Gün geçmiyor ki, yeni şeylerle karşılaşmayalım.

Bazı vatandaşlar son günlerde tuhaf bir dolandırıcılık yöntemiyle karşı karşıya kaldılar.

İnternet üzerinden alışveriş yapanları hedef alan bir gurup -tabiri caizse- vatandaşları canından bezdirdi.

Bu gurup, kabul etmek gerekir ki, işini de son derece iyi yapıyor ve profesyonel bir şekilde çalışıyor.

Hukuk bürosundan bazı avukat isimlerini ve arabulucuları kullanarak vatandaşları icra takibi başlatılacağına dair korkutup, onları geri gönderdikleri kargoları, yeniden kabul ettirmeye zorluyorlar.

Doğal olarak korkan ve örgütle uzlaşı yolunu seçen vatandaşlar, geri gönderdikleri ürünü yeniden kabul etmeye mecbur ediliyor.

İşin ilginç tarafı, onları farklı numaralardan arayan şebekenin kadın dolandırıcıları, konuya oldukça hakimler ve bir hukukçu gibi son derece etkileyici bir dil kullanıyorlar.

Böylece kafalarda hiç soru işareti kalmıyor.

Vatandaş, bir süre sonra kendisini gerçekten bir hukuk bürosu çalışanının aradığına ikna oluyor.

Başının daha fazla ağrımasını istemeyenler, söz konusu ürünü geri alınca da örgütün ağına düşmüş oluyorlar.

Bu mağdurlardan birinin internetteki açıklamaları ise hayli ilginçti: "Ürünü geri almayı kabul ettim.

Ama bir süre sonra ürünü almadığmı ileri sürüp beni yeniden aradılar.

Hakkımda icra takibi başlatılacağını söylediler.

Cimer'e şikayet ettim ama yine de ellerinden kurtulamadım.

Çünkü Cimer konuyla ilgilenmek yerine beni adli kurumlara yönlendirdi..."

Benzer mağdurların sayısı oldukça fazla.

Bunlardan biri de benim.

Hiçbir ürün siparişi vermediğim halde, beni suçlu gibi gösteren örgütün kadın elemanı, aksi halde yasal yollara başvuracakları dayatmasıyla beni üstü kapalı tehdit etti.

Elbette bu söylemleri kale almadım ama sinek küçük de olsa mide bulandırıyordu.

Avukat arkadaşlarım, bunların dolandırıcı olduğunu, dolaysıyla da ürünü almamam gerektiğini söyleyerek beni rahatlatmaya çalıştılarsa da sorundan tamamen kurtulmak mümkün olmadı.

Zira farklı numaralardan ve farklı avukat isimlerini kullanarak hala aramaya ve mesaj atmaya devam ediyorlar.

Netten biraz araştırınca benim gibi sayısız mağdur olduğunu gördüm.

İşin tuhaf tarafı, hiçbir resmi kurumun bu konuda birşey yapmaması...

Vatandaş kendi kaderine terk ediliyor.

Ortamda istedikleri gibi cirit atan örgüt de gariban vatandaşa korku salmaya ve ne koparırsam kardır, anlayışı gütmeye devam ediyor.

Bu saçmalığa bi son verilemediği için, mağdur sayısı her geçen gün artıyor.

Olansa her zaman olduğu gibi saf, gariban yurdum insanına oluyor...

Umarım bu yazıdan sonra yetkililer, durumun ciddiyetini anlayarak bu saçmalığa bir son vermek için harekete geçerler.

Halk zaten yeteri kadar sorunla uğraş veriyor bu hayatta.

Kimsenin yeni sorunları kaldıracak gücü kalmadı artık.

Vatandaş haklı olarak bu anlamda devletten kendisine uzanacak şefkat elini görmek ve o eli omzunda güçlü bir şekilde hissetmek istiyor.

Bu kadarına da hakkı vardır diye düşünüyorum.

Devlet halk için varsa, gereğini de yapmalı.

Meydanı bu soyguncu zihniyete bırakmamalı...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol