ÖZEL HABER: GÜLÇİN TURGUT
Elazığ’da, artık çırak bulmakta zorlandıklarını ve gençlerin zanaata dayalı mesleklere ilgi göstermediğini söyleyen zanaatkârlar, sorunun çözülmesi için ailelere ve yetkililere seslenerek, “Sonuçta herkes doktor, mühendis olamaz, olamıyor da zaten. Sanayi meslekleri de lazım bu ülkeye meslek liselerine ağırlık verilmeli” dediler.
Elazığ’da faaliyet gösteren değişik sektörlerdeki onlarca esnafın son yıllarda ki derdi çırak bulamamak oldu. Önceden ortaokuldan itibaren çıraklık eğitimlerine başladıklarını aktaran esnaflar, artık lise seviyesinde dahi çırak bulamadıklarını belirttiler. Gençlerin esnaf ve sanatkâr olmak istemediğini dile getiren ustalar, soruna çare bulunması için eğitim sisteminin değişmesi gerektiğini dile getirdiler. Birçok meslek ustaları, gençlerin kabiliyetlerine göre erken yaşta bir mesleğe yönlendirilmesiyle sorunun aşılacağını söylediler.
KIZILELMA: “MESLEKLERİN ÇOCUK YAŞTA ÖĞRENİLMESİ LAZIM”
Çırak bulmaktaki zorluğun en büyük nedeninin eğitim sisteminden kaynaklandığını söyleyen; Çarşı Fırını İşletmecisi Nevzat Kızılelma, “İşçi sıkıntısı yaşıyoruz. Eğitim sistemi 12 yıla döndüğünden dolayı eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Çırak olarak belli bir yaştan sonra çalıştıramıyorsun, gelmiyor da zaten. Sonra çocuk 2 yıllık bitirmiş olsa bile, vasıfsız okumuşlara dönüşüyor. Hem eğitim alıp, hem de meslek öğrenmeleri şart. En azından eğitimden alanlarında kendini ilerletemedikleri zaman yapacakları bir meslekleri olur. Yeteneğine göre rehber öğretmenler eşliğinde çocuklarımızı değerlendirelim, bu tür mesleklere yönlendirelim.” dedi.
ÇOCUKLAR, BELLİ GÜNLER OKULDA, BELLİ GÜNLER ESNAFTA OLSUNLAR
Mobilya; sektöründe faaliyet gösteren bir başka esnaf Hüseyin Dağ, çırak bulamadıkları için iki ortak olarak hizmet verdiklerini belirterek, “Çırak ve kalfa sıkıntısı çok arttı. Bunda 12 yıl zorunlu eğitimin etkisi var. 18 yaşına yaklaşıp bir üniversiteye de giremeyen genç, hem işsiz hem mesleksiz kalıyor. Bizim zamanımızda ilkokul 5'i bitiren bir zanaatkarın yanında işe başlayabiliyordu. Şimdi yok. Çocuklarımızı haftanın belli günleri esnafta pratik ve belli günlerde okulda teorik eğitim alsınlar.”diye konuştu.
DİPLOMALI İŞSİZ OLUYORLAR
Elazığ’da yılardır baklava, pasta ustası olarak görev yapan Cengiz Dinç ise, “Ben bu mesleğe 10 yaşında başladım. Eskiden okuyan okurdu, okumayan ise mesleğe yönelirdi, çıraklıktan başlardı. 4+4+4 eğitim sisteminin kaynaklı ve meslek liselerine ilgi yok. En önemli ailelerde, çocuğum okusun mantığı var. Çocuğun okumaya niyeti yokken, ailelerin eğitim sistemine harcadıkları paraları görüyoruz özel okullar, özel etütler. Buda çok yanlış, paranın zoruyla okusa bile sonunda yine işsiz kalıyor, diplomalı işsiz oluyorlar. .Özellikle okula soğuk olan bir çocuğu mesleğe yöneltmek gerekiyor.” İfadelerini kullandı.
“BİZDEN SONRA Kİ NESİLDE BU İŞLERİ YAPACAK KİMSE OLMAYACAK”
Damla Bay Güzellik Salonu İşletmecisi, Güngör Deveci ise; “Hem biz, hem de diğer meslek dalları eleman bulmakta zorlanıyoruz. Gelenler de çalışmıyor 3-5 gün sonra gidiyor. Bu şekilde devam ederse bizden sonra ki nesilde bu işleri yapacak kimse olmayacak.”dedi.
İLKOKUL EĞİTİMİ ALIRKEN MESLEK ODALARINA GELMELERİ LAZIM
Teori ve pratik eğitiminin bir arada olmasının tüm meslekler için önemli olduğunu kaydeden Kuaför Ayşe Ünal ise, “Çocuk ilkokul eğitimi alırken meslek odalarına gelmeleri lazım. Bizler bu sorunu böyle çözeriz diye düşünüyorum. Çocuk hem okumalı, Çocuk sahaya inmeli, çırak-usta ilişkisini yaşamalı.” diye konuştu.
