Pek sokağa çıktığım yok, zorunlu çıkışlarımda yazılarımın yayınlandığı gazetelere uğrar, çalışanlar ile kısaca sohbet eder, çay içer ayrılırım.

Yine böyle bir çıkış ve gazetedeyim, gazetenin yazı işleri müdürü hanımefendi, ağlamaklı ve endişeli bir telefon konuşması yapıyor, kaygı ile izliyorum.

Konuşma bitti, hayrola ne oldu diye sordum.

Abi ne olacak, Abdullah Paşa Mahallesi Batı Sitesinde evimiz ve orta hasar.

Bizim blokta sadece biz kaldık, apartmanın dış kapı kilidini değiştirdik, evde çocuklar var, ben ve eşim işteyiz.

Hırsızlar dış kapının camını kırmış, içeri girerek elektrik kablolarını kesip panoyu sökmeye başlamışlar.

Çocuklar elektrik kesilip aşağıdaki sesleri duyunca, korku ile bağırmaya başlamış, hırsızlar kaçmış.

Şimdi bu çocuklar evde nasıl kalacak.

Gündüz saat öğlen saatleri, bu ne cüret, burası dağ başımı diye ağlamaya başladı.

Hemen polisi ara diyebildim.

Aradı, daha önce de buna benzer bir olay olmuş, yine polisi aramışlar, kayıtlara bakan polis evet aramışsınız, kayıtlarda var diyerek uzunca sorular sordu.

Bu Olay Abdullah Paşa Mahallesi Batı Sitesinde yaşanıyor.

Ev Orta hasarlı!

Buna benzer sayısız olay olduğunu bizzat ben biliyorum.

Gazeteciyiz, olayların bize bildirilesi çok doğal.

Sayın valim, siz de pek ala biliyorsunuz, bu tür olayları.

Elazığ'ın Elazığlının güvenliği sizin öncelikli göreviniz.

Duyarlı bir vatandaş ve gazeteci olarak bu gün şahit olduğum bu olayı örnek vererek, ilginizi bekliyorum.

Zaten bir çok sıkıntı ile uğraşıp, ayakta kalmaya çalışan kent, bir de hırsız belası ile uğraşmasın, can güvenliği kaygısı yaşamasın.

Biz gazeteciyiz, sadece yazıyoruz, tedbir almak sizin işiniz sayın Valim.

Bir köşe yazısından çok, mektuba benzedi yazım.

Doğru olan da bu, size açık mektup yazmak kanaati bende oluştu.

Mektubum umarım okunur ve ilgi gösterilip, tedbir alınır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol