Bir önceki yazımda belirttiğim gibi biz gurbetçilerin neredeyse tek özlem giderme yöntemi sıladan haber veren iletişim araçları.

Özellikle sosyal medya denilen platform ve yerel televizyonlarımız en özlediğimiz anda uzakları yakın edip sılaya dair ne varsa önümüze seriverebiliyor. İyisiyle kötüsüyle ha orada yaşamışız ha gurbette, iletişim aygıtlarından gözlemliyoruz, fark etmiyor.

Güzel iç açıcı haberleri alınca oradaymışız gibi seviniyor, üzücü ve olumsuz gelişmelerde de istemesek de hüzünleniyoruz.

Bundan önceki yazımda deprem kaynaklı ne kadar üzüldüğümüzü aktarmıştım. İnsanların perişan hallerini basından takip ettiğimiz kadarıyla dile getirmiştim.

Bugün öyle değil, güzel haberler alarak ne kadar heyecanlandığımızı paylaşmak istiyorum.

Sanırım yerel medyanın tümünde yer bulmuştu kendisine; Alacakaya haberleri.

Genç, atak ve herkes tarafından sevilip sayılan ufku açık, zihni berrak, çalışkan bir o kadar da cevval olan Belediye Başkanı Sayın Başaran Yaşlı’nın açıklamalarıydı yüzümüzü güldüren. Alacakaya İlçemizi turizmde hak ettiği yere taşıyacağız diyordu.

Aklıma eski Valilerimizden Sayın Ömer Faruk Koçak’ın başlatmış olduğu çalıştay geldi. Sayın Koçak’ın Elazığ’ın Ekonomik Kurultayı ismiyle başlatmış olduğu bir çalıştaya o dönemler şu an köşe yazarlığını yapmış olduğum gazetemizin Yazı İşleri Müdürü olarak katılmıştım. Haftalar hatta aylarca süren kurultayın en heyecanlı yanı şehrimizin bir an önce bölgesinde gıpta edilecek bir konuma gelmesi için işe nereden başlanması gerektiği üzerinde yapılan çalıştay olması idi.

Çıkan sonuç; Şehrin kalkınmasında motor olacak üç sektör vardı ve ne tesadüftür ki bu üç sektörden biri ise Alacakaya ilçesini çok yakından ilgilendiriyordu. Mermercilik…

Dünyada bir benzeri daha olmayan vişne isimli mermerin anavatanı Alacakaya ilçemiz idi ve buradan dünyaya açılıyordu.

O kurultaylardan hafızamda kalan Alacakaya Vişne Mermerinin ABD’nin Beyaz Sarayında kullanıldığı ve hacca gidip gelenlerin de Safa ve Merve’de Vişne Mermeri üzerinden geçtiği kürsüden aktaran konuşmacıların değerli bilgileriydi.

Sayın Koçak’ın Elazığ’daki bürokratik ömrü uzun olmuş olsa idi belki de bu sektörde çok daha büyük yollar katedilecek ve hem Alacakaya ilçemiz hem de şehrimiz çok daha erken kalkınmış olacaktı.

O önemli kurultayın sonuçlarından biri de turizmdi…

Elazığ, takdir edersiniz ki turizmde hak ettiği yerde değil.

Dört mevsimin yaşandığı şehrin her mevsimi apayrı bir güzellik her mevsimi ayrı bir turizm potansiyeline sahip…

Hangi ilçesini masaya yatırsanız altından turizmi diri tutacak güzellikler çıkar.

Konuyu dağıtmadan genç Başkanımızın habere konu olan görsellerine gelelim.

Muhteşem bir şelale ve haşmetli bir han…

Alacakaya İlçemiz hep yeraltı zenginlikleri, özellikle de mermeriyle gündemde olduğu için turizm içerikli zenginliklerinden haberdar olamamışız.

En azından bu konuda ben eksik bilgilere sahip olduğumu itiraf edebilirim.

Sayın Başkanın Turizm İl Müdürü ile bölgede çekmiş oldukları fotoğraflardan ve açıklamalarından öğrendik ki tarihi İpek Yolu da Alacakaya’dan geçiyor ve üzerinde tarihi bir Han mevcut. 4. Murat Han’ı.

Hem şelalenin güzelleştirilip destinasyonunun yapılması hem de tarihi Han’ın restorasyonunun yapılarak turizm envanterine kaydedilmesi İlçenin dolayısıyla Elazığ’ın yerli ve yabancı turist potansiyelini arttıracaktır. İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün de bölgede incelemelerde bulunmasını da anlamlı buluyoruz.

Umut ve temennimiz şudur ki; tur zincirinde olmayan Elazığ, Alacakaya ilçesindeki bu güzellikler ve değerler vesilesiyle ülke genelinde tur zincirine dahil edilerek şehrimizin tüm turistik bölgeleri turizm içerikli görücüye çıkararak ekonomik kalkınmaya öncülük eder.

Bu kalkınmanın lokomotifi Alacakaya, makinisti ise Sayın Yaşlı olur.

Bu vesile ile bize gurbette sılanın güzelliklerini yaşatan yerel medyamız nezdinde güzelliklerin genç mimarı Sayın Başaran Yaşlı’ya teşekkürler.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol