Almanya, yaşlı hastalara yüksek doz kortizon veriliyor.
Çin, Yuhan Viroloji Enstitüsünde, Korona üzerinde çalışma yapılıyor, genetiği değiştiriliyor veya mutasyona uğratılıyor.

Çin, Yuhan kenti, bir kaza oluyor veya genetiği değiştirilmiş Korona bilinçli bir şekilde yayılıyor.

Türkiye, salgın bilinmesine rağmen, salgının yaşandığı Suudi Arabistan'a Umre yapa izni veriyor.

İran, Salgın hızla yayılıyor, kapalı devre çalışan bu Ülkeden, sınırlar kapalı olmasına rağmen çok sayıda insan çıkış yapıyor.

İngiltere, Başbakan, önce maskesiz gösteri yapıyor, sonra hasta diye tedavi görüp iyileşiyor.

Bazı devlet başkanları halen maskesiz dolaşıyor, çevresi maskeli ve sosyal mesafe! kurallarına tavizsiz uyuyor.

Rusya, yine başlangıçta kapalı deve, bir anda vaka patlaması yaşıyor.

Başlangıç, bir çok ülke vakamız yok derken, Dünya Sağlık Örgütü ve BM nin yardım açıklamasından sonra, salgın var diye avazı çıktığı kadar bağırmaya başlıyor.

Tedavi, denenmedik ilaç bırakılmıyor, Semptomatik tedavi deniyor, semptomlar kaybolsa bile hastalar hayatını kaybediyor.

Aşı ve İlaç yok deniyor, İlaç kartellerinden ve Üniversitelerden çelişkili açıklamalar geliyor, kimi yakında buluyoruz derken, bir kısım bilim insanı iki yıldan önce bulunmaz, bulunsa bile etkisi ne olur bilinmez diyor.

Korona üzerinde çalışan bir kaç bilim insanı bir anda ya intihar ediyor, ya da öldürülüyor.

Ticari zekası üst seviyede bir başkan, Dünya Sağlık Örgütü ile bir anda çatışmaya giriyor, ilişkilerini kesme tehdidinde bulunuyor.

Yaşlı hastalar bir şekilde, ya kendilerini tecrit ediyor, ya da zorunlu tecrit ediliyor, buna rağmen yüzde doksan üç oranında ölüm gerçekleşiyor.

Hastalık bağışıklık sistemi zayıf insanları öldürüyor denmesine rağmen, bağışıklık sisteminin çökertilmesi için her yol deneniyor.

Hastahaneler dışında Korona ölüm raporu verilen can kaybı bulunmuyor.

Semptomları bire bir benzerlik gösteren çok sayıda her yaş grubundan insan sadece Parasetomol alarak iyileşiyor.

Parasetomol ithalatına kota uygulanıyor.

Her yıl, grip ve veremden yarı milyon insan ölmesine rağmen Dünya sessiz ve hiç bir panik yok.

Salgın başlangıcından bu güne kadar üç yüz bin can kaybı olmasına rağmen, Dünya panik ve sistemin çöktüğü fikrinde mutabık.

Bir anda, yüzde beşlik zengin kitlenin serveti katlanarak artıyor, yüzde doksan beş Dünya nüfusu fakirleşip gelecek kaygısı yaşıyor.

Demokratik Parlamenter sistemlerin işlemediği, yerine tek adam rejimlerinin gelmesi gerektiği fikri yaygınlaşıyor.

Dijital para bir anda Dünyanın gündemine oturuyor.

Yüz yıllardır yürüyen sağlık sistemleri, aniden çöküyor.

Çin, bir anda Dünya Düzeninde öne çıkıyor.

Yahudi, Çin ilişkileri bir anda tarihin en görkemli dönemini yaşıyor.

Amerika da ayaklanmalar başlıyor.

Ayaklanmaların Dünyaya yayılacağı iddia ediliyor.

Tüm Ülkelerde, Orduların özel eğitimli birlikleri, Alarm durumuna geçiyor.

Tüm basın ve medya kuruluşlar ortak yayın gibi, sürekli salgına dönük yayınlar yapıyor.

Benim kafam biraz komplocu ve şüpheci bir kafa, gece uyuyamadım bunları düşündüm.

Sabahın bu erken saatlerinde üşenmeden yazdım.

Bana bir kirli oyun ile İnsanlığın karşı karşıya olduğu kanaati geldi.

Kimse, Yazdıklarıma bakıp tedbiri elden bırakmasın, ben ne hekimim ne de Pandemi uzmanı.

Sadece, işi gücü komplo teorisi üretmek olan manyağın biriyim ben!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol