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmemesi sonucu yurt dışına gitmek isteyen hekimlerin sayısının artığını belirten Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “Gelecekte insanlar doktora ulaşacak ancak sağlığına ve sıhhate ulaşamayacaklar emin olun, bu sözümü unutmayın ve bir yere not alın. Hiçbir zaman kaliteli ve nitelikli hizmet alamayacaklar.” diyerek umutsuzluğunu dile getirdi.

ÖZEL HABER: GÜLÇİN TURGUT

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akbulut, gazetemize yaptığı açıklamada, sağlık sistemindeki olumsuzluklar, özlük hakları, ücretlerin düşük olması, sağlıkta şiddet olaylarının artması gibi nedenlerden dolayı Türkiye’de ‘Doktor Göçü’nün her yıl giderek arttığını söyledi.

Politikacıların sistem hataları nedeniyle yurtdışına giden hekim sayısının her geçen gün arttığını belirten Prof. Dr. Akbulut, bu yıl aralık ayına kadar Türkiye'den Almanya'ya gitmek için “yetki belgesi alan” Türk uzman doktor sayısının rekor kırdığını kaydetti. Prof. Dr. Akbulut, Türk Hekim göçü nedeniyle Almanya’nın sıfırdan doktor yetiştirmede para harcama konusunda ciddi tasarruf sağladığını belirtirken Türkiye’nin ise büyük kayıpları olduğuna dikkat çekti. Tablonun üzücü olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akbulut,  “Resmi rakamlarda yurt dışına giden hekim sayısı 2 bin 417 hekim. Böyle devam ederse sağlık sisteminin önümüzdeki yıllılarda önemli açıkları olacak." dedi.

Performans sisteminin üniversiteler üzerindeki etkilerini de değerlendiren Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “Üniversiteler performans sistemine dayalı hizmet veremez. Üniversiteler bilim yuvasıdır. İlim öğretmek zorundadır. Performans sistemini getirirseniz, burada ki bilim insanları normal bir herhangi şehir hastanesindeki veya devlet hastanesindeki hekimlerin durumuna düşerler.” dedi.

ÜRKÜTÜCÜ BİR BOYUTTA

Ülkeden ayrılan doktorların 2 bin 417 sayıya ulaştığını belirten, Prof. Dr. Akbuluk, “Ürkütücü bir boyutta. Ben sene başında bir uyarı yazısı yazmış demiştim ki 10 bine yakın doktor ayrıldı. Yılsonuna kadar 30 bine yakın doktor ayrılacak demiştim. Tahminim doğru çıktı şuanda 2 bin 500’e yaklaştı, 2 bin 417 resmi rakam.” dedi.

2003 YILINDA Kİ SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMININ SONUCU

2003 yılında uygulamaya konulan sağlıkta dönüşüm programı sonucu olarak hekim göçünün başladığını belirten Prof. Dr. Akbulut, “Bu aslında yeni bir olay değil. 2003 yılında uygulamaya konulan sağlıkta dönüşüm programı vardı. 

Bu uygulama karşı tarafa sunulmadan siyasi olarak alınmış bir karardı. Sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte hekimlerin iş yükü arttı, özlük hakları bozuldu, toplumda hedef gösterilmeleri, her hangi bir memur bile hekimden fazla alıyor.

Hepsini bir araya geldirdiğimizde maalesef gidişatı hızlandırdı. 2003 yılında ki sağlıkta dönüşüm programının sonucu.” şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTELER PERFORMANS SİSTEMİNE DAYALI HİZMET VEREMEZ.

Üniversite hastanelerinde performans sistemine ilişken de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Akbulut; “Sorunlar her geçen gün katlanarak büyüdü. Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları daha da kötüleşti.

2003 yılında ki sağlıkta dönüşüm programından dolayı. Daha da kötüsü bu ciddi sorunları bir kenara bırakırsak nitelikli hizmet almak mümkün olmadı. Mesela ben o gün kişisel olarak performans sistemine karşı çıkmıştım üniversitelerde.

Çünkü üniversiteler performans sistemine dayalı hizmet veremez. Üniversitelere bilim yuvasıdır. İlim öğretmek zorundadır. Performans sistemini getirirseniz, burada ki bilim insanları normal bir herhangi şehir hastanesindeki veya devlet hastanesindeki hekimlerin durumuna düşerler. Çünkü daha çok para kazanmak için bilimsel yönlerini bir kenara bırakacaklar. Daha çok hasta bakmak için eski SSK Hastanesi dediğimiz sistemi ön plana çıkarılar. “ ifadelerini kullandı.

*POLİTİKACILARIN SÖYLEMLERİ HALKLA, SAĞLIK SİSTEMİNİ KARŞI KARŞIYA GETİRDİ

Hekimlerin ekonomik ve sosyal koşullardan rahatsız olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akbulut, “Yani benim o gün dediğim gibi oldu gelinen süreçte. Bilimsellik geri planda kaldı. Daha çok ameliyat ve daha çok hastaya bakma gibi güce dayalı işlemlere yöneldiler. Nihayetinden bilimsel olarak ülke geriledi. Nitelikli hizmet almak ta artık mümkün değil. Çünkü kaliteli insanlar bu duruma karşı duyarsız kalamıyorlar. Ekonomik durumları çok iyi değil. Ekonominin dışında özellikle politikacıların kullandıkları ve söyledikleri halkla, sağlık sistemini karşı karşıya getirdi. İnsanlar saygı duymamaya başladılar. Bu saydıklarım bir araya gelince de, sağlık çalışanlarının büyük kısmı yurt dışına gittiler.” dedi.

GÖÇÜN BAŞLICA SEBEPLERİ

Prof. Dr. Akbulut, Hekimlerin yurtdışı tercihinde, ülkedeki çalışma koşullarının ağırlığı, artan şiddet ve mobbingin ilk sırada yer aldığına vurgu yaparak; “Özlük hakları, toplumdan bekledikleri saygınlığın bitmesi, bunun karşılığında sağlıkta şiddetin artması, çalışma koşullarının gittikçe kötüleşmesi yani bugün bir hekim 3 ameliyat yapıyorsa yarın 5 tane istiyor. Diyor ki hastaneler zarar etmesin, sürekli işlem yapıyor. Buda çalışma koşullarının giderek kötüleşmesine sebep oldu.

Bu performans sisteminin getirilmesinden dolayı bir hekim iyi bir performans yakalamak için gecesini gündüzüne katıp ameliyat yapması ve hasta bakması lazım. Yoksa hayatını sürdürebilecek ekonomik bir refaha ulaşamıyor.

Şuan hekimlerin % 90’nı yıllık izinlere ayrılmıyorlar. Bu kesintilerin olmasından dolayı. Ameliyat yapamadığı zaman kesinti oluyor. İşte saydığımız bu nedenlerden dolayı insanlar bu duruma geldiler.” diye konuşu.

BU SAYGIN MESLEK SİYASİLERİN İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAMASI LAZIM.

Pandemi sürecinde her türlü çalışma riskini göze alarak çalıştıklarını hatırlatan Prof. Dr. Akbulut, “Covid salgınından insanlar burnunu bile dışarı çıkaramazken, biz bu Covid döneminde evimize hasret kaldık. Aylarca evimize gidemedik. Alkışlamayla bu işler olmaz. Bunun devamının olması lazım. Bu saygın mesleğin hiçbir zaman birilerinin veya siyasilerin inisiyatifine bırakılmaması lazım.” ifadelerini kullandı.

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM POLİTİKALARI HEKİMLERİMİZİ KÜSTÜRDÜ

Yanlış politikalar nedeniyle yurtdışına giden hekim sayısı her geçen gün arttığını belirten Prof. Dr. Akbulut, şu ifadeleri kullandı; “Ben örnek veriyorum.

Mesela medya grubunu sevmiyor olabilirim. Medyanın kutsallığı ve devamı için bazı kanunların olması gerekiyor. Sağlık sisteminin bu kanunlara dayalı olması, politikacıların günlük fikirlerine bağlı olarak değişmemesi gerekiyor. 2003 yılında bir sağlık programı getiriliyor ama program içinde hiçbir sağlıkçı yok. Hiçbir sağlıkçının görüşü alınmadı ve hiçbir akademisyen yok. Sonuçta da bu sıkıntılar büyüdü. Ben rakamlarla ifade edeyim. 2020 yılında Avrupa’da ki ve Türkiye’de ki hekim sayısını ben söyleyeyim. 2022 yılı daha açıklanmadı. 2 yılda bir açıklanıyor. 2020 yılında Türkiye’de her yüz bin kişiye düşen hekim sayısı 205 ama Avrupa’da bu sayı 389. Bizim zaten açığımız var. Bu kadar açık varken, özellikle bu sağlıkta dönüşüm politikaları daha doğrusu neyi dönüştürüyorsa onu da anlayamıyoruz. Bu politika hekimlerimizi küstürdü.”

TÜRKİYE’DEN YURTDIŞINA SERVET GİDİYOR

Hekim göçü ile Türkiye’nin büyük kayıp yaşadığını kaydeden Prof. Dr. Akbulut, “Ben sene başında 3000 hekimin istifa edip yurtdışına gideceğini tahmin ediyordum. Benim bu tahminim doğru çıktı.

Son Aralık ayına girdik. 2417 hekim bunların 1227’si uzman doktor. Korkunç bir durum. O kadar ciddi bir sorun ki, Almanya’da pratisyen bir doktorun yetişmesi için 400 Bin Euro harcanıyor. Uzman bir doktorun yetişmesi için 500 Bin Euro harcanıyor. Bir profesörün yetişmesi içinde yaklaşık olarak 1.5 Milyon Euro harcanıyor. Türkiye’den giden serveti siz tahmin edebiliyor musunuz? Bir hesap yapın korkunç bir rakam ortaya çıkar.” dedi.

DİLİM DÖNDÜĞÜNCE SÜREKLİ DİLLENDİRİYORUM.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akbulut, hekimlerin sorunlarını her platformda dile getirdiğini söyleyerek; “Bu konuda benim veya sizin yapacağınız çok fazla bir şey yok ama en azından ben bir akademisyen olarak ülkemde bu kan kaybının önüne geçilmesi için dilimin döndüğü, gücümün yettiği kadarıyla farklı platformlarda ben ayrıca Türk Kardiyoloji Pulmoner Vasküler ve Erişkin Doğumsal Kalp Hastalıkları Çalışma Grubunun da başkanıyım. Dilim döndüğünce sürekli dillendiriyorum.” diye konuştu.

ALMANYA 1 YIL İÇİNDE 4 MİLYAR EURO TASARRUF YAPIYOR

Doktorların  göçü ile Almanya’nın  1 yıl içinde 4 milyar Euro tasarruf sağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Akbulut, “Ben hiçbir zaman yurtdışına gidip çalışma gibi bir niyetim olmadı, olmayacakta.

Ben bu ülkede doğdum bu ülkede öleceğim. Fakat herkes benim gibi değil. Ben 30 yıldır hizmet ediyorum, tek bir özel hastam olmamıştır.

Ücretle hasta bakmamışımdır. Herkesin benim gibi olmasını da bekleyemeyiz.

Son 1 yılın verilerine göre, göçle birlikte Almanya’nın doktor yetiştirme masrafında yapılan tasarruf ne kadar biliyor musunuz?

Tam 4 milyar Euro. Niye o kadar yıl para verip uzman hekim yetiştirsin. Hazır dışarıdan ihtiyacını karşılıyor 1 yıl içinde 4 milyar Euro tasarruf yapmış.” ifadelerini kulandı.

HEKİMLERİN DERDİ PARA DEĞİL

Hekimlerin Türkiye’yi terk etme nedenlerinin maddi sorunlardan önce çalışma şartları olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akbulut, “Bizim hekimlerin derdi para değil yani en azından ilk sırada değil.

Geçimimizi sağlayalım bizim için yeterli. Ama çalışma şartlarının bir an önce düzeltilmesi lazım. Toplumla hekimi karşı karşıya getirecek politik açıklamalardan uzak durulması lazım. İnsanların kutsal olan canını emanet ettiği meslek grubuyuz çünkü.

Canınızı hekime emanet ediyorsunuz ama toplumu hekimin üzerine saldırtıyorsunuz. Böyle bir mantıksızlık olabilir mi?” dedi. 

YAKIN ZAMANDA KALİTELİ HİZMET ALINAMAYACAK, BU SÖZÜMÜ NOT EDİN

Toplumla hekimi karşı karşıya getirecek politik açıklamalardan uzak durulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Akbulut, sağlık çalışanların motivasyonlarını kaybetmemeleri için çalışmalar yapılması gerektiğini işaret ederek , “Çalışma ve özlük haklarının düzeltilmesi ve en önemlisi de özellikle bilim yuvaları dediğimiz üniversitelere ciddi şekilde eğilmeli ve ıslah edilmesi gerekiyor.

Üniversitelerde artık hoca kalmadı.

Çalıntı yayınlarla elini kolunu sallayarak üniversiteye giriyorlar. Bu kadar kolay olmamalı. Doçentlik sınavı bizim için bir kader sınavıydı.

Şimdi artık ne jüri doçent adayının yüzünü görüyor, yeteneği nedir? Sorgulanmadan sadece masa başında yayınlar yapılıp doçent ve profesörlük unvanları veriliyor. Bunların bir an önce önüne geçilmesi lazım. Yakın gelecekte insanlar doktora ulaşacak ancak sağlığına ve sıhhate ulaşamayacaklar. Emin olun bu sözümü unutmayın ve bir yere not alın. Hiçbir zaman kaliteli ve nitelikli hizmet alamayacaklar.” diye konuştu.

ALMANYA’YA GÖÇTE REKORU KIRILDI

Bu yıl aralık ayına kadar Türkiye'den Almanya'ya gitmek için “yetki belgesi alan” Türk uzman doktor sayısı rekor kırdı ve 1.227 olduğunu belirten Prof. Dr. Akbulut, “ Türkiye'den başlayan uzman akını, Almanya'nın elini hayli rahatlatıyor. Bu yıl aralık ayına kadar Türkiye'den Almanya'ya gitmek için “yetki belgesi alan” Türk uzman doktor sayısı rekor kırdı ve 1.227 oldu. Belge alan pratisyen hekim sayısı ise 1190'a ulaştı. Bu rakam Türkiye'den doktor göçünde bir rekor. İsviçre ve diğer ülkelere gidenler ise bu sayılara dahil değil.

Yıllara göre büyük artışlar

Son 10 yıldaki Türk Tabipler Birliği rakamlarında da artış gözle görülür bir şekilde artıyor. Yıllara göre, Almanya'ya giden doktorlar sayıları şöyle:

2012- 59

2013- 90

2014- 118

2015- 150

2016- 245

2017- 482

2018- 802

2019- 1047

2020- 931

2021- 1405

2022 (Kasım ayına kadar)- 2417

Almanya'da yaklaşık 15 bin doktor açığı bulunuyor. Türkiye'den gelen doktorların sayısı da 10 bine dayandı.

Türk doktor akınının bu şekilde sürmesi halinde, Almanya'nın 2025'e kadar açığını büyük oranda kapatacağı sanılıyor.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol