Geçen hafta Bursa da yaşanan olaylar kanımızı dondurdu, bu edepsizlik, siyasi gündem nedeni ile gölgede kaldı, siyasetin kendi içindeki politik manevraları hepimizin gündemini işgal etti.

Oysa siyaset, siyasetini yapacak, taklalar atacak, kavga edip barışacaktı, bunu hepimiz biliyorduk, bu politik manevraların Ülkeye, Devlete ve Ülke insanına bir faydasının olmadığını da Anamızın adı gibi ezberlemiştik.

Biliyorduk ama bildiğimizden de geri kalmıyor, oynanan Politik oyunlarda seyirci koltuklarını tıka basa doldurmaktan zevk alıyorduk, kanımıza politik zehir karışmıştı bir kere, bizleri yavaş yavaş öldüren, uyuşturan bir zehrin etkisinden bir türlü kurtulamıyorduk.

Bursa da bir futbol maçı, Amedspor ile Bursaspor maçı.

Maç öncesi, misafir takımın kaldığı otel.

Bir grup karanlık insan, oteli taşlıyor, bölücü ve tahrik edici sloganlar ile halkı misafir takım aleyhine kışkırtıyor, adeta Sivas olaylarının bir benzerini gösterime sokmaya çalışıyor, kolluk kuvvetleri, mülki amirler, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları yine seyirci, aval, aval bakıyor olup bitene.

Maç;

Misafir takım sahada, küfrün, tahrik edici, kışkırtıcı sloganların bini bir para, sahaya saldırı oluyor, ev sahibi takımın futbolcuları da bu kirli oyuna iştirak ederek, misafirlerine karşı saldırıya geçiyor.

Bunlar yetmezmiş gibi doksanlı yılların faili meçhullerinin simgesi beyaz Torosların ve Yeşilin posterleri açılıp bir yerlere mesajlar veriliyor.

Misafir takım ister istemez Federasyon başkanını arıyor, başkan ortada yok, maçın hakemi de oyunun bir parçası, maçı tatil etmiyor.

Çok şükür provokasyon can kayıpsız atlatılıyor.

Amedspor şahsında Diyarbakır kırılmıştır, Diyarbakır kendine Milliyetçi-Muhafazakar diyen bir çok çevreden daha vatansever ve bayrağına bağlı bir ildir, kadim bir kültüre sahip medeni insanların yaşadığı bir kenttir.

Geçmiş olsun Diyarbakır, Lanet olsun size Provokatörler.

İkinci Edepsizlik ise her Ramazan yaklaşınca yaşadığımız edepsizliktir.

Her Ramazan öncesi oruca hazırlanma yerine oruçluya zulmetme hazırlığı yapılır bu Ülkede.

Özellikle gıda ürünlerine edepsizce zam yapılır, yine öyle oldu, fiyatlar daha ramazan davulu duyulmadan, tüketicinin kesesinde davul çalmaya başladı.

Bu öyle bir davul ki, bangır bangır, ben soygun yapıyorum, ben millete zulmediyorum, duyun beni, edepsiz ve fırsatçıyım diye bangır bangır çalan bir davul.

Bu edepsiz Davulcuyu susturacak olan Devlettir, Hükumettir, bu bir fırsatçılıktır, bu halkı Devlete karşı kışkırtan bir terörist faaliyettir, herkes Enflasyon artışlarından dolayı hükumete içerlenirken, bu fırsatçıların edepsizliği yaşadığımız sıkıntılı sürece tuz biber olmaktadır.

Her şeyi Devletten beklemek, vatandaşlık değildir, vatandaş da kendi haklarına sahip çıkmak, fırsatçılara karşı tavır almak zorundadır.

Haddini bilmeyen tedarikçileri, esnafı, marketi uyarmalı gerekirse boykot yoluna gitmelidir, bu önerilerimin gerçekleşmeyeceğini bile bile ben yine vatandaşlık görevimi yapıp vatandaşa önerimi yapayım, muktedir Devletimizi muktedir olmaya davet edeyim.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol