Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat ikiz depremleri Elazığ’da da teyakkuza neden oldu.

24 Ocak 2020 depreminde birçok hasarlı bina yıkılmış, yıkılması gereken sayısız binalar da ahbap çavuş ilişkileriyle yıkımdan kurtarılmıştı.

Yaşanan depremden ders almayan birçok aklı evvel birden fazla daireleri olduğu ve devletin sadece bir daireye karşılık bir konut verdiğini bildiği için yıkılması gerektiği yönünde verilen hasar tespitlerine sözde itiraz edip ahbap çavuş ilişkileriyle de binalarını yıkımdan kurtarmışlardı.

Bunların yanı sıra ağır hasarlı olduğu devlet kurumları tarafından tespit edilip yıkılması gereken birçok bina da, alt katlarda ticari işletmesi olanların; “Yıkılırsa işyerimden olurum.” şeklinde sığ düşünceye sahip insanlar tarafından itiraz edilmiş ve hasar tespitlerini değiştirmeleri neticesinde yıkımdan kurtarılmıştı.

Bunun acı neticesini 6 Şubat tarihinde İstasyon Caddesinde iki ocağın sönmesine neden olan yıkımda gördük.

O binaya da önce ağır hasar raporu verilmiş ardından itiraz edip değiştirmişler derken konu mahkemeye kadar gitmiş mahkeme de bilirkişi tayin etmişti.

Tayin edilen bilirkişi hangi akılla; “Ağır hasar değildir.” Mealinde bir rapor tanzim etmişse artık, kat sakinleri konuyu istinafa göndermişti.

İstinaf mahkemelerinin karar vermesine zaten gerek kalmadı, acı son yaşandı.

Netice; biri polis olmak üzere iki vefat.

*

Bu acı olay ilk değildi son da olmayacaktı.

Benzeri durumu, duyarlı bir vatandaş tarafından Elazığ Valiliğine verilen bir ihbar dilekçesinde gördük.

Valiliğe yakın kaynaklardan aldığımız bilgilere göre resmi kurumlara yazılan bu dilekçe şehrin göbeğinde bir faciaya nasıl davetiye çıkartıldığının resmiydi.

Gazetemizin dünkü nüshasında konuyu manşetten vererek ilgililerin dikkatine sunmuştuk.

Beşkardeşler binası…

24 Ocak depreminde ağır hasara yakın orta hasar verilen birçok binadan sadece biri.

Duyarlı kat sakini daha dilekçesinin başında adeta yalvarmış: “SAYIN YETKİLİ; LÜTFEN BİR FACİANIN ÖNÜNE GEÇMEYE YARDIMCI OLUN!”

İlgili dilekçe elimize ulaştı, okudukça sarsıldık.

Binanın yapım aşamasından binayı yapan müteahhidin tavsiyelerine, bir matkapla betonun tuz buz oluşundan alt kattaki esnaflardan birinin kolonları kesmesinin önüne geçildiğine kadar olumsuzluk adına ne ararsanız var.

Dilekçeyi okudukça tüyleri diken diken oluyor insanın.

Nasıl bir izandır, nasıl bir ruh hali veya nasıl bir dünya malına tamahtır demeden edemiyorsunuz.

Aslında işin özü yine vicdan muhasebesine geliyor ve nasıl bir vicdansızlıktır diyorsunuz.

Sadece parmak sayılarını geçmeyecek kadar bir tutam insanın; “İşyerim var, bina yıkılırsa başka yerde dükkan veya ofis bulamam” sığ mantığıyla 200’e yakın insanı göz göre göre bir faciaya mahkum edeceklerini aklının ucundan bile geçiremeyecek kadar insaf, izan ve vicdandan yoksun olmalarını görüyorsunuz dilekçede.

Hani bu vicdansızlığı yapan sıradan bir vatandaş, sıradan bir insan olsa bir nebze de olsa anlarsınız.

Ama ne yazık ki bu vicdansızlığın müsebbipleri sözüm ona okumuş, mürekkep yalamış, üniversite sıralarında dirsek çürütmüş; fakülteli diplomalı kişiler.

Üstelik bunlardan biri hukukçu; Avukat.

Bir musibet bin nasihatten evladır der, yaşanan musibetlerden kıssadan hisse dersler çıkartırız.

Ama yukarıda anlattığım hikayeye bakılırsa 24 Ocak depreminde 41 cana mezar olan hasarlı bina musibeti bunlara nasihat olarak yetmemiş.

Birilerinin verilmiş sadakaları olsa gerek ki; Valilik ve CİMER’e verilen dilekçeler dikkate alınarak bina tahliye ediliyor.

Bir vatandaşın duyarlı davranması, binlerce yüreğin yanmasını, onlarca insanın hayatını kurtarmasını sağladı.

Ancak bu binalar gibi yüzlercesi daha var bu şehirde.

Bunun önüne nasıl geçilir bilinmez ama insanların canının yanmasına sebep olan, tevessül eden hatta kıyısından köşesinden bu kasti kıyımlara bulaşan ve dahli olan herkese cezai bir müeyyide uygulanması şarttır.

Aksi takdirde ne kadar okumuş olursa olsun, ne kadar mürekkep yalayıp fakülte sıralarında dirsek çürütmüş olursa olsun, onların anlayacağı dilden mukabelede bulunmak gelecekte birçok olumsuzluğun önüne geçmek için olmazsa olmaz kuraldır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol