Çocuk gereğinden fazla sinirliydi. Babası oğlunun sinirini kontrol altına alabilmesi için: "Her sinirlendiğinde duvara bir çivi çak" dedi.

Çocuk her sinirlendiğinde duvara bir çivi çakmaya başladı.

Bir süre sonra duvar çiviyle doldu...

Günler geçtikçe, çocuk daha az çivi çakmaya başladığını farketti.

Bir gün babasına: "Artık daha az çivi çakıyorum.

Sanırım sinirlerimi kontrol etmesini öğreniyorum." dedi.

Gerçekten de birkaç gün sonra çocuk duvara artık hiç çivi çakmaz oldu.

Babası bunun üzerine: "Sinirlenmediğin her gün bu duvardaki çivileri bir bir sök." dedi.

Çocuk sinirlenmediği her gün duvardan bir çivi söktü ve günler sonra duvarda hiç çivi kalmadı. "Baba, bak duvarda hiç çivi kalmadı." dedi sevinçle.

Babası duvara baktı ve sonra oğluna dönerek: "Ama duvar delik deşik olmuş, değil mi?" dedi.

Çocuk büyük bir mahçubiyetle başını önüne eğdi.

Babası devam etti: "İşte sinirlendiğin her an, içinde bu duvardaki görüntü gibi kalıcı hasarlar oluşur.

Sonradan pişman olup özür dilemek bu duvarı eski haline getirmediği gibi, içte de tamiri güç yaralara sebebiyet verir.

Sinir, seni sadece toplumdan koparmaz, sevdiklerinin sana sırt çevirmesine de neden olur ve seni yalnızlığa iter.

Üstelik sağlık açısından sana verdiği zararın boyutlarını yaşarken asla anlayamazsın.

Hayatının ilerleyen dönemlerinde yani yaşlanmaya başladığında anlayabilirsin ancak.

O zaman da iș ișten çoktan geçmiş olur...

Kırıcı olma oğul, yapıcı ol. Herkes bir şekilde bu dünyadan öyle ya da böyle göçüp gidecek.

Hayat o kadar uzun değil ki, bu denli bir ciddiyeti kaldırsın...

Sinirlendiğinde vücudunun bütün organları gereğinden fazla çalışır ve yorulur.

Bir süre sonra da tüm organlar yıpranıp işlevini yitirir.

Hayatta sinirin yol açmayacağı hiçbir rahatsızlık yoktur oğul.

Gülmediğin günler hiç yaşanmamış gibidir.

Yıkmak kolaydır ama tamir etmek bir o kadar zordur.

Hayat anlayışımız, işin kolayına kaçmak olmasın.

Mücadele etmeyi ve insanları kazanma azmini kendimize şiar edinemezsek, hep kaybederiz.

Ve şunu da unutma ki, yetersiz insan yoktur.

Kendinde olanın farkında olmayan ve bunu ortaya çıkarmaya korkan insan vardır.

Kendindeki cevherin farkına var oğul.

Öfke kontrolünü sağlıklı yapamayan insanlar ya mezara ya da demir parmaklıkların ardına düşer.

Bu acı gerçek ortadayken, hem kendini hem de başkalarını tüketmeye, kahretmeye, mahfetmeye değer mi?"

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol