Bahr isen de katre- i naçiz  göster kendini

(Deniz olsan da kendini bir damla olarak bil)

Damlacık olup da okyanus gibi dalgalananlar, kıvılcım olup da yangın edasına bürünenler, çakıl taşı olup da dağ heybetiyle duranlar!

Damlacık da hiçbir şeydir okyanus da.

Kıvılcım da yangın da.

Çakıl da dağ da.

Okyanus olup da kendini dalgacık bilenler.

Yangın olup da kıvılcım sayanlar.

Dağ olup da çakıl görenler!

Okyanus da hiçbir şeydir damlacık da.

Yangın da kıvılcım da.

Dağ da çakıl da.

Her şeyin hiçliğe intisap ettiği, hay’dan gelip hu’ya gittiği, vardan yoğa karıştığı bir dünyada oturduğumuz koltuğun, bindiğimiz arabanın, taktığımız apoletin, taşıdığımız forsun bir mana etmediğini idrak etmemiz ne hüyük bir erdemdir.

Her şey akıp gidiyor son sürat.

Heraklitos haleti ruhiyesindeyim.

Başı ve sonu belli olmayan bir nehrin yüzücüleriyiz.

İster akıntıya karşı, ister akıntıyla aynı yöne yüz, değişsen hiçbir şey olmayacaktır.

Sürekli doğuya git istersen ya da batıya, başladığın yere geleceksin yine.

Bir fasid daire, kör döğüşü, çember içinde koşu…

Bir namazlık huşu, bir saltanatlık musalla şair ağzıyla.

Ne bir adım ileri ne bir adım geri, mehteran gibi.

Ölen doğmuştur, doğan ölmüştür.

Doğarken ağlaması bir bebeğin bundandır.

Ölürken de son esprisi olarak kabul etmeli insan bunu hayatın.

Ne olursan ol ama asla olduğundan fazlasını ve azını gösterme.

Mezarlıklar o kadar dolu ki.

Bey, paşa, han, sultan, kral  daha nicesi…

Hakikatin binbir gecesi ve Şehrazad sadece bu hikayenin bir hecesi.

Hiçlik dünyasının bir karşılığpı yok maddi olarak.

Paşayım, vekilim, muktedirim, zenginim, yakışıklıyım, şöyleyim böyleyim.

Bir avuç topraktan gayri bir şey değildir insan.

İstediğin kadar havalan, kanatlan el sütünde taşıanacaksın ahirde bir tabut içinde.

Geride kalacak seni kanatlandıran her şey.

Ölüm ne de adildir herkese.

Şaşmaz bir hakkaniyet, sarsılmaz bir dakiklik…

Ama ben zenginim, ünlüyüm, siyasetçiyim.

Geç bunları Azrail insan ayırmıyor, rüşvet yemiyor, şike yapmıyor, adam kayırmıyor.

Vakti gelen gidiyor, şeksiz ve şüphesiz.

Hiçlik gemisinin yolcuları!

Tayfalarınız hazır mı?

Miçolarınız nerede?

Dünyevi ne varsa sahip olduğunuz atın yokluğun katran karası kuyusuna.

Yük etmeyin kendinize.

Bir çöldür geçtiğimiz üzerinde ne kadar hafifsek o kadar hızlı ve güvenli geçeriz o çölü.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol