Yeni Valimiz Sayın Erkaya Yırık’ın başkanlığında yapılan İl Koordinasyon Toplantısında Sayın Valinin daire müdürlerini sorgulayıp ardından tavsiye tadında verdiği emirler mevcut Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllar önce bürokratlara hitaben kullandığı cümleyi hatırlattı:
“Bizi iyi takip edin, hızımıza yetişin, bize ayak bağı olmayın.”
Geldiği günden bu yana şehrin röntgenini çekmiş olduğu belli olan Sayın Vali marazın nerede olduğunu da tespit olmuş olmalı ki İl Koordinasyon toplantısına katılan kurum müdürlerinden mini bir brifing aldı.
Koordinasyon toplantısında Sayın Valiyi brife eden Kurum müdürleri ne yazık ki statükoyu sürdürdü ve geleneksel hale getirmiş oldukları hayali çalışmalardan bahsederek katılımcıların gözünü boyamaya çalıştılar.
Öyle ki bir kurum müdürü işi o kadar abarttı ki: dağları tepeleri ağaçtan yoksun olan Elazığ’ın her yerini ilmek ilmek ağaçlandırdığını söyledi.
Bir diğerinin düştüğü acınası durumu tekrardan dile getirmeye gerek duymuyorum ama şunları söylemeden de geçmeyeceğim.
Ey daire müdürleri, kurumların kendilerine emanet edildiği ve bizlerin de hizmet beklediği değerli bürokratlar…
Son yapılan İl Koordinasyon toplantısından anladığımız şu ki; yeni valimizin yoğurt yiyişi farklı…
Yol gidişi çok daha farklı…
Belli ki bundan böyle Elazığ’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Ne yapılan İl koordinasyon toplantılarında göz boyayabileceksiniz, ne de hayali icraatlarınızla ita amirinizi kandırabileceksiniz.
Onun için siz, siz olun bundan böyle kendinize gelin ve almış olduğunuz sorumluluğun bilincinde olun.
Siz, siz olun bundan böyle yapacağınız her şeyin bir kontrol mekanizmasından geçeceğinin farkında olun.
Siz, siz olun emanet olarak oturduğunuz o koltukların artık eskisi gibi rahat ve konforlu olmayacağını aklınızdan çıkarmayın.
Siz, siz olun bundan böyle hızına yetişmek zorunda kalacağınız bir mülk-i amirle teşviki mesai yapacağınız için eforunuzu ona göre ayarlamasını bilin.
Hele siz; Milli Eğitim İl Müdürümüz ve Orman Bölge Müdürümüz…
Son yapılan İl Koordinasyon toplantısından sonra kamuoyunun bütün projektörlerinin sizin üzerinizde olduğunu sakın unutmayın.
Bir sonraki koordinasyon toplantısında; “Bir aylık süre zarfında neler yaptınız?” sorusuna tekrar muhatap olur da bir kez daha mahcup olursanız bu utancın altından kalkamazsınız.
Onun için bırakın günü gün etmeyi de kendinize gelin kardeşim.
Bugün bu şehir ağaçlardan yoksun, dağlar tepeler yeşilden uzak koyu kahverengi ile içimizi karartıyorsa başınızı bir kez daha alın ellerinizin arasına da kafanız patlayıncaya kadar bir düşünün; “Biz hatayı nerede yapıyoruz, eksikliğimiz nedir?” diye.
Bakın Bölge Müdürlüğü bu şehirde ama bölgeye bağlı olan illerimiz daha çok hizmet almakta.
Bugün Malatya Bölge olarak Elazığ’a bağlı ama Elazığ’dan daha yeşil, daha ormanlık…
Atın şu ataleti üzerinizden de bir hamle yapın.
Öyle bir hamle yapın ki bir sonraki İl Koordinasyon toplantısında yaptığınız atraksiyonlardan dolayı sizleri alkışlamaktan ellerimizin ayaları parçalansın.
Bu şehrin bir ferdi olarak çıplak dağları, tepeleri gördükçe bizler utanırken siz bu utangaçlıktan nasibinizi alamıyorsanız kusura bakmayın ama o koltukları hak etmiyorsunuz demektir.
Sadece Orman Bölge Müdürlüğü değil, siz ey diğer bürokratlar…
Son Koordinasyon toplantısında sizlerin de yüzünüzdeki lekeleri gördük, bir sonraki koordinasyon toplantısına aynı lekelerle gelirseniz vallahi rezil olursunuz…
Bu nasıl bir mantıktır ki; depolarda gıda maddelerinin son kullanım tarihleri geçmeye yüz tutmuş da siz başınızı yastığa rahatlıkla koyabiliyorsunuz.
Ya hu Allah aşkına bu şehirde binlerce insan gıda diye yalvarır yakarırken siz hangi vicdanla o gıdaları çürümeye terk edebildiniz?
Hiç mi vicdanınız sızlamadı ya…
İlle de bir Vali gelip de gıdaların üzerindeki kullanım tarihlerini görüp; “Hemen bunları dağıtın” talimatını mı vermeliydi?
Depremin üzerinden 7 ay geçiverdi, yetmedi Ramazan ayını yaşadı bu şehir ve deprem için gelen gıdalar hala depolarda çürümekte.
Diyecek bir şey bulamıyoruz; “Yazıklar olsun”un dışında.
Hülasa; ey zat-ı muhteremler, kıymetli daire müdürlerimiz; bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: belli ki bu şehirde işler artık eskisi gibi olmayacak.
Tepenizde sallanan Demokles’in kılıcının farkında olun da büyük bir şevk ve heyecanla bu şehirde hizmete talip olan Sayın Valinin hızına yetişin, heyecanına ortak olun.
Tamam, istisnalar hariç her biriniz bir siyasinin tavassutuyla yerinizi koruyor olabilirsiniz ama unutmayın ki sizi oraya getirerek sizlere dostluğunu gösteren siyasileri de mahcup ettiğinizin farkında olun.
Yarın hesap sorulduğu zaman gideceğiniz siyasiler Sayın Valinin haklılığından dolayı haktan yana davranıp size; “Keşke bizi mahcup etmeseydin” diyerek kapıyı yüzünüze kapatabilirler.
- - - - -
