Yarın 23 Nisan, diyemiyorum işte “Neşe doluyor insan!” 

Kan damlıyor yüreğimden hislerime, hislerim kan revan oluyor.

İnsanlığım ağır darbe alıyor, isyanım oluşuyor dalga dalga.

Gelip dövüyor böyle sayfalarca insanlıktan nasiplenmeyenleri.

Kayıp çocuklar geliyor aklıma.

Sonra onların anaları babaları…

Yüreğimin bam teli kopuyor orta yerinden.

Dua ediyorum onlar için.

Ayıp olarak yetiyor bu bizim ülkeye.

Yarın bayram çocuklar kalkın erkenden koşun bayram yerine diyemiyorum işte!

Nutkum tutuluyor açlıktan zayıf düşmüş bedenleri görünce.

Yüreğim ağrıyor ince ince.

Terk edilmiş niceleri, ne ederler geceleri, anneleri babaları dillerinde tek heceleri.

Yarın 23 Nisan, diyemiyorum işte “Şad oluyor insan!” 

Dönüp de bakıyorum gazete sayfalarına, televizyon arşivlerine utanıyorum yaşanılanlardan, ar ediyorum bunu yapan insanlarla aynı havayı teneffüs etmekten; çocuk gelinleri gördüğüm için. Bayramını kutlayamıyorum çocukların, çocuk istismarını gördüğüm için. 

Bayramını kutlayamıyorum çocukların.

Madde bağımlısı gencin sesi dağlıyor yüreğimi: “Kurtarın bizi bu illetten.” diye.

Bayram mı dediniz, anlayamadım. Şimdi kim yaş olacak bu gelinlerin gözlerine, kim taş olup değecek bu istismarı yapanların başına, kim şapkadan tavşan çıkartacak madde bağımlıları adına! Öksüze düğün dernek kim olacak?

Yetime bir an için bile olsa şen şakrak kim olacak?

Yarın 23 Nisan, diyemiyorum işte “Kutlu oluyor insan!”  çocuk işçileri gördüğüm için.

Bayramını kutlayamıyorum çocukların, çocuk ölümlerini gördüğüm için.

Bayramını kutlayamıyorum çocukların. Bir toplum düşünün ki yavrusunu kolayca harcasın, onu komple sömürsün, göz göre göre öldürsün.

Yarın 23 Nisan diyemiyorum işte “Mutlu oluyor insan.”

Bir günlüğüne vermeyelim makamları onlara, bir günlüğüne hatırlamayalım onları.

Her gün makamlarımızın sahibi onlar olsun. 

Aslında tersyüz edelim makamları, katları, yatları , tatları.

Çocuklar hırsızlık bilmez, yalan söylemez, kimseyi üzmez, bol keseden atmaz, haksızlık etmez, hak yemez, halt etmez, haddini bilir, tavrını…

Mesela öğretmene hakaret etmez çocuk, bilir öğretmenin kıymetini.

Ülkesinin bir kuruşunu dahi nefsinden haksız yere geçirmez, bilir ederini.

Kuyusunu kazmaz en yakınlarının, ayağını kaydırmaz, iftira atmaz yok yere, satmaz kimseyi.

Doğruya doğru eğriye eğridir.

Çocuktan al haberi derler ya doğru!

Her şeyi olduğu gibi söylerler, mecaza girmezler, ağdalı dile bulaşmazlar, söz oyunlarıyla okuyanı uyutmazlar, ne olursa olsun insanı ağlatmazlar.

Hani Şairiazam Abdülhak Hâmid TARHAN demiş ya:
“Kim demiş çocuk küçük bir şeydir?
Belki bir çocuk en büyük şeydir.” diye görmek, bilmek, anlamak lazım sebebi hikmetini bu sözün.bYoksa her şey tam tekmil hüzün.

Yarın 23 Nisan, diyemiyorum işte “Hayran oluyor insan.”

Çocukların küçük yaşta çalışmak zorunda kalmadığı bir dünya istiyorum, ayaklar altında bir kır çiçeği gibi ezilmediği, ülkenin herhangi bir coğrafyasında tacize ve tecavüze uğramadığı, kandırılıp terörist edilmediği, yakılıp yıkılmadığı, sövülüp dövülmediği, itilip kalkılmadığı…

Çocuklar bayram sevinciyle dolar taşar ya! 

365 gün olsa keşke bu sevinçten dolup taşmalar!

Sonra çizmeyi aşma, yolundan da şaşma!

Yarın 23 Nisan!
Çocuklardan uzak durun yeter.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol