Akaryakıta gelen zamla Cumhur İttifakı seçim öncesinde seçimi kazanmaya yönelik harcamalarının faturasını şimdi 85 milyon ödüyor. Akaryakıta gelen zamla birlikte benzin 35 TL’ye, motorin 33 TL’ye dayandı.

Sosyal medyada iktidar taraftarları akaryakıta gelen ÖTV vergi artışının Demokrasi sınavını başarıyla vermiş 85 milyona 15 Temmuz gibi hassas bir günde selalar okunurken açıklanmasını eleştirdi. Ancak unuttukları bir şey var ki, akaryakıta getirilen şok zammın nedenini depreme bağlantılandırılması daha ilginç hale getirdi.

Deprem 6 Şubat 2023’te oldu. Deprem bölgesine harcanacak 100 milyar dolarlık ek ödeneğin saptanması ve zam olarak milletin sırtına yüklenmesi temmuz ayını mı buldu?

Bu şok artışı deprem sonrası mart, nisan, mayıs, haziran olarak aylara yayılarak yavaş artışla hem sürümden hem de piyasanın ani fiyat yükseltmesine bir nebzede olsa zamana yayarak yapılabilirdi.

Ancak hükümet, tekrar seçilmek için yapay bolluk ekonomisi uygulamayı seçti.

Geldiğimiz noktada akaryakıt zammının günah keçisi deprem bölgesi ilan edilmiş oldu.

Unutmadan akaryakıta gelen şok zam artışı sonrası bu hafta içi ve önümüzdeki haftalarda dövizi stabil tutmak hiç kolay olmayacaktır.  Dövizdeki tırmanış piyasa için akaryakıtta bindirilen artış sonrası temel gıdadan ulaşıma, kiralardan giyime, eğitimden teknolojik araçlara kadar her kalemde fiyat güncellemesi kimseyi şaşırtmasın.

Gel-gelelim NAS’a!

Faiz indirimi olarak halka anlatılan Nas’ın uygulandığı ekonomi anlayışının bedelini şimdi tüm millet ödüyor. Ödeyecek…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Nas ekonomisinden Ortodoks politikalara U dönüşü için yetkiyi Mehmet Şimşek’e devretti. Sistemin yeni günah keçisi Şimşek olacak. Dile getirmek yanlış olmazsa ekonomi anlayışı tam olarak da değiştirilmedi.

Ancak sıcak kaynak olmadığı için artık devam edemiyor denilebilir. Sıcak kaynak olsaydı tam gaz ileri devam edilebilirdi.

Şunu da unutmamak gerekir ki; seçimi muhalefet yani Millet İttifakı da kazanmış olsaydı ekonominin seçim sonrası zamlarla bezeli ballı-baldıran zehrini içmek zorunda kalacaktı 85 milyon.

Anadolu’da bir deyiş vardır: “Ha Ali yülük, ha veli yülük” öyle durumdayız.

Zamlara alışacağız. Hayat daha zorlu hale gelecek.

Bu noktada önemli olan parayı kazanmaktan çok tüketimi azaltmaya yönelik millet olarak bireysel kemer sıkma politikaları yapmak önemli.

Yoksa bireysel ekonomik durumlarda NAS’ın sonuna benzer. Bu noktada 85 milyon içinde en zor durumda bırakılanlar emekliler, dul ve yetimler oldu. Aynı zamanda görünen köy kılavuz istemez: Emekli için zor şey  6 ay değil, birkaç yıl dişlerini sıkmak zorunda kalacak olmaları.

TÜİK tarafından düşük gösterilen enflasyonu dizginlemek için piyasadaki parayı çekmenin doğrudan ve dolaylı yolları vardır.

Bunlardan en hızlı verim alınacak olandan biri TCMB’nin faizleri arttırması yanında vergilerin arttırılmasıdır.

Normalde bu politikalar aynı yönlü olur.

Seçim sonrası hangi ittifak seçimi alırsa alsın sonuç değişmeyecekti ve faizler yükselecekti.

Bu hafta Merkez Bankasının faiz artırımının doları bir nebzede olsa yerinde tutabilecek  oran olan %23 çıkaracağını tahmin ediyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol