Bir bebek ilk konuşmaya başladığında ilk söylemeye çalıştığı kelimelerden biridir 'baba' Ama söylemesi diğer kelimelere göre daha kolay olduğu içindir bu...

Keşke bunun gerçekten 'baba'ya verilen değerle alakalı olduğunu söyleyebilseydik...

Bir ajitasyon yapma niyetinde değilim ama bilinen bir gerçeği de anlatma ihtiyacı duyuyor insan...

Rahmetli babam, hayatını bizlere adamış fedakar bir babaydı ama biz onu ne yazık ki, çok anlayamadık.

Bunu şimdi itiraf etmenin kime faydası var bilmiyorum ama bir hakkı teslim etme ihtiyacı duyuyor insan...

Baba evin dış kapı mandalıdır aslında. Bu nedenle toplumsal dile konu olmuş 'en son babalar duyar' söylemi bu dıșlanmanın bir ürünü olsa gerek. Ailede herșeyin saklanılmaya çalışıldığı bir gerçekliktir baba.

Evde esip gürlese de son söz yine annenin olur her zaman. Bu gerçek herkesin malumudur.

Ama bu gerçeği itiraf eden çok az insan vardır. Kimse serde erkeklik olgusuyla ben öyle değilim, naraları atmaya kalkmasın.

Baba, yıllarca çalışıp didinse de kendisi için çok az şey yapar bu hayatta...

O, hep ailesi mutlu olsun, onlar kimsenin arkasından bakmasın, kimseye karşı mahçubiyet hissetmesin diye kendi sıkıntılarını belli ettirmeyip, acılarını kendi sararak, ailesinin sıkıntılarına odaklanır ve onları gidermeyi kendine görev addeder.

Hayat felsefesi bu gerçeklik üzerine inșa edilse de, karşı tarafa bu gerçekliği yeterince anlatamaz.

Acı olanı ise, bu gerçekliğin ancak baba bu dünyadan ayrıldığında fark edilmesidir.

Şairin dediği gibi, giden gitmiştir, pişmanlık krizleri içerisinde dövünmenin kimseye faydası yoktur artık...

Aile kavramı, ilerleyen zaman ve gelişen teknolojiyle birlikte hızla değişmeye başlayınca, ailede baba imajı da bu değişimden nasibini fazlasıyla aldı.

Şimdilerde tik tok videolarında evli çiftlerin evdeki halleri paylașılırken, baba yine evde istenmeyen adam ve kadına bağımlı bir profille sunuluyor.

Bu videolarda ezilen, hor görülen, alay konusu edilen baba imajı, yeni neslin aklında da bu şekilde yer etmeye başlıyor.

Eskilerin ataerkil aile yapısındaki erkek imajının, dolaysıyla baba'nın içi tamamen boşaltılarak işlevsiz hale getirilip, yeni kuşağa bambaşka bir formatta sunulmaya başlandığını görüyoruz.

Kendisi için yaptıklarını görmeyip yapmadıkları üzerinden oluşturulan algı, babalık kavramının da toplumdaki yerini yavaş yavaş yok etmeye başladı. Babanın eksikleri gerçekten yok mu, derseniz elbette vardır.

Ama onun eksikliği anneden tamamen farklı olmasıdır.

Meseleye bu şekilde bakılmadığı için, bu büyük değer de hep görmezden gelinmiș ve hak ettiği değeri alamamıştır.

Yeni nesil baba olgusunu çok kale almadığı için bu değere kendince başka anlamlar ve isimler yüklemekte de bir sakınca görmemiștir.

Babișko, babik, pederișko, papi, moruk...

Gibi isimler bu önemli değeri hem ailede hem de toplumsal anlamda değersizleștirip bir kenara atmıştır.

"Hep aynı şeyleri söylüyor... "

"Suratsız, agresif ve gergin bir yüz ifadesi takınıyor..." "İki tatlı kelam etmiyor..." "Bildiğin öküz..."

"Konuştuğunda paradan başka bir şey söylemiyor..." "Evde tatsızlık, tartışma ve hır gürün çıkış noktasıdır..." Gibi söylemler babaya yönelik suçlamalar olsa da bu suçlamaların birçoğu doğru olmadığı gibi, vur abalıya yöntemiyle, aslında kendi suçlarına bir kılıf arama çabasından başka bir șey de değildir.

Belki de en önemlisi de, tartışma esnasında çocukların anneden yana tavır almasıdır.

Bu da aslında evde ne kadar yalnız olduğu gerçeğiyle de karşı karşıya bırakır baba'yı... Baba için esas hayalkırıklığı da bu süreçten sonra yaşanır. Ve baba'nın bu hayal kırıklığını üzerinden atması da çok kolay olmaz...

Aile anne ve baba'yla bir bütün olmasına rağmen, bu gerçeği egomuza ve gururumuza anlatmak hiç kolay değildir.

Bu da baba'yı evde yalnızlaștırırken, onu başka arayışların da kucağına iter.

Bir psikolog baba için şöyle der: "Baba'yı evde mutlu etmek aslında çok kolaydır. Çünkü gerçekte olmasını istediği şeyler bir annenin olmasını istediği şeylerden çok daha azdır..."

Bir başkası da şöyle der: "Babanın karnını doyurup, kumandasını eline verirseniz ve çok vıdı vıdı etmezseniz ondan asla zarar görmezsiniz ve aile huzurunuz daim olur..."

Üzerinde biraz düşünün derim...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol